special • nineteen

296 18 48
                                    

"Anne, çoraplarım nerde!" odasından mutfaktaki Efsuna bağıran Sedefe bir yandan da Sebastian yardımcı olmaya çalışıyordu.

"Baban yok mu yanında?" odadan odaya hatta kattan kata iletişim kurmaya çalıştıkları için zorlanıyorlardı elbette, birkaç defa tekrarlıyorlardı cümlelerini birbirlerini duymadıklarında.

"Ne!"

"Baban yok mu yanında diyorum!" dediğine dalgınlıkla başını salladı Sedef.

"Var!"

"Çocuğum giysene yavrum?" Sebastian elindeki pantolonu Sedefe giydirmeye çalışırken sırtından dahi damlacıklar halinde terler akıyordu.

"Baba çorap giymeden giyemem ki." Sedefin kendince koyduğu kurallara karşılık Sebastian ofladı.

"Seni bu kurallarla ne yapacağız ya."

"Bak şimdi, önce tişört sonra çorap sonra pantolon sonra da saç." ezberlediği ama her seferinde uymak istemediği sırayı bir kez daha dinledi kızından Sebastian.

"Efsun! Gelir misin güzelim?" alt katta kahvaltı hazırlayan Efsuna seslendi Sebastian yüksek sesle.

"Geliyorum!" elindeki tavayı ocağa bırakıp paldır küldür yukarı, Sedefin odasına koşmaya başladı.

Odada giyinmek için neredeyse savaş veren Sebastian ile Sedefe baktı birkaç saniye Efsun.

Her seferinde böyle oluyordu, gecelik üstü dolap kapağının tepesinde, pijaması yatağın başlığında asılı kalıyordu genelde. Akşama kadar toplu duruyor, sonra kıyafetlerin yerlerini kitaplar ve oyuncaklar alıyordu.

Yalnızca, bunlar Sebastianla Sedef beraber giyindiklerinde oluyordu tahmin edilebileceği üzere.

Hemen çorap çekmecesini açtı Efsun aceleyle. Anında gördüğü çorabı eline alıp ikisine birden gösterdi.

"Ben sizinle ne yapacağım? Burada duruyor işte, hiç mi bakmadınız ya?" diyerek Sedefe giydirmek için dizlerinin üzerine çömeldi.

"Anne o sen gelmeden önce yoktu ki."

"Güzelim o sen gelince orda durmaya başladı ama biz birşey yapmadık."

İkisi de aynı anda Efsuna karşı savunmaya geçtiklerinde gülmeye başladı Efsun duydukları üzerine.

"Ya ben büyü yapmıyorum biliyorsunuz değil mi? O çorap hep oradaydı." dediğinde Sebastian da Sedef de beraber gülüyorlardı.

"Saçını toplayalım." diyerek aynasının önüne getirdi Sedefi, Efsun.

"Babam toplasın." diyerek babasının elinden tutup beraberinde sürükledi.

"Babacığım, neden ben? Bak annen ben toplarım demişti hem?" diyerek isyan etti Sebastian.

"Babası, kırk yılda bir birşey istiyor senden? Karşı mı geleceksin ya?"

"Tövbe haşa." diyerek Efsunun ona uzattığı tokayı bileğine taktı.

Sedefin saçlarını parmakları arasında tamamen kavradığında diğer, saçlarını tuttuğu eliyle öbür elinin bileğindeki tokayı alıp saçlarını birbirine tutturdu. Birkaç defa etrafına doladıktan sonra gülerek çekiştirdi sarı saçları ellerinde.

"Hadi bakalım, ne takacaksan tak." dedi Efsun da gülerken.

Sedef eline lacivert bir kurdele aldıktan sonra at kuyruğunun üstüne yerleştirdi. Kurdelenin kuyrukları saçlarının iki yanından sallanırken gülümsedi aynaya bakıp anne ve babasına doğru.

Homefriends' Sebastian SzymañskiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin