19.BÖLÜM ( inanmadın )

571 20 13
                                    

Evde sessizlik hakimdi. Bir tek arada salondan gelen yüksek kahkaha sesleri vardı. Sıkıldığım zaman kendi kendime bir kaç tane fotoğraf çekmiştim. Onları Instagram hesabımda paylaştım. Aklıma yeni gelmişti, Ulaz'ın hesabı var mıydı acaba?

İsim soyismi ile  arattım. Sadece bir hesap çıktı. O da Ulaz'ın hesabıydı. Mavi tik bile almıştı ve hesabında baya aktifti. Yanii, ünlü bir iş adamı aynı zamanda da mafya tabi ki takipçisi çok olacak.

Bir postunun üstüne tıkladım ve bakmaya başladım. Birkaç yorumlarına baktım.

"Kocam mı? Yorumlara bak ya, resmen yavşıyorlar." Yorumlara biraz daha göz attım. Cidden mi? Her önüne gelene böyle yorumlar mı yapıyorlar?
Ben hayatta gerçekten görmediğim birinin postları'nın altına böyle yorumlar atmazdım.

Mutfağın kapısı açıldı. Oturduğum sandalyeden öne doğru eğilip arkama baktım. Buğra gelmişti, bana doğru yaklaştı. "Bir şey mi lazım?" Diye bir soru yönelttim. Gülümsedi ve cevabını bekletmeden verdi. "Su alacaktım ama bardaklar nerede bilmiyorum, verir misin?"

Bir an kalk kendin al diyesim gelmişti.
"Tabi vereyim" hemen ayağa kalktım tam karşımda hemen musluğun üstündeki dolabın kapağını açtım. Boyum pek yetişmediği için ayak parmaklarıma çıktım ve bardağı almak için uzandım.

Belim arkaya doğru yay gibi gerilmişti. Arkamda tam dibimde biten birini hissettim. Daha sonrasında ise belime dolanan güçlü bir kol. Elimi raftan çekip hızla arkama döndüm. Buğra şu an tam dibimde bana bakıyordu. Eli hala belimin sol kısmında duruyordu.

Belimdeki elini hareket ettirmeye başladı. Birden sağ bacağımı tutup havaya kaldırdı. Çığlık atacağım sırada belimdeki elini ağızıma bastırdı ve bağırmamı engelledi.
Ellerimin ikisini de üst üste tutup arkamdan bastırdı.

Tezgahın sivri kısımları bileklerimi çizmişti ve şuan ellerimi kendi belimin arasında sıkıştırmıştı. Bu nedenle kıpırdayamıyordum. Bir eli hala ağızımda duruyordu. Ayağımı yukarı doğru tekrar kaldırıyordu. Eteğim çok dar olmadığı için üzerimden sıyrılmasından korkuyordum.

Şu an hiç bir şey yapamıyordum. Tam bir aciz gibiydim. Benim gözlerimde korku ve endişe varken onun gözlerinde ise şehvet ve arzu vardı. Bunu anlamak zor değildi. Eteğimi kasıklarıma kadar sıyırdı iç çamaşırım gözüküyordu. Avucunun içinde kadınlığımı sıktığında elinin üzerine inlemiştim.

Elini sertçe ısırmıştım. Ama hâlâ elini çekmiyordu. "Korkma güzelim Ulaz'ı nasıl sakinleştiriyorsan beni de aynı şekilde sakinleştir. Ne de olsa Ulaz'a çalışıyorsun bu konuda." Üzerime doğru daha da eğildi ve çırpınırken açıkta kalan boynumun sol kısmını öptü. Artık ağlamaya başlamıştım. Elimden hiç birşey gelmiyordu ve bu lanet mutfağa da hiç kimse gelmemişti.

"Ulaz az çok seni anlattı. Öyle şeyler yapmazmışsın, ama benim için özel ilgilenirsin bence." Dedikten sonra göz kırptı. Bacak aralarımı sertçe iki yana ayırdı ve iç yanaklarını okşadı.
Tekrar elini var gücümle ısırdım. Ve bırakmadım, o anın acısı ile azından küçük bir küfür savurdu ve hızla elini çekti ağızımdan.

"Ulaz yardım e-" saç köklerimde hissettiğim ağrı ile aniden sustum. Çok sert bir şekilde saçlarımı çekiyordu. "Sana sus dedim. Değil mi!" Saçlarımı daha da çekti. "Beni sinir ediyorsun Ahu!, ama bence benim sinirimi yatıştıra bilirsin güzelim. Yatak odasında tabi" aşırı sinirliydim. Yüzüne tükürdüm ve diz kapağımla sertçe kasıklarına vurdum.
"İğrenç adamın tekisin! Şerefsiz adi"

İki büklüm olmuştu ama saniyesinde dikleşti. Hiç bir şey etki etmiyordu herhalde. Yanıma geldi ve beni duvarla arasında sıkıştırdı.

Ulaz ile böyle olduğumuzda heyecan ve mutluluk sarmıştı tüm bedenimi şimdi ise Buğra böyle bir şey yaptığında kendimden iğreniyordum.
Şu an beni öldürseler bile umrumda olmaz.

Mafya Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin