1.0

1.8K 248 62
                                    

yıldızı doldurmayı unutmayın!!⭐

*ੈ✩‧₊˚

 *ੈ✩‧₊˚

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

—

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

| 4 sene önce

sırayla düşen yağmur damlalarının sesi dükkanın içinden net bir şekilde duyulurken minho elindeki kahvesinden sıcaklık almaya çalışıyordu. bir yandan da pencereden dışarı bakıyor ve sanırım bu gece burada kalacağım diye düşünüp ofluyordu kendi kendine.

gözü kapısının önüne koyduğu kardelen çiçeğine çarptığında kafasının her zamanki gibi eğik olduğunu gördü. sokak kapkaranlıktı ama o çiçek beyazlığıyla göze çarpmaya devam ediyordu. çiçeğine bir şey olmamasını umarak kahveyi arkasındaki tezgaha koydu ve giydiği gri kazağının kollarını sıvayarak etrafı toplamaya başladı.

dikkatini, masasını toplamaya verdikten sadece birkaç dakika sonra kapının açılma sesini duydu ve kafasını kapıya çevirdi. gördüğü çocukla beraber kaşları havalanırken elindekileri masaya bıraktı ve sonunda bir şey diyebildi. "hoş.. geldiniz?" sanki neden buradasın demeye çalışıyormuş gibi sorsa bile çocuk bunu umursamadan kapıyı bıraktı ve ağlamaktan kızarmış gözlerini minho'ya dikti.

"ben burayı uzun zamandır arıyordum," çatlayan sesiyle zar zor konuşuyordu. "sonunda buldum."

"sırılsıklam olmuşsun. tamam gel içeri geç."

black star, minlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin