3.Bölüm

356 11 6
                                    

Selaaaam, yine ben geldim

Bölümleri yazıyorum ama bir hatam var mı sizce?

Ve hızlı mı gidiyor, yani Emre duygularını çok çabuk mu belli etti?

Başka bir kitapta hata olursa fark ederim ama kitabı kendim yazınca fark edemiyorum eğer yanlışlarım varsa düzeltin lütfen satır aralarında.

Emrah Karaduman & Merve Özbey- Bir İmkansız Var


Sabah gözlerimi camlara vuran yağmur damlalarının sesiyle açtım, günlerdir sonbahar mevsiminde olmamıza rağmen sıcak olan hava bugün yağışlıydı. Bugün gökyüzünde kasvet vardı, tabi Ankara'nın genel havası böyleydi eğer Ankara'da yaşıyorsanız bu havaya alışkın olmanız lazımdı.

Yağmuru severdim fakat kasvetli havaları sevmezdim, boğucu geliyordu.

Yatakta yan dönüm komidinin üzerinde şarjda olan telefonumu elime aldım. Mesajlaşma uygulamasına girip gelen mesajlara baktım sonra da sosyal medya uygulamasına girdim. Uygulamadan gelen mesajlar ve bir bildirim vardı. Bildirimler kısmına girdiğimde gelen takip isteğiyle gözlerim açıldı.

Parmağımın altında duran profilindeki resmî askeri üniformasının olduğu resimdi
Emre abinin profiline girip baktım,
Büyük bir ihtimal yeni açmıştı hesabı çünkü önceden böyle bir hesap yoktu

Elim profilindeki resme gittiğinde resmin biraz daha büyümesini sağlayarak fotoğrafına baktım. Üniforması yakışmıştı, zaten ona her şey yakışıyordu.

Biraz daha profilinde oyalanıp yataktan kalktım. Annemlerden ses yoktu ilk önce gidip ocağa çay suyu koyup altını kıstım ben duşa girip çıkana kadar o da kaynardı.

Üstümdeki takılarımı çıkartıp kendimi suyun altına bıraktığımda üzerimden akan sıcak su kemiklerimin çözülmesine yardımcı oldu

Banyoda işlerimi bitirip bornozumu giyip saçlarımı da havluya sarıp banyodan çıktım odama geçtiğimde makyaj masamın üstündeki vücut losyonumu alıp elime bir miktar sıktım.

Losyonu vücuduma yedirdiğimde yüzümde de kağıt maske yapıştırıp üstümü giydim.
Siyah eşofman altım ve uzun kollu cropumu giydim, eşofman yüksek bel olduğu için belim açıkta kalmıyordu

Saçlarımı da tarayıp birkaç bişey sürdükten sonra onları açık bırakarak mutfağa indim. Mutfakta annem çayı demliyordu.
"Oo erkencisiniz Hafsa hanım" diyerek bana bulaşmayı ihmal etmedi tabi ki
"Gören de sürekli öğlene kadar yatıyorum sanacak anne" dediğimde hınzır şekilde güldü

"Ekmek lazım ama sen de banyo yapmışsın saçların ıslak napıyım ben gidiyim bari" dediğinde sesindeki acındırma ifadesine göz devirerek olduğum yerde kıpırdandım " giderim ben şimdi kaç tane alayım"

"İki tane al yeter" dediğinde kafamı sallayıp kolidora çıktım vestiyerden siyah şişme montumu giydikten sonra elime botlarımı alıp onları da giydim son olarak vestiyerde bulunan yedek parfümümü de sıkıp kapıdan çıktım.

Kapıyı kapatmamla karşı dairenin kapısı da açılmıştı. Üstündeki siyah boğazlı kazağın yakasını düzelten Emre abiyle göz göze geldik, gözlerimi kaçırarak merdivenlere yöneleceğim sırada Emre abinin sesiyle olduğum yerde durdum

" Selam sabahı da mı kestik Hafsa hanım?" Duraklamamdan faydalanarak büyük adımlarla yanıma ulaştı. "Günaydın Emre abi, görüşürüz" hızla yanından geçecekken kolumdan tutup uzaklaşmama izin vermedi bu sıra çok temas etmişti zaten

Karşı KomşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin