Mel:Kendisi olgun ve başarılı bir iş adamı, evli ve Bella ile aynı yaşta bir oğlu var. Aileleri uzun yıllardır yakın arkadaş ve Bella'nın sevimli bir genç kadına dönüşmesini yakından izlemişti. Kıza karşı her zaman açık bir dostluk göstermiş ve yıllar geçtikçe ona olan düşkünlüğünün farkına varmasını sağlamıştı. Gizlice, küçük kıza olan dostane yakınlığı ve sevgisi, pek çok karanlık arzusunu gizliyordu, onları gerçeğe dönüştürme fırsatından yoksundu; kızın ona tam teslimiyeti, en karanlık düşüncelerinde gerçekleşmesini arzuladığı tek rüyaydı.
Bella:Yeni mezun, elinde işletme diploması olan, dünyayı deneyimlemeye hevesli genç bir kız. İlk gerçek işine başlamak üzere ki; bu pozisyon, bir aile dostunun büyüğüne duyduğu saygı ve onun yeteneklerini takdir etmesi nedeniyle teklif ettiği, ancak aynı zamanda kendisinin haberi olmadan, bu adamın ona sahip olma arzusuyla körüklenen bir pozisyon. Hoş bir kız, şehvetli ama tatlı, üniversitenin ilk yılından beri aynı erkek arkadaşı var. Maceracı ama asla onun dünyasını tam anlamıyla anlamıyor. Ne istediğini biliyor ya da istediğini sanıyor ama kendi kişisel tarihinde başkalarının onu kendi hayatının yolunda yönlendirmesine izin vermek konusunda oldukça itaatkar.
Yeni iş:
Binanın önünde durdu, gözleri çelik ve cam cepheye bakarken bir yandan bakımlı ve takım elbiseli tüm erkek ve kadınların girişe girip çıkmasını izliyordu. Kendi kısa etekli takım elbisesine bakıp ve yürümeye karar verip kollarını iki yana salladı. Döner kapıdan içeri girdiğinde yeni işine başlarken kendisini küçücük hissetti ve bir buçuk metre boyunun üzerinde yükselen erkeklerden biraz korkmuştu
Etrafına baktığında patronunun resepsiyon masasında oldukça şık ve seksi gözüken sarışın bir kadınla konuşurken gördü. Adam ona doğru dönerken yüzünü aydınlatan bir gülümseme takındığını gördü. Bella nedenini bilmeden kızarmıştı ve topuklarıyla mermer zeminde sesler çıkararak o yöne doğru ilerledi. Mel onu masadaki kızla tanıştırırken kolunu koruyucu bir tavırla kızın omuzlarına dolamıştı bile.
"Dianne, bu benim küçük Ellie'm!"
Bella daha da kızarmıştı, kendini bir anda toplayıp elini uzattı.
"Merhaba, aslında benim adım Bella. Tanıştığıma memnun oldum."
Patronu sürekli omzunda tuttuğu eliyle onu çeşitli departmanlara götürdü ve diğer yöneticilere 'Bella' olarak tanıttı; Bella buna minnettardı ve bu güçlü dünyada elinden gelenin en iyisini yapmak istiyordu. Tanıştırma turu sürerken sabah boyunca ne kadar çok isim duyduğunu düşünüyor ve ezberlemeye çalışıyordu.
Mel sonunda Bella'nın burada bulunduğu sürenin çoğunda bulunacağı kendisine ait odanın giriş odası olarak kullanılan kısımdaki çalışma masasına götürdü. Bella dikkatlice çantasını yerleştirirken elini ve parmaklarını hafifçe mobilyaların üzerinde gezdirdi.
Tüm bu hevesli hareketlerin sonrasında Mel'in odasına geçtiklerinde Bella içeride tamamı deri ve maun olan gösterişli koyu mobilyaları izliyordu.
"Evet ben de bu odada çalışıyorum." dedi Mel koltuğuna oturmak üzere yürümeye başladığında
Patronu ilk kez masasına oturduğunda artık adamın da yanında olmayışı sebebiyle karşısındaki bu büyük ofiste öylece dururken kendini garip bir şekilde yalnız hissetti Bella.