six

659 56 31
                                    

Kapının önünde durmuş anahtarımı arıyordum.

Bir yandan da içeriden gelen seslerin ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Çantanın en diplerinden zorla çıkarttığım anahtarı kilidine geçirip kapıyı çevirdim.

Kapının geriye doğru açılmasıyla sesler tam anlamıyla kulağıma doldu.

Bununla birlikte ihtimallerimde olan televizyonun açık olma olasılığı da sıfırlanmış oldu.

Kapının sesini duymuş olacaklar ki deminki yoğun ses kesilmişti.

Kapıyı hızlıca kapatıp salona döndüm.

Koltuklardan birine kafası yerde ayakları koltukta uzanan hafif kumral çocuğun yanında Sebastian oturuyordu. Onun yanında da iki kişi daha, hepsinin elinde birir oyun kolu, maç yapıyorlardı sanırım.

Yastıklar yerde, pizza kutuları her bir köşede, boş kaseler sehpaların üzerine yığılmış.

Dehşet dolu bakışlarla Sebastiana baktım.

Herkesin bakışları benim üzerimde, benim bakışlarım ise yalnızca Sebastianın üzerindeydi.

"Oha." kumral olanın şaşkınlık nidası üzerimde hiçbir etki yaratmazken Sebastiana bakmaya devam ettim.

"Efsun?"

"Buyur paşam?" dediğimde Sebastian dışında hepsi gülmüştü.

Ağzını aralasa da konuşmasına izin vermeden yukarı çıkması için merdivenleri gösterdim elimle.

"Kız çok güzel oğlum." bunu fısıldayanı daha sabah toplantıda görmüştüm.

Sebastian yanımdan geçerken bana göz kırptığında ensesine bir tane geçirmeyi de unutmadan arkamı döndüm bende.

"Ah!" acısına karşılık bağırmasıyla içeriden arkadaşlarının gülme sesleri geliyordu.

"Kız içimden geçeni yaptı lan! Abla idolsun!" diye arkamdan bağırdığında güldüm.

Merdivenleri teker teker çıktığında benim odamın hemen önünde durdu kollarını göğsünde bağlayıp.

"Geceniz nasıl Sebastian bey?" dediğimde pişkince sırıttı.

"Sen gelene kadar mükemmeldi." alaylı bir şekilde güldüm.

"Ne güzel ne güzel. Evi toplar öyle gönderirsin arkadaşlarını diye düşünüyorum?" dediğimde nah çekmesiyle kaşlarımı çattım.

"Tamam toplarız."

"Teklifini kabul ediyorum." dedim bir anda. O da beklemiyor olacak ki bir süre dediğimi algılamaya çalıştı.

"Güzel karar." dedi gülerek.

"Tamam, eğlencene devam edebilirsin." dedim gülümseyerek merdivenleri gösterirken.

Anlık olarak ne yapacağını bilemese de hızlıca toparlanıp merdivenlerden her zamanki gibi patır kütür inmeye başladı.

Uzun zamandır odamdan başka bir yere çıkardığım için sıkılmıştım.

Üstümü hızlıca değiştirip merdiven boşluğunun kenarından Sebastianları kontrol edip çatı katına çıktım sessiz adımlarla.

Elimdeki anahtarla kilidi çevirdim yavaşça. Kapı geriye doğru açıldığında eşikten atlayıp kapıyı geri kilitledim.

Kendimi yatağa atıp tepede açık olan pencereden görünen m yıldızları izledim bir süre.

Pencereden giren rüzgarın uğultusu içeriye doluyor, esişi de . içeriye hafif bir serinlik katıyordu.

Homefriends' Sebastian SzymañskiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin