Chan'dan
Korkudan gözlerimi sıkıca kapatmış, ağlıyordum. Omuzumda ki el, saçlarıma çıktı. "DOKUNMA NOLURSUN! DOKUNMA! L-LÜTFEN! *hıçkırık* SEUNGMİN! BABA!" Aniden, tanıdık bir ses geldi. "Christopher, sakin ol. Aç gözlerini." Gözlerimi açtığımda, sabahtı ve Seungmin yanımda oturmuştu. Saçlarımı okşuyordu. "Sakin ol Christopher. Geçti."
"S-sen nereden g-geldin?! S-saat gece 3'tü.."
"Ah, rüya görmüş olmalısın."
Kendimi tutamamış, ağlamağa başlamıştım. "Korkuyorum Seung! A-aciz gibi gözüke b-bilirim, ama k-korkuyorum!" Seungmin bana sıkıca sarıldı. "Sakin ol, Christopher. Bu sadece bir efsane. Gerçekmi değilmi, daha bilinmiyor. Olmaya da bilir. Biz sadece, önlem alıyoruz. Bay Bang hikayeni fazla abarttı. Sırf, önlemleri önemse diye. Ve aciz falan değilsin. Korkmak çok normal. Çünkü, sen de insansın." Seungmin kafamı göğüsüne yasladı.
Sakinleştiğim de, birlikte banyoya gittik. Diş fırçamı bana uzattı. Ben de alarak, fırçalamağa başladım. Fırçaladıktan sonra, duvar saatına baktım. Saat 7'di. Babam çoktan uyanmış, dışarını süpürüyordu. Mutfağa geçtim ve kahvaltı hazırlamağa başladım. Kahvaltı da, elmalı turta yapmak istiyordum. Bu yüzden, Seungmin'e yaklaştım ve konuştum.
"Ben elmalı turta için, elma toplayacağım."
"Ben de geleyim mi? Yani, korkarsan."
"Yok, teşekkür ederim. Ben gideyim."
Seungmin kolumdan tuttu. "Mutfakta büyük bir çekmece var. Sepet ora da, oradan alırsın." Kafamı salladım. Odama giderek, ceketimi üstüme geçirdim. Saçım önüme gelmesin diye, minik bir toka taktım. Bebeğe benziyorum- Hemen, terliğimi ayağıma geçirerek, kapıdan çıktım ve elma bahçesine doğru yol aldım. Ben küçükken de vardı burası ve hala kalması... Çok garip.
Bu bahçe, Gorliya ormanının girişinden biraz uzaktı. Ama Gorliya ormanının içerisin de yerleşmemesine şükür ediyordum. Hemen, bir elma ağacından, elmaları sepetime boşaltmağa başladım. Tam bu zaman ormanın içerisinden, bir şey geçti. "Ah, sadece bir efsane..." diye içimden geçirerek, işime devam ettim. Bu sefer, garip fısıltılar geldi. Aldırış etmeden, elmaları topladım ve eve doğru yola koyuldum.
Sabah korkudan ağlayan Chan, şu an tepki vermemeyi başarmıştı. İçimden sevinç çığlıkları atıyordum. Aniden, gözüme bir çift siyah gözler sataşdı. Eski, yıpranmış bir evin arkasından, bana bakıyordu ve sadece, kafasını öne çıkarmıştı. Korkudan, arkaya çekildim ve tüm hızım la koştum. Evimizi gördüğüm de yüskek sesle, rahat bir nefes verdim.
Seungmin'i gördüm. Üstü çıplaktı. Pek olmasa da, kasları vardı. Ter içindeydi. "Bay Bang? Bunu da ben yapayım mı?" Babam kafasını iki yana salladı. "Hayır, merak etme. Kendim yapacağım. Seungmin gülümseyerek, kafasını salladı. Tam bu zaman beni gördü. "Christopher, gelmişsin." Yanıma yaklaştı ve kafamda ki, kurdeleli tokaya baktı. "Güzelmiş."
"Ah, böyle şeyler sevmem ve kullanmam. Ama bu lanet saç yüzünden, mecburum. Ve teşekkür ederim." Gülümsedi ve elini belime koydu. Dur- Elini.. Belime.. Koydu.. Ahaha- Neyse- Ben mutfağa geçerek, turtayı hazırlamağa başladım. Seungmin de, üzerine gömlek geçirmiş ve yanıma gelmişti. "Ne yapıyorsun?"
"Dedim ya, turta."
"Ha! Unutmuşum, üzgünüm."
Güldüm. "Sorun yok." O da güldü. Sonra durdu. Ben turtayı yapana kadar, beni izledi. Elimi değil, yüzümü izledi. Ne gördüyse artık- Gözlerimi onun gözlerine çevirdim. Anlık, yüzüne gülümseme geldi. "Senin gözlerin ne güzel! Biri yeşil, biri siyah!" Ah, farklı renk gözlerim hoşuna gitmiş olmalı. "*kıkırdama* Teşekkür ederim. Seninki de öyle." Yüzünü astı ve bebek sesiyle konuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/365820431-288-k998903.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🍃{Feather}🕊️ /Seungchan
Fanfic"Küçük bir tüy, nasıl kaderimi değiştire bilirdi ki..." [TAMAMLANDI x21] Dreamcore/Weirdcore içerili fictir👁️☁️🌈 ‼️UYARI‼️ Smut/cinsellik İnsan/Yaratık ilişkisi Ruhani varlıklar Sekechan, Semeseung Küfür, şiddet korku sahneleri Seungchan fici🍃 ya...