Feci bir baş ağrısı ile gözlerimi oldukça lüks ve güzel dizayn edilmiş diyebileceğim bir odada açtım.
İlk başta nerede olduğumu idrak edemesemde sonradan yavaş yavaş hatırlamaya başladım.Önce otoparktaydım..
Sonra arabama doğru giderken anahtarı düşürdüm..
Anahtarı aldıktan sonra biri kafama sert bir cisim ile vurdu..
Korku ile gözlerimi fal taşı gibi açtım, hızlıca hareket edip yattığım yumuşak yataktan kalkmayı denedim fakat koluma bağlanan ip buna engel oldu.
İçimdeki korku kat be kat daha da büyümüştü neyin içine düşmüştüm ben.Fakat korkunun ecele faydası yoktu. Ağlayıp sızlamak yerine bu durumdan kurtulmalıydım.
Hemen etrafıma bakıp uzanabileceğim kesici alet aramaya başladım.
Tam o sırada açılan kapı ile başımı hızlıca kapıya doğru çevirdim.
Kapıdan muzip bir gülümseme ile Pablo girmişti.
-Güzellik uykunuzdan sonunda uyanmışsınız bayan Palvanova.
Şuanda o suratına bir yumruk atabilmek için neler vermezdim.
Elindeki kahverengi tepsiyi nazikçe önüme bıraktı ve yatağın üstüne oturdu. Pablo ya attığım sert bakışlar devam ederken bir anda söze girdi.
-E yemiyecek misin?
Dedi ve tepsideki kaşığı çorbaya daldırarak ağzıma doğru uçak geliyor der gibi getirmeye başladı.
Sanki şuan da olduğum durum çok normalmiş gibi böyle yapması beni iyice deli etmişti. Dudaklarımı kemirmeye başladım.
-Neden?
-Efendim?
-NEDEN BUNU YAPTIN GAVİ!
Kükreme gibi çıkan sesim ile irkilsede eski ifadesine geri takınarak sırıtmaya başladı.
-SORUN KART MI TANRI AŞKINA! BİR KIRMIZI KART UĞRUNA MI YAPTIN TÜM BUNLARI!
Konuştukca daha da sinirleniyordum. Bağırmaktan resmen boğazım yırtılmıştı. Gavi ise gözünü bile kırpmadan çırpınışlarımı keyifle izliyordu.
En sonunda bağırmayı kesince derin bir nefes aldı ve gülmeye başladı.
Ne gülüyorsun piç demek için ağzımı açmıştım ki bana doğru yaklaşmaya başlamıştı.
Ondan iğrendimi belli etmek istercesine kendimi geriye doğru gerebildiğim kadar germiştim.
Gavi ise cebinden bir şey çıkardı ve bir tuşa basarak ani bir hareketle çakıyı açtı.
Gördüğüm kırmız çakı ile gözlerimi büyütebildiğim kadar büyüttüm.
Kalbim güm güm atıyordu.Pablo elindeki çakıyı yüzümde gezdirmeye başlamıştı.
-Cidden sorunun kart olduğunu mu sanıyorsun.
Dedi ve iç çekerek ayağa kalktı, kapıya doğru ilerlemeye başladı.Son adımına kadar onu izledim.Ortama uygun olmayacak biliyorum fakat söylemeliyim gerçekten iyi bir kıçı vardı fakat bu onun şerefsiz bir köpek olduğunu değiştirmezdi.
Ondan gerçekten midem bulanıyordu.Ağzıma gelen acı sıvıyı geri yuttum.
Tam çıkmadan önce bana baktı.
-Zamanla öğrenirsin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NASTYA IS MISSING|Pablo Gavi
Fanfiction(Hikaye tamamiyle kurgudur bir kurum veya bir şahıs ile bağlantısı yoktur.) (Pablo Gavi sadece temsilidir.) +16