-İyi mi böyle yenge?
-...
-Yenge?
-Hı! Bir şey mi dedin?
-Sıcak dedin ya klimayı açtım iyi mi böyle?
-Haa, iyi kalsın böyle.
-İş nasıldı yenge, şimdi siz bildiğimiz çevirme olarak sahaya da çıkıyor musunuz?
-Yaver sen neden geldin?
-Yenge dedim ya ağam aradı git yengeni al dedi, bir işi çıkmış senin tek gelmeni de istemedi kıyamadı tabi şimdi yaran daha taze falan.
-Hımm kıyamaz tabi, sinir hastası edecek beni, hiç kıyamaz. Sabah onca laf etti seni ben alıcam diye ısrar etti şimdi şu yaptığına bak. Bana bak siz bir işler mi karıştırıyorsunuz yoksa?
-Ne karıştırıcaz yenge biz?
-Valla orasını siz daha iyi bilirsiniz. Her an her şeyi yapabilir ağan, onun o fıldır fıldır gözleri var ya rahat durmaz hiç. Bana bak sen benim arabaya takip cihazını ne ara koydun?
-...
-Söyle söyle kızmam.
-Ne zaman koyduğumuzun ne önemi var yenge. Ağam endişelendi Ankara'dakiler gelir Allah korusun sana musallat olur falan.
-Yaa siz tam da bunu anlamıyorsunuz. Ben zaten bunun için burdayım ya. Hani Sadi'yi bulamasınlar bulurlarsa da onu korumak için.
-Yenge yanlış anlama ama ağamın kimsenin korumasına ihtiyacı yok. Yani sana özel demiyorum vallahi bak 7Emin...
-Sadi!
-Haa doğru Sadi... Yani ben ağamı bildim bileli hep tek tabanca takıldı vallahi bak beni bile zar zor alırdı yanına. Sevmez yani.
-Sevsin sevmesin bana ne canım. Ben de endişeleniyorum yani başına bir şey gelecek diye.
Songül bu son cümlesi ile kendine sırıtarak bakan adama göz ucuyla baktı ve toparlamaya çalıştı.
-Yani tanık koruma programı sonuçta. Düşünüyorum, düşünmek zorundayım yani. İş... İşim sonuçta. Görev gereği... Tanık...
-Tabi görev gereği yenge...
-Şu klimayı az daha açsana iyice sıcak bastı bana. Hem lafa daldık yoldan saptık. Hatta baya uzağız evin yolundan. Yaver biz nereye gidiyoruz.
-Ağamın bir işi var dedim ya yenge.
-Eee
-İşte onun yanına.
-Ne alaka, Yaver yoksa... Yoksa siz suç falan işlediniz bir şey yaptınız da beni o yüzden mi götürüyorsun. Bak vallahi ararım ekipleri gelir ikinizi de alırlar karışmam. Hiç benden yardım falan beklemeyin.
-Yok yok yengem sen niye hemen böyle kötü kötü düşünüyorsun.
-Yaver gözünü seveyim beni yorma bak sinirim tepeme çıkıyor ne yaptı gene o ağan.
-Yenge valla korkacak bir şey yok.
-Eee ben niye gidiyorum o zaman anlatsana.
-Ağamın halletmemiz gereken iş için yardıma ihtiyacı varmış da.
-Adama bak ya! Hem seni almaya gelicem diye kırk kere tembihliyor sonra seni yolluyor hem de ayağına yardıma çağırıyor. Gitmicem valla ya, zaten uykum var açım, yoruldum. Eve bırak sen beni.
Cümlesini daha tamamlamadan vazgeçti fikrinden. Sadi'nin sabahki ısrarcı tavrından sonra ne isi çıktı da gelmedi çok merak ediyordu. Eve gidip bu sorunun cevabını öğrenmek için akşam adamın eve gelmesi bekleyecek sabrı da yoktu. Daha şimdiden dudaklarının kenarlarını kemirmeye başlamıştı istemsizce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meftun
Fiksi PenggemarSadi ve Songül'ün hikayesini en başından kendimce ekleme ve çıkarma yaparak yazdığım bir derleme olacak Meftun. Nereye kadar gider, nerde biter bilmiyorum. Akışında, keyifli şeyler yazmak istiyorum sadece. Güzel şeyler çıkar umarım. Keyifli okumalar...