Chan'dan
Gözlerimi açtığım da, kanların üzerinde yatıyordum. Hemen, dikleştim. Sırtımı acıtan bir şey his ettim. Çift kanatlarım vardı.. "N'oluyor..?" Tam bu zaman, yanımda duran, babamı gördüm. "Ah, sonunda ayıldın, oğlum!" Bana sıkıca sarıldığın da, bende sarıldım. Göz yaşlarımı serbest bıraktığım da, babam baş parmağıyla sildi. "Ağlama oğlum, ağlama. Her şey geçti. Artık, hiç bir zorluk çekmeyeceğiz."
"Baba. N'oldu? Neden, ölmedim? Neden kanatlarım var? Anlat, lütfen." Babam elimden tuttu. "Tamam oğlum." Yanıma iyice yerleştiğin de, anlatmaya başladı.
"Yıllar önce, Melek Lordu'nun görevlisiydim. İşimde iyi olduğumdan, seçilmiş Meleklerdendim. Bir gün, bana bir görev verildi. Görev de, insanların arasından, $eytanı bulmaktı. Kabul ettim ve insan evrenine gittim. O kadar çok insan vardı ki, tam 3 yıl arama yapmak zorunda kaldım. Artık, insan gibiydim. İnsan formum da, 1 yıldan fazla kaldığım için, geri dönüş yapamadım ve mecbur, burada kaldım. Bu zaman, bir kızla tanıştım. Yani, senin annen.. Onunla samimi iki dostlardık. Bir kaç zamandan sonra, bir birimize aşık olduk ve evlendik. Ama, melek olduğumu unutmuştum. Görevimin bir parçası, o $eytanı bulana kadar, hiç bir insanla ilişkide olmamaktı. Ama ben kuralları, çiğnemiştim.."
"Peki ya, annemin bundan haberi vardı mı?"
"Hayır, yoktu. Ama senden hamile kalana kadar. Gerçekleri öğrendiğin de, boşanmak istedi. Ama yapamadı. Çünkü karnında, benim bebeğimi taşıyordu. Sen doğdun. Mutlu bir aile olmak umuduyla yaşadım, ama annen pekte buna razı değildi. Lanet yayıldıktan sonra, sürekli başka bir yere taşınmamızı istedi. Yapmayınca da, büyücüye uğramış ve seni lanetlemiş. Melek olmanı istemediği için yapmış bunu. Bu büyüyü bozmak için, senin ruh eşini bulmalıydık. Ve bulduk. Eğer bu büyü bozulmasaydı, vücudun sürekli acı çekecekti. Bize yardım edense, Seungmin oldu.. Ha bu arada, o büyücü, Jisoo'nun annesiydi."
"Seungmin.. O nered-"
Tam sözümü bitirecektim ki, Seungmin kapıdan içeri girdi. Ağlamaktan mahv olmuştu. Gözleri ve burnu kıpkırmızıydı. "C-christopher!" Yanıma gelerek, sıkıca sarıldı. "Başardık, Christopher! Başardık!" Onun sıkıca sarılmağına, karşılık verdim. "Evet, senin sayende. Çok özür dilerim, sevgilim. Sana güvenmeliy-" Dudaklarıma baskı uygulayan işaret parmakla, duraksadım. "Hayır, Christopher. Sen de suç yok. Bırak, eskinin yakasını. Bu günden sonra, sadece geleceğe bakalım. Geleceğimize.."
Sözünü bitirdiğin de, direk dudağıma yapıştı. Ah, babamın burada olduğunu unuttuğu kesin.. "Ou.. Ben sizi yanlız bırakayım, gençler.." Babam ayağa kalktı ve hızlı adımlarla, kapıya yaklaştı. Tam bu zaman, kapı tekmeyle açıldı. "LAN ŞEREFSİZ SEUNGMİN! BENİM KARDEŞİMİ ÖLDÜRDÜN DEMEK, H-" Changbin sinirle içeri girdiğin de, bizimle göz göze geldi. Seungmin ani bir şekilde irkilmiş, koluma sarılmıştı. Onun bu haline, kıkırdadım.
"Yaaa! Direk füze at, amk!" Seungmin mızmızlanarak, kafasını göğüsüme gömdü. Changbin Felix'in Hello Kitty'li bıçağını, göğüsüme gömülen köpüşe doğrulttu. "Ulan, var ya. Var ya, eğer Chan'a bir şey olsaydı. SENİ HELLO KİTTY'Lİ BIÇAKLA KESERDİM!" Seungmin kollarını açarak, bana daha da sardı. "Aşkım, yardım et!!" Güldüğüm sırada, içeri Felix girdi. O da, vahşi bir hayvan gibi girmişti ki, kalın sesiyle bağırdı.
"Lan Changbin! Hello Kitty'li bıçağıma kan bulaşırsa, SENİ KANA BULARIM!" Babama baktım. Gizlince odadan, çıkmıştı. Kapıdan giren Hyunjin'le irkildim. "Yongbokkie. Hadi ama, sana yenisini alırız." Felix sinirle çığlık attığında, hepimiz kulağımızı tuttuk. Tam konuşacaktım ki, Jeongin uçan tekmeyle, içeri girdi. "Lan Hyunjin! Lan piç! PİÇ KURUSU, DÜĞÜNÜMÜ MAHV ETTİN, ŞERRO!"
![](https://img.wattpad.com/cover/365820431-288-k998903.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🍃{Feather}🕊️ /Seungchan
Fanfic"Küçük bir tüy, nasıl kaderimi değiştire bilirdi ki..." [TAMAMLANDI x21] Dreamcore/Weirdcore içerili fictir👁️☁️🌈 ‼️UYARI‼️ Smut/cinsellik İnsan/Yaratık ilişkisi Ruhani varlıklar Sekechan, Semeseung Küfür, şiddet korku sahneleri Seungchan fici🍃 ya...