Invisible Love ☆ colgar / edtte - brawl stars

Olaylar Kızışıyor

"Hey saat kaç oldu?"

Koltukta esneyerek kalkmaya çalıştı ama gerçekten uykusu çok vardı. Colette zar zor koltuktan kalkmış ve esnemesine ayakta devam etmişti. Tüm vücudunu güzelce esnettikten sonra masada duran telefonundan saate baktı. Henüz erkendi. Önce lavaboya girip işini halledecek, sonra kahvaltı yapmak için Janet'i uyandıracaktı.

Terliklerini giydi ve lavaboya girdi. Yüzünü yıkadı, saçını taradı. Biraz ayılmak için kahve yapmaya karar verdi. Lavabodan çıkıp mutfağa girdi. Kahve yapmak istiyordu ama yerini bilmiyordu. Dün gece Janet'in evinde kaldığı için kendi evinde değildi. Aramak için bir kaç dolabın içini kurcaladı.

O kahveyi ararken içeriden bir ses geldi. Bakmak için arkasını döndüğünde Janet'in çoktan uyandığını gördü. "Günaydın! Kahve neredeydi?" diye sordu. Janet biz gözünü ovarken diğer eliyle bir dolabı gösterdi, "Oradaki dolapta." Colette Janet'in gösterdiği dolaptan kahveyi çıkardı. Kendisine ve arkadaşına harika bir kahve hazırlamak istiyordu.

Janet mutfak masasına oturdu, erken uyandıkları için ikisininde çok uykusu vardı ve bir kahvenin ne kadar iyi gelebileceğini ikiside tahmin edebiliyordu. Colette fazla oyalanmadan iki tane sütlü kahve hazırladı ve biraz atıştırmalığı kaseye koyarak masaya koydu. Sandalyeyi kendisine doğru çekip oturdu ve kahvesinden bir yudum aldı. Gerçekten güzel olmuştu. "Beğendin mi?" diye sordu Janet'e. Janet'te önünde duran kahveden bir yudum aldı. "Beğenmek mi? Harika olmuş!" diye yanıtladı.

Kahveyle beraber Colette'in masaya koyduğu atıştırmalıkları yemeye başladılar. Hem doymuşlardı hemde uykuları açılmıştı. Kahveleri ve atıştırmalıklar bitince Colette masayı topladı ve bulaşıkları makineye dizdi. Arkadaşının evinde ona yük olmak hiç istemezdi. Masada duran telefonuna baktı. Saat okulun başlamasına çok yaklaşmıştı.

"Üstümüzü giyinelim." diye masada oturan Janet'e sesledi. Oda onay verince Janet'in odasına çıktı ve kıyafetini koyduğu dolaptan aldı. Colette lavaboda giyinirken Janet kendi odasında giyindi. İkiside hazırlandıktan sonra sırt çantalarını alıp evden çıktılar.

Beraber evden çıktıkları içinde okula beraber gideceklerdi. Colette hem bugün biraz Edgar'la konuşmak istiyordu. Buster geldiğinden beri sanki samimiyetleri azalmıştı. Bunları düşüne taşına çoktan okulun bahçesine gelmişti. Bahçede oyalanmadan sınıfa çıkmak istemişlerdi.

Tam sınıfa çıkacakken, arkadan koşan Mandy'nin sesi ile duruverdiler. Hızını yavaşlatıp sonunda Colette ve Janet'in yanına geldi Mandy. Önce biraz soluklandı. Dışarıda çantası ile durması garip gelmişti.

"Sınıfın kapısı açılmıyor. Üstelik içeride co- Bir dakika."

Mandy sözünü yarıda kesti ve garip bakışlarla düşünmeye başladı. Colette ve Janet, Mandy'nin sözünü devam ettirmesini bekliyordu. "Üstelik?" diye devam ettirmeye çalıştı Janet.

"Üstelik Buster bana Colette'in içeride kaldığını demişti, ama yalnış görmüş olmalı."

Colette Mandy'nin dediklerine çok şaşırmıştı. Sınıfta ona benzeyen biride yoktu, nasıl benzetebilmişti? Elini çenesine koyarak düşünmeye başladı. "Eğer kimse sınıfta kalmadıysa arka bahçedeki çardakta oturuyoruz." dedi Mandy ve arka bahçeye doğru yürümeye başladı. Colette ve Janet Mandy'i takip etti.

Arka bahçedeki çardağa gelmişlerdi. Fang, Nita, Leon, Bibi ve Brock oturuyordu. Şu an sadece 8 kişilerdi. Colette banka göz gezdirerek Edgar'ı aradı ama ortalıkta gözükmüyordu. Fang şaşırarak "Sen sınıfta değil miydin?" diye sordu. Colette "hayır" anlamında kafasını salladı

"Edgar nerede?"
"Edgar mı? Buster ile hocaya haber vermeye gittiklerini söyledi. Buster senin sınıfta olsuğunu diyince yerinde duramadı."

Arkadaşlarıda onay verdikten sonra Janet ve Mandy gibi oda çardağın bir köşesine oturdu.