Selam uzun bir bölümle karşınızdayım 4.000 kelimelik bir bölüme de kısa demezsiniz artık.
Diğer yazar arkadaşıma 4 gündür ulaşamıyorum bundan dolayı bölümleri yalnızca bir kişi, yani ben yazıyorum. Tabi bölümler gemmeye devam edecek. Her hafta bir bölüm bu haftanın bölümünü attım. Artık haftaya kadar bekleyeceksiniz.
vote vermeyi unutmayın
Ve lütfen bol bol yorum yapın
Keyifli okumlar dilerim..💗
----------------
"Olmaz Ahu" seslice nefesimi verdim. Sıkmıştı artık bu mesele ben olur dedikçe Ulaz olmaz diyiyor. Aradan yaklaşık iki hafta geçmişti ve bu iki hafta çok güzeldi.
Ulaz'la baya vakit geçirdik, tabi bu birbirimize daha da ısınmamızı sağladı. Ayağım ise çok iyi, üzerine rahat bir biçimde basabiliyordum.
Şu an ise bir tartışmanın içerisindeydik. "Seni riske atamayız"
Ben başımı eğmiş Ulaz'ın dediklerini dinlerken Bartu'da bize bakıp konuştuklarımıza kulak veriyordu."Bu düşündüğün gibi bir şey değil, resmen aralarına sızmaktan bahsediyoruz. Adama kendini beğendirtmen lazım ve biz o sırada gerekli dosyaları çalacağız peki ya sonra?, adam senin bizden olduğunu öğrendiğinde ne yapar?"
Annemin bardak kırdığım zaman beni azarlamasını dinliyor gibiydim. Aklıma gelince kendimi tutamadım ve güldüm, şuan ciddi bir şey anlatıyordu oysaki. Bana deliymişim gibi bakıyorlardı.
"Neye gülüyorsun?" Kafayı sıyırmış gibi göründüğüme emindim. En sonunda gerçekten ciddi görünmek istediğim için hemen kendimi toparladım, boğazımı temizledim. "Bak Ulaz bence Ahu gelsin. Hem adam Ahu'yu görünce kendinden geçer" diyerek beni savundu Bartu.
"Olmaz,Ezgi'yi çağırsak o baya iyi bu konularda" tek Kaşım havada Ulaz'a baktım. Yine biri! Acaba bu seferki kimdi. Sanki film çekiyoruz da biri gittikçe diğeri geliyordu.
"Allah esirgesin o kızı bizden!" Ulaz biraz sinirli bir tavırla Bartu'ya bakıyordu. Ne bu haller? Görende sevgilisi sanacak.. acaba sevgilisi mi? Yada eski sevgilisi veya hoşlandığı kız durun yada çocukluk aşkı! Bir de platonik olduğu kız çıkıyormuş.
Kendimi bunu kaldıracak kadar iyi hissetmiyorum açıkçası nedenini bilmediğim bir şekilde. "Ezgi kim?" Benim sorumla birbirine gönderilen gergin bakışlar beni bulmuştu.
"Çocukluk arkadaşımız" diyerek arkasına yaslandı. Bartu ise göz devirerek "çift başlı yılan olan arkadaşımız" demişti. Bu tanıma güldüm, acaba gerçekten öyle biri mi.
Beni düşüncelerimden Bartu'nun sesi çıkar. "Hadi kalk hazırlan" ben Bartu'nun onaylaması üzerine hemen heyecanla ayağa kalktım, gidiyordum ki Ulaz'ın sert bakışları eşliğinde tekrar yerine oturdum.
"Bak Ahu sana zarar verirler, olmaz o yüzden. Evde kal sen." Sesli nefes verdim. Evde tek başıma ne yapacağım, hem uzun bir süre sonra ilk defa dışarı çıkacaktım. Bartu tekrar sinir ile konuştu. Kimin dediğini dinleyeyim?
"Yukarı çık hazırlanman için sana kıyafet göndereceğiz." Ulaz tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki Bartu tekrar lafını böldü.
"Sende buna karışmayacaksın Ulaz, bu görevde senin kadar benim de söz hakkım var. Her şeyimiz aynı hizada ve ben Ezgi'nin gelmesini istemiyorum bu göreve katılacak kadın da Ahu. Bitti!"
Ben Bartu'nun Ulaz'a bu kadar sert çıkışmasına şaşırırken. Hala gitmediğim için Bartu sinirle bana döndü. Daha fazla beklemeden hızla odama çıkmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Aşkı
Teen Fiction~Alıntı~ " korkuyor musun?" "hayır.." "titriyorsun ama" "soğuktan öyle" "evet soğuk ama bence ondan değil. Neden korku filminden korktuğunu söylemedin?" "benim için değiştirmelerini istemedim.." "saçmalama yine başka güzel bir film açabilirdik." "...