2.Bölüm:Umudu Aydınlatan Işık

1 0 0
                                    

  Evet arkadaşlar, 2. bölümü yayınlamakta biraz geç kaldığım için özür dilerim. Umarım beklediğinize değiştir ve umarım bu bölüm sizi tatmin eder. İyi okumalar.

🎶Emin ft. Jony - Kamin (sped up)

  "Işık!"
  "Selen'den ne istiyorsun?"

   Bana cidden Selen'den ne istediğimi mi soruyordu? Selen'in ne bok olduğunu bilmiyordu sanki. Sanki benimle uğraştığından, beni manipüle etmeye çalıştığından haberi yoktu. Amacı neydi? Ne yapmaya çalışıyordu?Benim onunla uğraştığımı mı düşünüyordu? Öyle düşünüyorsa yanıldığını çok iyi biliyordu.

  "Beni ne ile itham ettiğinin farkında mısın sen? Neyin ne olduğunu bilmiyor musun sanki."

  "Ne yani sen yapmadın mı. O zaman o kızın hâli ne?!"
 
  "Noldu, eski sevgilini çok mu önemsemeye başladın? Yanlış hatırlamıyorsan siz en son ayrılmıştınız ve baya olaylı ayrılmıştınız."
 
  "O beni eski sevgilim olabilir ama şimdi arka- ya ben sana neyin hesabını veriyorum şu an? Konumuz bu değil, konuyu saptırma. Selen'e bir daha zarar verdiğini görürsem..."

   Deyip yuzlerimizi birbirine hizalamıştı. O kadar yakındık ki heyecandan kalbimin nasıl hızlı attığını duyabiliyordum. Yüzüme doğru nefesini öyle bir üfledi ki sanki hoşnut olmadığı, bende onu rahatsız eden bir şey varmış gibiydi. Uzunca baktı ve sözlerine devam etti.

  "... hayatın boka sarar. Ona yaklaşmayacaksın. Ona dokunmayacaksın. Yoluna çıktığında yolunu değiştireceksin. Beni anladın mı?"

  "Sence hayatımın boka sarması umurumda mı? Sana bunu düşündüren şey ne bilmiyorum fakat eğer siz benden uzak durmazsanız neler olacağını görürsünüz."

  "Ha bu arada dediklerini de anlamadım, anlamayacağım ve asla da anlatamayacaksın. Hem bana bunları söyleyeceğim git de o sürtüğe söyle belki sen söyleyince benimle uğraşmaktan vazgeçer."

  "Işık bak ağzını topla yoksa..."

  "Yoksa ne, ne yaparsın hicbir bok yapamazsın sen bana. Sen zaten kendin için hiçbir şey yapmadım. Eğer yapsaydın zaten bu durumda olmazdın."

  "Bak Işık yalvarırım sus yoksa gerçekten hiç istemeyeceğim şeyler yaşanacak."

  "Yaşat da görelim."

   Dememe kalmadan kolumdan beni sertçe tuttu ve beni uyarırcasına baktı. Uzun uyarısını yaptıktan sonra anladığımdan emin olmak istiyormuş gibi bakıyordu bana. Sanki bir şeyleri anlamamı, görmemi istiyormuş gibi bakıyordu. O bana öyle bakarken gözbebeklerimin titrediğine o kadar emindim ki... Ne yaptığını anlamış olacak ki benden sanki vebalıymışım gibi uzaklaştı.

  "Bu sana son uyarım olsun."

   Evet daha önce de bu tür uyarılar yapmıştı ve yine benzer kavgalar etmiştik. Ama bu başkaydı sanki. Bana anlatmak istediği bir şeyler vardı. Söylemek isteyip de söyleyemediği bir şeyler vardı. Onu susturan bir şeyler vardı.

   Beni bu düşünceyle baş başa bırakıp gidemezdi. Dil yalan söylerdi belki ama gözler asla yalan söylemezdi. Ayrıca insanların hal ve hareketlerini analiz etmekte iyi olduğum için davranışlarında bir terslik, gözlerinde ise susmaya mahkum edilmiş bazı şeyler olduğunu anlamıştım.

   Bana neyi anlatmak istiyordu? Beni gem zorbalayıp hem de korumaya mı çalışıyordu? Yoksa aramızda benim bilmediğim bir şeyler mi vardı? Acilen kafamdaki soru işaretlerini gidermem gerekiyordu yoksa kafayı yiyecektim.

   Bahçeden koşar adımlarla sınıfa çıktım ve Umut'u aramaya başladım. Sınıfta Umut'u bulamamanın verdiği hüsranla ve o koşuşturmanın yorgunlugunla sırama yığıldım.  Başımı sıraya koyup babzimin yavaşlamasını bekledim.

   Sınıfta sesler artmaya başladığında ders saatinin yaklaştığını anladım. Sınıfa bakındığımda Umut'u öğretmen masasının yanında gördüm. Bana varlığını farkettiğimde kafasını başka bir yere çevirdi. Ben de umursamayıp kitabım ve defterimle ilgilendim. Tam kitabı elime almıştım ki tahtanın olduğu taraftan gelen kalemlik kafama denk geldi.Kafama denke gelmesiyle beraber gülmeye başladılar.

  "Hayvan herifler kızın kafasını yardınız!"

   Diye bağıran Berk'i duydukları anda buluşmayı kestiler. Berk sınıfın en popülerlerinden ve herkesin korktuğu çocuklardan birisiydi. Sevgilisi Beste ile yanıma gelip iyi olup olmadığını sordular. İyi olduğumu söyledikten sonra zilin çalmasıyla beraber ikisi de yerlerine geçtiler.

   Kitabımı sırada göremeyince yerde olduğunu gördüm. Tam kitabı alacakken yerde bir not farkettim. Notta şunlar yazıyordu:

  "Her ışık karanlığın arkasından bir umudu aydınlatmak için doğar. Peki sen hangi umudun habercisisin?"

   Evet bu bölüm de böyle bitti. Yazarken bile Umut'a çok sinir olduğum bir bölümdü. Berk'in Işık'a yaptıklarını farkedim onu korumasına ne demeli peki? Ha bu arada diğer bölümlerde Berk ve Beste'nin rolleri artacak. Bölümle ilgili düşüncelerinizi belirtirseniz ve bölümü beğenirseniz sevinirim. Diğer bölümde görüşmek üzere.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Küçük Bir Umut Işığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin