Mafya Aşkı

7.BÖLÜM ( sen~ben )

(Medyadaki şarkı ile okuyun lütfen daha güzel oluyor
Şarkı-  İnfected Sickick)

~Begüm'den~

Aşağıya Simay abla indi. Bize yapmamız gerekenleri anlattı, dikkatle her dediğini dinliyordum sonra çıkıp gitti. Bende Bartu'nun konuşmasını beklemeden hemen yukarıya çıktım.

Yukarı kata gelince bir sürü kapalı kapı vardı. Ve nereye gireceğimi bilmiyordum sırayla tüm kapıları açıp Ahu'yu arıyordum.

Bir yandan da onun başına bunların geldiğini tekrar düşününce ağlamaya başladım. Kardeşim dediğim kız şuan kim bilir ne durumda ve benim elimden hiç birşey gelmiyordu sadece ağlıyordum.

Kapıyı açıyorum yok..
Tekrar.. yok..
Tekrar ve tekrar ama yine YOK..
Deliriyordum kapılar bitmek bilmezken Ahu'yu bulamamak beni çılgına çeviriyordu.

Sonunda en son açtığım kapıdan hafif bakınca yerde Ahu'nun olan tişörtler'den  biri yerde duruyordu. o an içeriye bakmaya ölesiye korkuyordum.

İçeriye tam girdim ve kapıyı kapattım. Yatakta hareketsiz yatan bedene baktım. Ağlıyordum..
Onun böyle bir durumda bile yanında olamadığım için kendime sinirleniyorum.

Yatağın hemen sağ tarafında ayakta durmuş, ağlayarak Ahu'ya bakıyordum yanına gittim.

Sol tarafındaki koltuğa oturdum. Elini tuttum, yüzüne baktım berbattı. Kolları, ayakları, yüzü, eli. Bir çok yerinde yaralar vardı. Hafif kalktım ve yanağına öpücük kondurdum.

Begüm: ben senin yanında olsaydım keşke, özür dilerim ahu'm.

Begüm: hep ne olursa olsun beraber olacağız demiştik. ama benim senin böyle bir şey yaşadığından bile haberim olmadı..
Özür dilerim..

Üzerine ince bir battaniye örtülmüştü. Kıyafetini pansuman için çıkarılmıştı. Ve sadece iç çamaşırları vardı üzerinde hemen yatağın karşısında bulunan dolaba doğru gittim.

Açtığımda içerisinde kıyafetler vardı. Herhalde Gelmeden önce aldırmışlardı.

Simay abla kısa giyinsin demişti yaraları yeni pansuman yapılmıştı. Uzun kıyafetler değerse yaralarına acıtırdı ve yakardı.

Simay ablayı Bartuyla sevgiliyken tanımıştım. Bartu beni daha önce bu eve çağırtmıştı, daha doğrusu Ulaz gelmem için aramıştı. Bende eve geldiğimde bartu'yu yaralı bir şekilde bulmuştum.

Tabi o zaman tam olarak ne iş yaptığını bilmiyordum hep konuyu saptırırdı çünkü.

O zaman mafya olduklarını anlamıştım tabi. Simay abla'ylada o zaman tanışmıştık.

Hemen kıyafetlere göz attım kısa şeker alıp Ahu'nun yanına geçtim.
Üstündeki battaniyeyi yavaşça üzerinden çekip hafif dikleştirerek
Üzerini giydirdim.

Önceden üzerindeki kıyafetlere baktım, gözümden bir damla yaş süzüldü. Biz Ahu ile dışarıya çıktığımızda bu takımı çok beğenmiştim bende ona bunu aldım ve 'hediyem'  olduğunu söyledim.

'En mutlu günlerimde giyeceğim'
Deyip sevinmişti ama bu kıyafeti  en mutlu gününde giyinmemişti.
En kötü gününde giyinmişti.
Ona bu kıyafetin yenisini alacağım çünkü o bunu çok severdi.

Banyoya gittim hep yırtılmış olduğu için kıyafetleri çöpe attım. Elimi yüzümü yıkadım ve sonra geri çıktım.Çıktığım zaman Ulaz geldi odaya.

Ulaz: bir şey lazım mı?
Veya bir ihtiyacınız falan var mı?

Begüm: yok, bir şeye gerek yok.