Jimin restorandan nasıl çıktı eve nasıl geldi hatırlamıyordu apartmandan girdi asansör meşguldü beklemek istemedi zaten dairesi ikinci kattı merdivenleri üçer beşer koşarak çıktı nefes nefese küçük dairesinin önüne geldi çantasından anahtarlarını aramaya başladı ama lanet olasıca anahtar bir türlü çıkmıyordu cantasını karıştırdı, karıştırdı en sonunda anahtarı bulup titreyen elleriyle anahtarı kilide sokmaya çalıştı ama ellerinin titremesi buna engel olmuştu büyük bir savaş verdikten sonra kapı sonunda açılmış kendini en güvenli saydığı evine atabilmişti hemen kapıyı arkasından kilitledi,pencerenin perdelerini kapattı kendini koltuğa attı bir süre yaşadıklarını sindirmeye çalıştı ne demişti o pisikopat herif "herkesle vedalaş " tehdit etmişti resmen bir an sevdiklerini düşündü yapmazdı değilmi? hayır, hayır yapmazdı. Herkes herkesi tehdit ederdi bu insanların her zaman yaptığı şeydi ama bu sözde kalırdı.
Arkasından "sana 24 saat süre" demişti. "iyi düşün kararını ver" ne yapacaktı onun şimdiye kadar sevgilisi bile olmamıştı,hem hiç cinsellikte yaşamamıştı şimdi hiç tanımadığı bir adam ona yatak arkadaşım ol diyordu.
Ben sürtük değilim dedi asla böyle bir şey yapamam evet dedi ben yapamam kaçmalılyım hemen şimdi eşyalarımı toplayıp bu şehri terk etmeli izimi yok etmeliyim kararını vermişti çok sevdiği okulunu bile gözü görmemişti hızla yerinden fırladı yatak odasına geçti dolabını açtı küçük bir valiz çıkardı eşyalarını hızlıca doldurmaya başladı ama duyduğu sesle yerinde donup kaldı yavaşça doğruldu elindeki eşofmanı valize fırlatıp sese doğru yöneldi telefonu ısrarla çalıyordu salonda yere fırlattığı çantasını aldı telefonunu çıkardı arayan Hoseok'tu rahat bir nefes aldı telefonu açtı
" alo huyung "
Hoseok panikle " jimin tanrıya şükürler olsun iyimisin neler oldu öldüm meraktan ne diyormuş bay Min" diye sordu.
jimin önce söylemek istemedi ama tüm tanıdıkların demişti buna Hoseok'ta dahildi.O zaman onu uyarması gerekiyordu" telefonda olmaz bana gelsene anlatcakşarım var yalnız cabuk ol" diyerek telefonu kapattı.
Jimin çantasını hazırlamış önemli eşyalarını , bilgisayarını sırt çantasına yerleştirmiş kapının yanına koymuştu gitmeye hazırdı Hoseok ile konuştuktan sonra bir dakika bile kaybetmeden otobüs terminaline gidecek ilk kalkan otobüse binip yok olacaktı ona göre kusursuz bir plandı.
Jimin düşüncelere dalmışken kapı çaldı hemen yerinden fırladı kapı deliğinden baktığında Hoseok'un geldiğini gördü kapıyı actı Hoseok'u kolundan hızlıca içeri çekip kapıyı geri kilitledi.
Hoseok salona geçip jimin'in panik halini görünce " hey dur sakin ol neler oluyor otur şöyle anlat bakalım ne bu halin" diye sordu
jimin yemekte yaşananları anlattı sonra kaçma planlarını anlattı "sende bir süre yok ol kimseye bir şey söylemeden yok olalım " dedi.
Hoseok Jimin'in bu iyimser haline gülmeden edemedi o kadar güçlü bir adamdan kaçabileceğini düşünmesi komik gelmişti üzüntüyle derin bir nefes aldı Jimin'i daha fazla üzmek korkutmak şstemiyorsu ama gerçekleride bilmesi gerekiyordu "işe yaramaz eğer seni aklına koyduysa asla kaçmana izin vermez takıntılı bir adam o,kafasına koyduğunu yapar öyle boşta konuşmaz yani öylesine söylenmiş sözler değil onlar " dedi.
Jimin sinirle ayağa fırladı " e yani ne yapmamı öneriyorsun gidip altınamı yatayım çözümün bu mu"
Hoseok" kızma öyle bi şey demedim ama Yoongi'yi tanıyorum dedim sadece kaçmak işe yaramaz bence konuşup ikna etmelisin mesala düz olduğunu söyle hatta sevgilim var de çok sıkışırsan atölyedeki kızlardan birini söyle " dedi.
