YILBAŞI

153 54 29
                                    

Multimedya: Elif.
Playlist:
1- Kelly Clarkson_Addicted
2- Wiz Khalifa_See You Again

"Büyümek, bu dünyaya geldiğimizde yaptığımız en büyük hata."

***

"Murat, ben kendimi gerçekten hazır hissetmiyorum."

"Ne demek hazır hissetmiyorum kızım! 4 sene oldu, kendine gel artık!"

"Gelecek, bekliyorum ben. Gelecek işte, söz verdi. Sözlerini tutardı o."

"Gelmeyecek! Ve sende biliyorsun ki o sözlerini tutmazdı, fırsatçının tekiydi. Ve şimdi o aptal şapkanı bul def olup gidelim şu evden artık."

Hırsla arkamı dönüp, dolapta şapkamı aramaya başladım. Ne büyük bir salağım ki; Murat'ın sözüyle hareket ediyorum.

Ah, Murat. Benim biricik arkadaşım. Kendisi benim yerime kararlar almaya bayılan bir odundur. Ve ben de; Elif. 4 sene öncesine kadar deli dolu, esprileriyle, cıvıl cıvıl kişiliğimle tanınırdım. Şimdi mi? Murat'ın deyişiyle, anneannemi aratmıyorum. Duygularınızı, sevincinizi sevdiğiniz, her şeyinizi verdiğiniz insan yanında alıp götürdüyse; tabiki de bir anneanneyi aratmazsınız. Herneyse.

"Buldun mu?"

Murat tüm sabırsızlığıyla arkamda bekliyordu. Ve ben hala şapkadan bir iz bulamamıştım.

"Yok, bulamıyorum. Offf!"

"Takmak zorunda değ-"

"Zorundayım! Onun hediyesiydi. Nasıl önemsiz bir şey gibi konuşabiliyorsun?"

"Çünkü gerçekten önemsiz. Onun elinin değdiği bir kumaş parçası bile çöp bende."

Hiçbir şey diyemedim. Ne diyebilirdim ki?

"Ve Elifcim, 4 seneni o göt herifin gelmesini beklemekle harcadığın için sana da acıyorum."

O, giderek sadece benim değil, arkasında bıraktığı herkesin canını yaktı. Ve en çokta Murat'ın.

Aklıma gelen anılarla bir iki adımda Murat'ın yanına ulaştım. Tam önünde durdum.

"Özür dilerim. Ben... Biliyorsun hatırlatmak istememiştim."

Kollarımı sıkıca boynuna sardım. O da ellerini belime yerleştirirken konuştu.

"Ben de özür dilerim. Ben de hatırlatmak istemezdim."

Benim hiç aklımdan çıkmıyor ki Murat.

"Önemli değil, gerçekten."

Kollarımı çözerken, yanağına sulu bir öpücük kondurdum. O eliyle yanaklarını silerken kapıya doğru yürümeye başladım.

"Ben şapkayı bir de anneme sorayım. Tamam mı?"

Murat uzun uzun suratıma baktı. Bu ben ne desem bir halta yaramayacak demekti. Tekrar yanına ulaşıp, sarıldım. Gözlerim buğulanmaya başlarken konuştum.

"O şapkayı bu gece takmak istiyorum."

Sesim fısıltıdan farksızdı. Murat bir süre durup o da bana sarıldı. Konuşmaya başladı.

"O şapkayı, gittiğinde yakmadığıma bin pişmanım."

Kafasına hafifçe vurup, tekrar kapıya yürümeye başladım. Aşağıdan Orhanla annemin bağırış sesleri geliyordu.

Hayatımın KaresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin