9

626 68 51
                                    


Jisung ve Changbin'in yalvarmaları sonucu yemek yemek için dışarıya çıktılar, hava mevsime göre soğuktu. Herkes paltosuna sıkıca sarılmıştı, Hyunjin hariç. "Öleceksin sağlıksız orospu çocuğu giy üstünü." Minho, Hyunjin eliyle omzuna attığı paltoyu gösterdi. "Hava gayet güzel." dedi Hyunjin. "Yavşak, millete havalı gözükücem diye zatüre yatıcaksın 10 gün." Felix, Changbin'in bu sözüyle etrafına baktı, cidden herkesin gözü Hyunjin'in üzerindeydi. Giydiği dar siyah tişört kaslarını ortaya çıkarmıştı, elindeki deri ceket ve kafasındaki güneş gözlükleri onu adeta bir filmden fırlamış gibi gösteriyordu. 

"Aha pizza! Gömdük bence!" Jeongin hızla restorantın içine koşunca hepsi onu takip etti. Girdikleri mekanın çok büyük değildi fakat samimi bir ortamdı. Güler yüzlü garsonlar ve güzel yüzlü müşteriler vardı. "Garson bey!" Changbin bağırdı. "Garson bey ne it oğlu it." Seungmin utançla yüzünü kapadı. "Bize sen 6 büyük pizza getir, anca keser o bizi." Changbin detaylı bir şekilde sipariş verdikten sonra sohbete daldılar, nasıl olduysa onları yakınlaştırmak için sadece sarhoş olmaları gerekiyormuş demek ki.

"Kaşar hocalar ilk defa haklı çıktı ya! Bu hafta hiç mevzuya karışmadık." dedi Chris arkasına yaslanarak, ellerini kafasının arkasına koydu. "Kendi adına konuş, ben laboratuvardaki perdeyi yaktım." Hyunjin güldü. "Onu nasıl yaptın yavşak?!" 

"Ya şimdi biz laboratuvarda deney meney yapıyoruz diye oraya duman dedektörü koymamışlar, bende gittim orda yaktım bi sigara. Dışarıyı izlemeye dalmışım diyorum bi yerden sıcaklık geliyo amınakoyayım, meğerse perde tütüyomuş." dedi Hyunjin. "Fena düdükledi beni müdür." 

"Ya aslında bende bi boklar yemiş olabilirim." dedi Minho sessizce ve herkes ona döndü. "Ya bizim şu hademenin büyük odası varya, ben oraya bi sistem kurmuş olabilirim." Jisung başını yana yatırdı. "Ne sistemi ya?" dedi. "Blackjack." Herkesin ağzı bir süre açık kaldı ve sonrasında kahkaha atmaya başladılar. "Orospu çocuğu seni! Okula casinoyu getirmiş bir de utanmadan." Minho güldükten sonra ciddileşti. "Sonra bu okula yayıldı biraz, işin içine bizim fizikçi girdi." "Hassiktir ordan." "He valla, neyse bizim fizikçi girince biri gitmiş ötmüş müdüre. Patladım bende ondan." Minho elini masaya vurdu. "Kazandığım paraları da cukkaladı hemen şerefsiz."

"Ya arkadaşlar." dedi Felix, oturduklarından beri ilk defa konuşuyordu. "Galiba en büyük boku ben yedim." Başını öne eğdi. "Tahmin edeyim mi?" dedi Jisung sırıtarak. "Sataşma şuna ya, bırak anlatsın." Jisung omuz silkti. "Ya bizim şu kimyacı herif varya." diyerek söze başladı Felix. "Ben düşük almışım baya kimyadan, bu da istersen yardım ederim falan dedi. Dedim ne yapacaksınız ekstra ödev mi vericeksiniz dedim. Olay oraya nasıl geldi hatırlamıyorum ama en son adama sak-" Felix'in sözünü Jeongin'in bağırışı böldü. "YA Bİ SİKTİR GİT!" dedi ve kulaklarını tıkadı. "Allahım bu görüntüyü hayal ettiğim için beni affet rabbim!" Seungmin ellerini açmış namaz kılmaya başlamak üzereydi. "Ben mevlüte gideceğim çıkışta, hepimiz için dua edicem." Herkes kaos içinde Felix'e küfürler savururken tek sessiz ve tepkisiz kalan Hyunjin'di. Gözlerini diktiği yerden ayırmıyordu. "Bu hareketlerden sonra kaç aldığını çok merak ediyorum." dedi Minho. "100 verdi." Felix gülümsedi. "Oğlum her sakso çekene 100'ü çakıyorsa ben her sınav çıkışı bulayım bu elemanı." Jeongin, Changbin'in kafasına vurdu. "Sana bakar mı o it? Hepsi buna özel işte." diyerek Felix'i gösterdi.

"Pedofili orospu." kelimeleri Hyunjin'in ağızından çıkan tek iki şeydi. "Sen sinirlendin mi biraz ya?" dedi Jisung ve Hyunjin'in yanaklarını sıktı. "Siktir git uğraşma benimle." Hyunjin, Jisung'un elini ittirdi. "Agresif..."

𓆩♡𓆪

"Yemiyor musun sen?" Chris, Felix'in önünde bir dilim pizza salladı. "Hayır teşekkürler." dedi Felix ve suyundan bir yudum daha aldı. "Oğlum ye işte bir dilim ölmezsin!" Changbin pizzayı Felix'in ağzına sokmaya çalıştı fakat sarışın kafasını çevirdi. "Hayır dedim ya, tokum işte." diye çıkıştı Felix. "Nasıl toksun hayırsız, sabahtan beri ev temizliyoruz aç aç." Seungmin ağzına pizza sokarken konuştu. "Bilmem işte, akşamdan kalmayım heralde...Hem size ne ya!" Jisung göz devirdi. "Ay ne halin varsa gör ya, kuru göt gezersin ortalıkta."  Jisung'un sözüne karşı bu sefer Felix göz devirdi. "Sensin kuru göt." Jisung açılan ağzını kapadı. "Sen benim götüme kurban ol be!" 

"Ya göt muhabbetini kapatabilir miyiz artık ya! Yemek yiyoruz." dedi Minho ikisinede iğrenerek bakıyordu. "Sen hiç yemedin sanki." diye mırıldandı Jisung. "Neyi? Pizza mı?" dedi Minho. "Göt."

the breakfast club Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin