𝓔𝓹𝓲𝓼𝓸𝓭𝓮 11

43 4 0
                                    

Hepinize merhabaaaa ve iyi okumalaarrrr!!!!!

Şarkı: Saygrace-You Don't Own Me ft. G-Eazy

Tarih:17/06/2022

"TaeTae duralım mı?" dedi nefes nefese.

Yavaşça kafamı hayır anlamında salladım. Bu işaretimle nasıl olduğunu anlamadan kendimi saniyeler içinde Jungkook'un kucağında buldum. Dudağıma saliselik bir dokunuş kondurup geri çekildi. Hızlı bir şekilde masamızdan eşyalarımızı toplayıp dakikalar içinde Eiffel Kulesi'nin o mükemmel manzarasından ayrıldık.

Bu gece resmen bir rüyaydı ve ben o rüyanın baş karakteriydim. Jungkook ile resmen sevgili olmuştuk o da yetmezmiş gibi öpüşmüştük. Hâlâ beynimin bana bir oyunu olup olmadığını sorguluyordum kendi içimde fakat beni kucağında taşıyan kişi bana gerçeğim diye bağırıyordu. Ellerim boynunda, elleri bacaklarıma dolanmış, gözleri gözlerime kilitlenmişti. Asansörde, sadece nefes seslerimiz ve kalp atışlarımızın sesi vardı. Konuşmuyorduk, konuşmaya gerek duymuyorduk gözlerimiz bütün geceyi özet geçiyordu. Hafif sarhoş olsam da bu geceyi hiç bir şekilde unutmazdım, unutamazdım, unutmamalıydım.

Arabaya geldiğimizde Jungkook tam kapımı açacakken önümüzü hızla gelen bir arabanın kesmesi bir olmuştu. Az kalsın Jungkook'a çarpacaktı. Refleksle Jungkook'u kendi bedenime çekip kapıyı kapattım. Kıl payı kurtulmuştu.

O sinirle önümüzü kesen arabaya gidecekken, arabadan inen bedeni görüp daha da sinirlendi sevgilim. Sarhoş olduğu her halinden belli olan Alex hızla bana doğru gelip beni kendine çekmeye çalıştığında Jungkook kendini kontrol edemeyip Alex'in elini belimden çekip çevik bir hareketle kırmıştı. Alex'in kolu kesinlikle kırılmıştı, Alex'in bağırması ve o gelen sesin başka bir açıklaması olamazdı.

Alex'i öyle gören arabadaki arkadaşı hızla Jungkook'a yaklaşmış tekme atmaya çalışmıştı fakat Jungkook onu da fark edip ayağını kırmıştı. İkisinin de kafalarını birbirine vurup yere attı. O sarhoşlukla ikisi de yere düşmüştü.

"Donc nous ne devrions pas marquer de but parce qu'il y a un gardien dans le but, Professeur Jungkook ?"(Yani kalede kaleci var diye gol atmamalıyız, öyle mi Profesör Jungkook?)" dediğinde, Jungkook'un şalterler atmıştı.

"Tu ne peux pas marquer de buts, Alex.Je vais te mettre ce but dans le cul, Alex!"( Gol atamazsın Alex. Bu golü götüne sokacağım!) dedi sevgilim. Şu an kızgın bir boğadan farksızdı.

Jungkook üstüne oturup yumruklamaya başladığında zorla belinden tutmuş onu geri çekmiştim tam o sırada  yere düşmüş. Alex kulağıma bir şeyler fısıldamıştı fakat kelimeler ağzından yuvarlanarak çıkıyordu.

"You will be mine Taehyung." (Benim olacaksın Taehyung) dedi fısıltıyla.

"You don't own me Alexandre." (Bana sahip değilsin Alexandre.) dedim hızlıca ve ayağa kalktım.

Jungkook bizi duymamış hızlıca beni kucağına alıp arabaya götürmüş ve kapıyı sert bir şekilde çarpmıştı.

O da aynı şekilde arabaya bindiğinde elimi sıkı sıkı eline kenetlemiş gözlerinden ateş çıktığı için yola odaklanmıştı. Tek eliyle araba sürmesi ve yan profili beni zor durumda bırakırken hiç bir şeyden habersiz araba kullanıyordu. 

En yakın lüks bir otele geldiğimizde vale tam kapıyı açacakken durdurmuş o benim kapımı açmış ve elimden sıkıca tutarak resepsiyondan, otelin en yukarıdaki katından VIP odası almıştı. Elimi hiç bırakmadan asansörle saniyeler içinde katımıza gelmiş, koridoru da beni kucağına alarak bitirmiş, sonunda odamıza gelmiştik.

𝓣𝓱𝓮 𝓑𝓪𝓻𝓽𝓮𝓷𝓭𝓮𝓻🍸/𝓣𝓪𝓮𝓴𝓸𝓸𝓴-𝓞𝓶𝓮𝓰𝓪𝓿𝓮𝓻𝓼𝓮Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin