Homefriends' Sebastian Szymañski

special • eighteen

Parmağındaki alyansa bakarak kendi kendine gülümseyen Efsuna karşılık eli çenesinde hayranlıkla izlemeye başladı müstakbel eşini, Sebastian.

Bağdaş kurmuş, koltukta otururken bir eliyle alyans olan parmağındaki yüzüğü döndürüyor, izliyordu. Saçları yukarıdan gelişigüzel toparlanmış, sıcaktan üstünden çıkarıp bir köşeye fırlattığı tişörtünden kalan büstiyer, altındaki şort Sebastian için birer fazlalıktı aslında.

Sebastian gözlerini ondan ayıramamışken Efsun kafasını kaldırdı aniden elini yüzüğünden çekmeden.

Sebastian'ın kendisini izledim farkedince yüzü kıpkırmızı kesildi genç kadının. Ellerini birbirinden ayırıp kollarını kavradı hızlıca. Eşine en tatlı ifadesiyle gülümsediğinin farkında olmadan tebessüm etti.

Odada yanan loş ışıkla hafif aydınlanan odadaki lambanın ışığı Efsunun tam yüzüne vururken mükemmel bir yan profil oluşturuyordu karanlık odada.

Sebastian tam karşıda onun gölgesi altında kalıyordu. Perdelerin içinden taşan sokak lambasının ışığı ile de farklı bir hava daha kazanan odada ikisinin de birbirine duyduğu istek her saniye daha da artıyor gibiydi.

Üşenmeden kalkıp Efsunun yanına yaklaştı Sebastian. O kendini yanına bıraktığı anda kendisine çevrilen gülümseyen yüzü görünce sırıttı.

Ikisinde de zerre kadar tereddüt hissi bulunmuyordu her bir hareketi, eylemi, hissi aklına kazınacak bir daha da silinmeyecekti ikisinden de. Bunu bilerek ve isteyerek yapıyorlardı.

Sebastianın açtığı kollarla eş zamanlı olarak kendisini onun kucağına attı Efsun. Dudaklarını dudaklarıyla birleştirdiği anda tüm bedeniyle hissettiği susuzluk yok oldu gitti ikisinin de.

Öpüşlerinin yanında ister istemez sürtünüyordu Efsun altında kıvranan adama.

Genç adam üstündeki kadın yüzünden zor durumda olsa da sadece zamanının bekliyordu.

Hızlı bir hamleyle Efsunu aniden altına aldı Sebastian. Şimdi üstünde duran sarışın adama gözlerinin üstünden nefes nefese kalmış halde bakıyordu Efsun. Bu halleri Sebastianın çok hoşuna gidiyordu.

Dudaklarını Efsunun ince boynuna gömüp küçük öpücükler bıraktı, her öpücüğünde derin derin nefesler alıp veren Efsunun hali şimdi Sebastianla eş değerlerde sayılırdı.

Biraz daha boynunda oyalanıp koltuğun konforunu beğenmediği için Efsunu sakince kucağına aldı Sebastian. Ince, sütun gibi bacaklar sarışın adamın beline, baldırılarına kadar sarılırken yavaşça merdivenlere yöneldi. Kolları kalçalarının iki yanını sararken Efsun bir eliyle saçlarını karışıyor bir eliyle de Sebastianın tişörtünden içeri sokmuş neler olduğunu keşfediyordu adeta.

Önünü doğru düzgün görmese de odayı bulup girdi Sebastian kucağındaki ile.

Onu yatağa bıraktığı anda, ikisi de fazlaca yorulacaklarını anlamışlardı bile.
_

"Off, sırtım ağrıyor Sebastian." sızlanan kadına karşı seslice güldü sarışın oğlan.

Kendisi çok iyiydi sanki.

"Bende mızmızlanayım mı Efsuncuğum?" dedi alayla ekmek kızartma makinesindeki ekmekleri çıkarırken.

"Yok, sadece ben." dedi Efsun da fırındaki keki çıkarıp masanın üzerine koyarken.

Tam bu sırada, ikisi de artık kahvaltıya başlamak için masaya oturacağı anda zilin çalmasıyla duraksadılar. Efsun Sebastianın açmak gibi bir niyeti olmadığını anlayınca koşarak kapıya ilerledi.