chapter: kıyılara vurgun.

19 5 320
                                    

Soner Avcu- beni azad et.
Can Ozan - öyle kolay aşık olmam.

Arkadaşlar ortada bir emek var ve bir uğraş. O yüzden oy atmak ve bolca yorum yaparsanız mutlu edersiniz.

Çünkü insan zamanını buraya ayırıp bir şeyler üretiyor. O yüzden de sizden destek görmek yazmamı daha çok teşvik ediyor. Şimdiden teşekkür ederim.

Satır aralarında fikirlerini belirtmeyi unutma ve keyifle oku 💋

İyi okumalar beybiler..

İyi okumalar beybiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güneş doğmuşsa kıyılarımıza vuran dalgalar ruhumuzu serinletirdi. Kumsalın sıcaklığı parmak uçlarımızı yakarken küçük bir ana sığdırdığımız anılar ve insanlar bize iyi gelir ve yanan parmak uçlarımız tatlı bir ısıya çevirirdi.

Parmak uçlarım yanarken karaladığım defterin mürekkebi beyaz crobumun üzerine damlamasıyla beraber koca bir küfür dudaklarım arasından çıkmıştı.

Önce düşen koyu kahve saçlarımı elimin tersiyle itip yanımda esmer bedenini güneşte daha çok karartmak adına savaş açan kıza diktim. "Esmer ten ihtiyacını sadece kendin karşılayıp hepimizin hakkına giriyosun! Senin gibi esmer çıtırlar yok olun!"

Mürekkepli parmağımı ona doğru sallarken yüzünü örttüğü fötr hasır şapkayı hafifçe aralayan Mira, ela gözleri kısık bir şekilde bana bakıyordu. "Bence evrende ki tüm insanlar da senin gibi tatile gelip entel takılan insanların kapatılması için grev bile yapacaklar! Hatta şimdi gideceğim ve bu protestonun başı ben olacağım!"

Siyah saçlarını geriye doğru atıp hafif yattığı yerde ayaklandı. Ardından büyük bir zevkle gülümsedi ben ise ona göz devirdim.

Çantamdan çıkardığım ıslak mendil ile mürekkeple boyanan parmaklarımı sildim. Bir yandan ise ona söylenmeye başladım. "Sen sanattan ne anlarsın ki! Bir gün bu yazdıklarım ile ünlü olduktan sonra sırf hava atmak için üniversitenin kantininde bile anons yaparsın."

Kafasını sanki onaylar bir şekilde sallıyordu. "Ee, heralde kızım bi havamız olsun dimi. O ayrı bu ayrı ben seni sadece beraber olduğumuz zaman zorbalarım. O değilde bu yazdığın roman ne alemde bakalım?"

Otuz iki diş sırıtırken bir anda solan şey konunun romana denk gelmesi olmuştu. Yazmaya çalışıyordum, cümleler silinip duruyordu.

Konusu ayrı bir dert olmuştu. Genelde yazdığım çoğu karakter benimle beraber bir bütün olup onlar kendilerini konuştururken kendimi denemek istediğim farklı bir konu üzerinde yoğunlaşamıyor, bir şekilde bir yerlerde olaylar ters gidiyor ben öylece tıkanıp kalıyordum.

Hayatımın Sen DalgasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin