15

500 57 69
                                    

"Geldin demek ha?" Ricky yaslandığı yerde doğruldu. "Bu parçaya benimle bir gece geçirecek kadar değer veriyorsun demek ki." Felix kaşlarını çattı. "Seninle cehennemde bile bir gece geçirmem, düzgünce konuşmaya geldim." dedi ve saati kontrol etti. Buluşmalarına az kalmıştı, bu yüzden aceleci davranması gerekiyordu. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. "Bak, Ricky. Neden bana bu kadar kafayı takmış olduğunu anlamıyorum ama ona cidden ihtiyacım var tamam mı?" 

"Aşığım sana."

"Ne?" 

"Duydun işte, gördüğüm ilk andan beri seviyorum seni." Felix giderek daha da kızgınlaştığını hissediyordu. "Beni cidden sevseydin, şu an beni bu hale getirmezdin." Ricky sırıttı. "Manipüleye de başlamışız bakıyorum. Kim öğretti bunu sana, yeni arkadaşın Hwang mı?"

"Evet, ama yanıldığın bir konu var. Yeni arkadaşım değil, sevgilim öğretti." Felix'in bu sözlerine karşın Ricky'nin yüzü düştü. Elinde sallandırdığı kolyeyi avucunun içine aldı ve cebine attı. "O aldı değil mi bu kolyeyi sana? O yüzden bu kadar değer veriyorsun." Büyük adımlar atarak Felix'in yanına geldi ve omzunu tuttu. "O zaman söyle sevgiline, sana bir tane daha alsın." dedikten sonra uzaklaştı.

𓆩♡𓆪

"Yine nerede bu ya? Bilmediğimiz bir antreman falan mı var acaba?" Changbin ayağa kalkarak etrafa bakındı. "Bir şey diyim mi. Net bayılıp kaldı bi yerde." Seungmin ciddiyetle konuştu. "Of saçmalama Seungmin ya!"

"Kusura bakmayın geç kaldım." Felix mırıldanarak bulundukları çimenin üzerinde bağdaş kurdu, Hyunjin onu hemen kolunun altına aldı. "Neredeydin sen?" diye fısıldadı kulağına. Felix göz ucuyla Jisung'a bakınca onun sarışın olana endişeli gözlerle baktığını fark etti. "Hyunjin konuşabilir miyiz?" dedi Felix ve ayağa kalktı. "Tövbebismillah, ayrılıyo muyuz Felix?" dedi Hyunjin ayağa kalkarak ve Felix başını iki yana salladı ve gruptan biraz uzaklaştılar.

"Sana bir şey itiraf etmem gerekiyor." Felix kafasını aşağı eğdi. "Dinliyorum." Hyunjin'in takındığı ciddi tavır Felix'i korkutmuştu. "Hyunjin ilk önce sana ne kadar değer verdiğimi, yaptığın her hareketin, söylediğin her sözün bana ne kadar anlam ifade ettiğini kelimelere dökemem. Fakat her insan gibi bende mükemmel değilim ve bir hata yaptım."

"Beni aldattı-" "Verdiğin kolyeyi kaybettim." İkiside aynı anda çok farklı şeyler söyleyince birbirlerine bakıp şokla. "Ne?!" dediler.

"Hyunjin seni aldattığımı nasıl düşünebilirsin ya?!" diyerek isyan etti Felix. "Ya güzelim, sabahtan beri dört dönüyorsun. Stresli stresli dolaşıyorsun. Böyle de ciddi bir konuşmaya başlayınca aldattın zanettim amınakoyayım. Götümden ter aktı yemin ederim." Hyunjin elinin tersiyle alnını sildi. "Kızmadın mı şimdi?" dedi Felix. "Aldatmadığın için mi?"

"Hayır! Hyunjin, kolyeyi kaybettiğim için." Hyunjin omuz silkti. "Ya ne olucak, yenisini alırız." dedi Hyunjin ve  Felix parmak ucuna kalkıp Hyunjin'in dudağına bir öpücük kondurdu. "Sen rahatla yeter ki." Kolunu omzuna atıp diğerlerinin yanına döndüler.

"Ayrıldınız mı?" diye heyecanla sordu Changbin. Felix ve Hyunjin aynı anda birbirlerine bakıp "Hayır?" diyince Seungmin bağırdı. "Ha! Öde bakalım Changbin paşa!"

"Bizim üzerimizden iddiaya mı girdiniz amınakoyayım?" dedi Hyunjin sinirle. "Ya sen bunlara takılma Hyun, bu orospu çocuğu para için götünü bile satar." diyerek Changbin'in kafasına vurdu Chris. "Ne anlamı kaldı ki şimdi göt vermenin yüz lira kaybettim şu an!" diyerek isyan edince herkes güldü Changbin'e. "E mevzu neymiş peki?"

"Benim verdiğim kolyeyi kaybetmiş beyefendi, onun stresini yaşamış bütün gün." Hyunjin başını öptü Felix'in. "Hala geri vermedi mi Ricky?" Jisung bunu söyler söylemez ağzını elleriyle kapadı. "Hassiktir." dedi ellerinin arasından. "Ricky mi? Felix, Ricky'nin ne alakası var konuyla şu an?" Hyunjin sinirle Felix'e döndü ve sarışın olan Jisung'a bakıp kafasında cinayet senaryoları kurmaya başladı. "Felix çok özür dile-"

"Kes sesini Jisung! Felix sana bir soru sordum." Hyunjin burnundan soluyordu ve Felix'in gözleri dolmaya başlamıştı bile. "Hyunjin, ilk önce bir sakin ol düzgün konuşalım." dedi Felix ve Hyunjin'in elini tuttu.

"Ricky o günkü partiden sonra bana bir sürü mesaj ve arama bırakmıştı. Bende hiçbirine dönmeyip ondan olabildiğince kaçtım, bugün kaçarken arkamdan seslendi bana bende dönmeyip adımlarımı hızlandırdım. Kaçarken düşürmüşüm kolyeyi." dedi bir nefeste. "Ve sen bana bunları söylemedin öyle mi?" Felix'in gözlerinden aşağı birkaç damla süzüldü.

"Şimdi siktim o orospu evladını!"




bir tane daha hyunlix fici yazmaya basladim, bakarsaniz cok sevnirimm <333

the breakfast club Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin