Babacık: Ne zaman buluşuyoruz kızım?
Babacık: Nerede buluşuyoruz?
Hazal: Yarın dersim yok
Hazal: Yani var da, tek ders. Bir saatlik bir şey yani
Hazal: Fakültenin yakınlarında güzel bir kafe var oraya gidelim istersen
Hazal: Çikolatalı pastası çok güzel
Hazal: Dersten sonrasına ayarlayalım
Babacık: 13.20 dersinden sonra yani?
Babacık: Bilgisayar destekli çizim 1 dersin var değil mi?
Babacık: Beklerim kızım, istersen fakülteden gelir alırım seni.
Hazal: Ders programımı nereden biliyorsun?
Babacık: Senin hakkında bilmediğim şey yok kızım
Babacık: Uyku saatinden kalkma saatine, duşta ne kadar vakit geçirdiğinden ne zaman yemek yediğine kadar her şeyini biliyorum
Babacık: Kızım çok heyecanlıyım
Babacık:, Kalbim öyle hızlı ki
Babacık: Bunca yıllık hayatımda hiç böyle şeyler yaşamamıştım
Hazal: Buna yıllık hayatın, kaç yıla tekabül ediyor babacık?
Babacık: 29 yıl kızım ;)
Hazal: Büyükmüşsün biraz
Hazal: Ben daha 20 yaşındayım
Babacık: Aramızda yaş farkı olması senin için bir sorun mu?
Hazal: Bilmiyorum
Hazal: Seninle konuşmayı sevdim babacık
Hazal: Ama seni sevmeyi başarabilir miyim bilmiyorum
Hazal: Ben sevmek nedir bilmem, nasıl yapılır bilmem. Sevilmeyi bilmem..
Hazal: Seni üzmekten korkuyorum
Babacık: Öğretirim kızım
Babacık: Sevmeyi de sevilmeyi de öğretirim
Babacık: Sen benim yanımda olduktan sonra hiçbir şey beni üzmez.
Hazal: Çocukça davranırım, sıkılırsın.
Babacık: Kızım senden asla sıkılmam
Babacık: Ben senin o çocuksu hallerine aşık oldum zaten
Babacık: Üç yıldır divaneye döndüm kızım
Babacık: Sen o üniversitenin bahçesine adım attığından beridir, ben sendeyim.
Babacık: Güzel kızım benim
Hazal: Nasıl gördün ki beni
Hazal: On yedi yaşımda geldim ben üniversiteye
Hazal: Beni okula erken yazdırmış yurt müdüresi
Hazal: Çok erken başladım hayata
Hazal: Sen, nasıl gördün beni?
Hazal: Görünmezdim ben
Hazal: Kimse görmezdi beni, sen beni nasıl gördün?
Babacık: Kızım, üniversite benim.
Babacık: İmza işlerinde sıkıntı olmuştu o gün, öyle geldim.
Babacık: İyi ki gelmişim
Babacık: Seni gördüm sonra, yanında bir iki kız gülüşüyorlardı.
Babacık: Sen sadece onları dinliyordun, ellerini kucağında birleştirmiştin. Masum bir kız çocuğu gibiydin. Ki öyleydin zaten
Babacık: Ara ara dudaklarını kıpırdatıyor sonra etrafı izliyordun.
Babacık: Seni görünce kalbim tekledi kızım
Babacık: O gün bugündür ben sendeyim, hiç gidemedim..
Hazal: Ya sonradan gidersen?
Babacık: Gitmem
Babacık: Ben senden gidemem ki kızım
Babacık: Ben, sen olmuşum artık. İnsan kendinden nasıl gider?
Hazal: Sana inanmak istiyorum
Babacık: İnan kızım, inan güzelim.
Babacık:, İnan
Babacık: Bu dünya da bir tek bana inan
Hazal: Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiiri geldi aklıma :)
Babacık: Evimde şenlik ol, bahçemde bahar. Soframda en eski şarap değil de soframda baş köşe ol kızım.
Babacık: Ama, inan bana sevgilim inan..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babacık... +18
Fiksi Remajaartı on sekiz ve yaş farkı var rahatsız olan girmesin. . . . 0555***: Küçük bedenin beni nasıl azdırıyor bir bilsen bebeğim. 0555***: Ah, yüzünü düşündükçe bile sikim kalkıyor. Kazık gibi. Sen olmadan da inmiyor. 0555***: Küçük taze amını düşlemekte...