Yeni bir yıl. Kardeşim Barış ile o yılın hayalini kuruyorduk. Kış aylarında kayağa , yaz aylarında denize gideriz diye umuyorduk. O yıla girerken yılbaşını kutlayamadık çünkü teyzem ağır bir kaza atlatmıştı , teyzemin kızı Elif'de bizde kalıyordu. Teyzem o haldeyken bizim yılbaşı kutlamamız yanlış olur diye düşündük. Ben bu yıl sınavlarımın güzel gelmesi ve takdir alabilmek için sıkı çalışma hayali kurarken kardeşim de bu kış yapacağımız kartopu savaşlarını hayal ediyordu. Ocak ayının 15. günü kar yağdı ve kardeşim bana kartopu oynamak için yalvardı ama ben kabul etmedim çünkü kardeşimden daha önemli sandığım 'işle uzaktan yakından alakası olmayan' işlerim vardı. Bu ay kardeşimin kartopu savaşı tekliflerine hep olumsuz yanıt verdim. İleride ne olacağını bilmeden...Ocak ayının son günü teyzem iyileştiği için annem ve babam bunu kutlamak amacıyla teyzemlere gittiler. Ben ve kardeşim evdeydik. Çok sıkılmıştık.
Barış bana :
- Abla, bir çılgınlık yapalım mı ? diye sordu
Ben:
- Ne çılgınlığıymış söyle bakalım. Dedim.
Bana planından bahsetti:
Bugün hava çok soğuk biliyorum. Ama yeni yılın ilk ayı hiç dışarı çıkamamıştık o yüzden ben dışarı çıkmak istiyorum ama lütfen itiraz etme. Nolur ablaa.
Ben de sıkılmıştım o yüzden bu teklife hayır demem imkansızdı.
-Hadiii hemen çıkalım.
Çıktık çıkmasına ama beni korkutan bir şey vardı. Sanki... sanki biri arkamdaydı. Arkamı dönmeye bile korkuyordum. Arkamı döndüm. Simsiyah bir yaratık vardı arkamda. Ya da ben öyle zannediyordum. Barış'a
- Barış kaaaç! diye bağırdım.
Öyle hızlı koşuyorduk ki sanırsın bir koşu yarışı. Şu soğuk havada korkudan o kadar sıcaklamıştım ki koşamayacak duruma gelip montumu fırlattım. Sonunda kurtulmuştuk. Ya da kurtulmuştum. Barış neredeydi ? Barıııış diye çok kuvvetli bağırdım. Ama hiç bir ses yoktu. Ne araba sesi ne de başka bir şey. Çok korkuyordum. Sonra Barış'ın sesini duyar gibi oldum. Çok temiz ve masum bir ses yavaşça :
'Abla, ablacım lütfen aç gözlerini' diyordu.
Rüyadan uyandım. Ayağa kalktım ve Barış'a sımsıkı sarıldım.
-Seni çok merak ettim Barış.
-Neden abla ? Asıl ben seni merak ettim, bana Barış kaç diye bağırıp koşarken bayıldın. Neden koştun peki ?
-Ben, sadece karanlıktan korktum. Neyse boş ver sen düşünme bunları. Hadi, oynamaya devam edelim.
Yaklaşık 25 dakika boyunca oynadık. Ama oynadığımız yerden sıkılıp arka mahalleye gitmeye karar verdik ve gittik. Oyunumuza devam ederken bu sefer Barış bana 'Abla kaaaç!' diye bağırdı.
Arkamızdan aklı başında olmayan bir adam bizi kovalıyordu. Ne kadar kaçsamda adam bizi yakalamayı başardı. Barış da yanımda bağırıp duruyordu. Ama adam onu öyle itti ki barış yere düşüp kafasını çarptı. Ben de ablalık iç güdüsüyle adama saldırdım onu yere düşürüp tam vurulması gereken yere tepik attım. Sonra hemen Barışa baktım. Yere yığılmış bir halde 'Bize bir şey yapma sakın gıcık adam' diye sayıklıyordu. Hemen onu kucağıma alıp eve götürmeye çalıştım. Ama o kadar yorulmuştum ki kucağıma alınca sanki bir ton yük taşıyormuşum gibi geldi. Neyse ki telefonum vardı. Annemi aradım ulaşılmıyordu, babamı aradım ona da ulaşılmıyordu. Barış ayağa kalktı ve ' Kurtuldun mu ablacım ne yaptı o adam sana ? ' diye sordu.
Ben:
' O bana hiç bir şey yapamadı, yapamaz da zaten benim gücüm onu yerle bir eder' dedim.
Barış, eve gidelim dedi.
-Peki, buradan kurtulunca evde seninle en sevdiğin çizgi filmi izleriz, olur mu ?
- Olur . Seni çok seviyorum abla , bir daha böyle saçma sapan şeyler istemeyeceğim.
-Ben de de suç var , üzülme sen.
Eve geldik ve kardeşimin en sevdiği çizgi filmi izledik. İzlerken ' 2 dakika beni bekler misin ablacım ?' deyip mutfağa gittim. Annemi yine aradım ama ulaşılmıyordu. Offf yine ulaşılmıyor diye iç çektim. Sonra aklıma teyzemi aramak geldi.
- Alo teyze, annem ve babam nerede ?
- Onlar 1,5 saat önce yola çıkmışlardı.
- Eyvah ! Sizin ev ve bizim ev arası 10 dk. değil mi , niye bu kadar geciktiler ?
-Bilmiyorum.
-Bir balkondan bakar mısın ?
- Tabii.
-Olamaz ! kaza yapmışlar. Polis de olay yerinde. Hemen aşağı iniyorum.
- Tamam.
Hemen Barışa seslendim.
-Barış korkma ama annemler kaza yapmış.
- Ablaaa ölmezler demi ölmezler ?
-Merak etme , iyi olacaklar tamam mı ?
Teyzem aradı.
-Alo Hayat, annenler vefat etmiş. Üzgünüm.
-Teyze sen ne diyorsun, emin misin öldüklerine ? Hem ben Barış'a ne diyeceğim?
-Evet eminim. Sağlık personellerinden aldım bilgiyi. Sen Barış'a ağladığını belli etme, hiç bir şey de söyleme ben geliyorum.
- Tamam ama acele et.
-Peki.
![](https://img.wattpad.com/cover/366038283-288-k763461.jpg)