Invisible Love ☆ colgar / edtte - brawl stars

Edgar'ın Kıskançlığı

"Kıpırdatma şu parmağını!"

Arkadaşları ile sırasına toplanmıştı. Mandy'nin "Sana oje süreyim mi?" teklifi ile Colette ilk başta yüzünü buruşturup reddetsede arkadaşını kırmak istememişti. Güzel bir haftaya başlamıştı.

Sonunda Mandy ojeyi sürebilmiş ve daha hızlı kuruması için üflüyordu. En sonunda Colette ellerini sırada çekti ve göz hizasına getirerek tırnaklarına baktı. Gerçekten harika duruyorlardı. Mandy bu konuda gerçekten çok becerikliydi.

Kısa ve badem şekli tırnaklarına toz pembesi oje çok yakışmıştı. Mandy, diğer arkadaşlarınada sürmek istesede ders zili çoktan çalmıştı. "Böyle şeylerde hep ders ziline denk geliyor!" diye içinden geçirdi Mandy. İşi bitince ojeyi toparladı ve çantasına koydu.

Sınıf hocası Byron'nun sınıfa girmesi ile ders artık başlamıştı. Ama Byron sınıfa tek girmemişti. Yanında turuncu saçlı bir çocuk ile gelmişti. İri ve uzun bir çocuktu. Bir anda tüm gözler ona doğru dönmüştü. Byron sınıfın merakını sezmiş ve bir açıklama yapması gerektiğini biliyordu.

Byron
"Günaydın çocuklar ! Bu yeni sınıf arkadaşınız Buster. Bu sene baya fazla kişi ağırlayacağız gibi duruyor. Her neyse Buster, istediğin bir yere oturabilirsin."

Buster sıralara biraz bakındıktan sonra Colette'in yanındaki boş sırayı fark etti. Byron'a o sırayı gösterdikten sonra sıraya doğru ilerledi. Çantasını koydu ve sırasına oturdu. Colette bu yanına gelmiş yeni öğrenciyi biraz süzdü ve eskiden olduğu gibi - Nita'nın ona selam verdiği gibi - Buster'ın sırtına hafifçe dokunarak el salladı.

Buster bu eli karşılıksız bırakmadı. Oda el salladı. Colette şimdiden bu arkadaşını çok sevmişti. Hafifçe güldü ve önünü, derse odaklanmak için döndü.

***

Teneffüs zilinin duyulması ile dersin bittiği anlaşılmıştı. Colette yeni arkadaşını tanımak için sırasında yan döndü ve Buster'a baktı. Buster Colette'in ona döndüğünü anlayınca oda döndü. Colette tanışmak için elini uzattı.

Colette
"Merhaba Buster! Ben Colette, bende senin gibi bu sınıfa yeni geldim. Yani geleli baya oluyor ama bu sene geldim."

Buster
"Memnun oldum Colette. Yakın arkadaş olacağa benziyoruz."

Colette Buster'in dediğine hak verdi ve kafasını salladı. Gerçektende iyi anlaşıyorlardı. Colette'in bakışları bir an kapıya yönelmişti. Edgar onlara keskin gözlerle bakıyordu. Çok kıskanmış duruyordu. Colette bu bakışlara anlam verememişti. Edgar colettein ona baktığını anlayınca yanında olan Fang ile kapıdan dışarı çıktı.

Colette'in mutlu olan yüzü bir anda solmuş ve yere hafifçe bakıyordu. Buster bu mutsuzluğu sezmiş ve soru sormadan edememişti.

Buster
"Yüzün neden bir anda soldu ?"

Colette
"Ha- Ben mi ? Solmadı, sadece aklıma bir şey geldi onu düşünüyordum."

Buster
"Pekii, öyle olsun. Ben kantine çıkacağım."

Colette ayağa kalkan Buster'a baktı ve gülümsedi. Busterda ona gülümsedikten sonra sınıftan çıktı ve kantin katına çıktı. Colette önüne döndü, dirseklerini sıraya yasladı ve ellerini birleştirip burnunun üstüne doğru koydu, gözlerini bir süre kapatıp öylece bekledi.