4 - Oyuncak

2.8K 31 0
                                    

Bella sersemlemiş ve kafası karışık bir halde uyandı, hala çıplaktı ve Mel'in ofisindeki büyük ve heybetli kanepede sahibinin, efendisinin kolları arasındaydı. Mel onu tatlı bir aşık gibi nazikçe ve korumacı bir tavırla tutuyordu. Ancak Bella'nın vücudu ona aksini söylüyordu ve ağrıyan kaslarını umutsuzca esnetmeye ihtiyacı vardı, yavaşça kollarından kurtulmaya çalıştı ancak adamın kollarının kendisini sardığını hissetti. Vazgeçerek onun kollarını sırtına doğru çekti ve kaslarının isyan ettiğini ve daha çok ağrıdığını hissederek vücudunu esnetti. Adam ona bakarken Bella başını kaldırıp gözlerinin içine baktı, sonunda adam onu bıraktı ve kız bir kedi gibi gerinirken Mel kocaman ellerini kızın vücudunun üzerinde gezdirdi.  Rahat bir tavırla


"Bana aitsin." dedi.

Kızın kalçasına hafifçe vurdu, 


"Saat geç oldu küçük Ellie, bir süreliğine dünyada yok gibiydin, şimdi seni eve götürmek için girişte merdivenlerden aşağıda bir arabam seni bekliyor." 

Kıza yumuşak bir şekilde gülümsedi, 

"Sana burada yapacak daha fazla şey bulmadan önce giyinip eve gitsen iyi olur." 

Ardından gözleri büyüdü ve gülümsedi. 

"Soran herkese seni eğitim amacıyla bu kadar geç saatlere kadar tuttuğumu söyleyebilirsin." 

Kız ayağa kalkıp elbisesine bakarken onun kızaran yüzüne bakarak güldü Mel.

Bella irkildi, eteğini kıçının üzerine yerleştirip düzeltirken acı damarlarının içinde akıyordu. Saçını düzeltmek ve toparlanmak adına elinden gelenin en iyisini yapmak için banyoya kısa bir süre girdi, ardından atılan kirli külotu almak için masasının arkasına yürüdü. Onları elinde toplayarak itaatkar bir şekilde kendini efendisne sundu ve şunu sordu: 

"Bir günlük izin alabilir miyim Sahip?"

Adam ona bir gülümseme gönderdi ve onu derinden öpmek için kızı havaya kaldırdı. Şaşkınlıkla ayakları yerden kesilirken ciyakladı Bella ve öpücüğe şaşırmış bir şekilde adamın dudaklarını kendi dudaklarında hissetti. Son birkaç günde yaşananlar boyunca bu onların ilk gerçek öpüşmesiydi ve kız onun içinde erimişti.

Mel kızın masasına kadar taşıdı Bella'yı, öpücüğü kalıcıydı. Kızın çantasını alması için onu dikkatlice yere bırakırken yavaşça konuştu, 


"Evet kölem, sonunda bugün beni memnun ettin." 

Kızla bu şekilde konuşurken yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. 

"Şimdi fikrimi değiştirmeden eve git." 

Kızın sızlanmalarının tadını çıkararak kıçını okşadı ve onu bırakıp kendi ofisine geri döndü. Fazlasıyla memnundu. Uyandığında neyle karşılaşacağını bilmiyordu; ceza gününde kızı fazla zorlayıp zorlamadığını merak etmişti. Kendi kendine gülümsedi, bu kız doğal teslimiyetiyle çok sevimliydi ve bir noktada neredeyse kaçmak üzereymiş gibi görünse de kalmıştı.

-

Araba söylediği gibi kızı bekliyordu. Sürücü arkadaş canlısıydı ve içeri girdiğinde ona yerel bir restorandan alınmış bir paket verdi. "Bay M. sizi eğitim nedeniyle geç bıraktığı için benden size yiyecek bir şeyler almamı istedi." 


Bella paketi alıp sürücüye teşekkür ederken yanaklarına yayılan şaşkınlık ve pembeliğe gülümsedi. Eve dönüş yolculuğu sessizdi, adam aynada onu pencereden dışarı bakarken izledi, manzarayı pek göremiyordu, gözleri bu güne dair düşüncelere dalmıştı, parmaklarını dudaklarına dokundururken gülümsedi, bunların hepsi oldu, dudaklarında dolanan şey kendi parmakları değil efendisinin öpücüğüydü.

Master of B.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin