🩶

29 2 0
                                    

Şerefsiz : Sahi o seni öldürmeden ne zaman tetiği çekeceksin?
Ben : Sevdiğin kadına silah doğrultun mu?
Şerefsiz : O silahı eline verdiğinde üstünde senin baş harflerin vardı, benim olsaydı kendime sorardım.
Ben : Bu oyun için birbirimize aşık olmamızı mı bekledin?
Şerefsiz : Bir yerlerde yazıyordu sanırım " Aşk içi dolu bir silahı sevdiğin insanın eline verip seni öldüreceği anı beklemektir" diye. Söylesene ne zaman tetiği çekecek?
Ben : Yazmaya üşenmedin mi?
Şerefsiz : Gerçeklerden kaçmaya üşendin mi?
Ben : 90'na çakmak?
Şerefsiz : Dua et de sana çakmadım.

Bu oyundan diri ayrılamazdık, seçimlerimiz hayatlarımızı etkiliyordu.. Onu öldüremezdim, o beni öldürür müydü bunu da bilmiyorum.. Sahi Cennet bahçesi, aynı adama çalışıp karşılıklı binalarda oturup, sana aşık olan bu adamı öldürmek gönül harcı mıdır? İntikam uğruna girdiğimiz bu savaşta aynı cephede yan yana mıyız? Bunların bir önemi yok zaten sen beni öldürsen ben gülümseyerek ölürüm, acımı görmeni istemem bilirsin.. Şu an sana bakarak kaçıncı sigaradayım bilmiyorum, bildiğim şey ise gözlerin. Kendime iyi bak Cennet bahçem, bir gün sana yenilirsem, söz sana, kalbinde yeniden hayat bulacağım.. Gri güller gibi.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin