Bana Aşkı Öğret /Minsung

1

Han Jisung'tan

Perdelerden gelen ışık sayesinde uyandım. Işık beni çok rahatsız ettiği için yataktan doğruldum ve kalktım.
Perdeleri çektim ve banyoya doğru ilerledim. Aynaya baktım her zamanki gibi dağınık ve Siyah saçlarımla çok berbat gözüküyordum.
Yüzümü yıkadım dişlerimi fırçalamaya başladım aklım dünkü gördüğüm çocukta kalmıştı nasıl bu kadar yakışıklı olabilirdi ki. Aklımdaki düşüncelerle kapı çaldı.

Ağzımı çalkaladım odama geçtim ve hemen üstümü değiştirdim. Kapıya doğru gittim kapıyı açtığımda Minho'yu gördüm

Yüzüme ufak bir tebessüm koyarak "Günaydın kanka" dedim.

Oda gülümsedi ve "Günaydın" dedi.
Kapıdan çıktım ve okula doğru ilerliyoduk aklımda hep o vardı
"ALO JİSUNG" Minho'nun sesiyle yerimden sıçradim,neden bağırdı ki?

"Noldu lan ne bağırıyon"dedim.
"Kanka 2 saattir sesleniyorum duymuyorsun"dedi.

"Dalmışım kanka ya"dedim ve devam ettim"Dün yakışıklı bir çocuk gördüm aklım onda acaba adı ne"

Minho'nun keyfi bozulmuş gibiydi
Sadece kafasını salladı

Okul yakın olduğu için hemen gelmiştik okula girdik ve yavaş yavaş merdivenlerden çıkıyorduk.

Sınıfıma geldiğimde "Görüşürüz"dedim ve sınıfıma girdim.

Lee Minho'dan

Jisung ben birşey  demeden sınıfa girmişti. Artık onunla eskisi kadar yakın değildik. Nedenini bilmiyorum. Eskiden hep benimle zaman geçirir ve konuşurdu ama şimdi ise durumlar farklı. Aklımdaki düşünceleri kafamı iki yana sallayarak bitirdim ve sınıfıma girdim.

Teneffüste

Zaman çabuk geçmişti. Grup öğlen yemeğinde okulun yanındaki cafe'ye gitmişlerdi.
Kafenin koltuklu yerinde oturuyorlardı

Minho,Jisung,Hyunjin,Felix karşılarında Chan,Seungmin,Changbin,Jeongin oturuyordu.

Kimseden çıt çıkmıyordu. Felix dayanamadı ve konuşmaya başladı:
"Ee ne içmek istersiniz"
Jisung devam etti:
"Ben birşey içmeyeceğim cheesecake alacağım"dedi.
"Benim iştahım yok" dedi Seungmin
"Benimde" dedi Chan
Öbürkilerinden ses çıkmıyordu

Jisung gözleriyle garsonu aradı ve tanıdık bir yüzü görünce gözleri açıldı.
İşte bu Jisung'un bahsettiği "yakışıklı çocuk"tu
Jisung onu görür görmez heyecanla elini kaldırdı ve yakışıklı çocuk onu gördü geldi:
"Ne istersiniz efendim?"
Jisung cheesecake'i unutmuştu ve heyecanla,

"Adınız ne?" dedi.

Yakışıklı çocuk bu soruyu beklemiyordu ki afalladı ve yüzüne tebessüm koyarak "Soobin" dedi.

"Adınız güzelmiş"

"Teşekkür ederim"

Minho Soobin'e kitlenmiş büyük bir kıskançlıkla ona bakıyordu.
Soobin o bakışları farketmişti ve

"Birşey istiyor musunuz yoksa gidiyorum" dedi.

Jisung gülümseyerek, "benim adım Jisung tanıştığında memnun oldum"

Herkes kendini ona tek tek tanıtmaya başladı;

"Ben Felix"

"Ben Hyunjin"

"Ben Chan"

"Ben Seungmin"

"Ben Changbin"

"Ben Jeongin"

Minho ona hâlâ kıskançlık ve sinirli bakışlarını gönderiyordu.

Jisung konuşmaya başladı"Bu da Minho en yakın arkadaşım" ve fısıldayarak devam etti, "biraz kıskançtır o yüzden korkma tanırsan seversin"

Soobin gülümsedi ve görüşürüz diyerek gitti.

Jisung konuşmaya başladı

"Bu çocuk benim olmalı!!"