Kararımız ben gayet iyi düşünüyorum. Çünkü zaten bu işe çoktan karışmıştık. Bunu yapmalıydık şatodan dışarıya çıktık. Yine göz göze. Nefes alış ritmim artıyor ve kalbim çok hızlandığı için öleceğim sandım. Biraz şatodan uzaklaştık aslında. Gökyüzü masmavi ama biraz daha açık. Arkada kayalıklar var. Ve kayaliklarin önünde kayalara rahat cikilabilsin diye merdivenler vardı. O ben bir yüksekte ki bir merdivene oturdu. Ve bana baktı. Gözleri adeta ışıldıyordu. Yıldızlar onun yerinde ne ki?
Bakıyordum sonra bakmayı kestim.-Sence gerçekten... şatoyu araştırmalı mıyız?
-Bence evet. Yani bumu araştırmayacaksak neden bunca şeyi göze alıp şatoya girdik ve bu kağıdı okuduk ki?
-Evet haklısın fakat biraz şüphe ediyorum açıkçası.
-Bir şey düşünme. Ben yanındayım zaten.
-Hm?
-Ee şey hayır elbette o anlamda değil.
Bana yakınlaştı eliyle çenemi ona doğru çevirdi.
-Bana karşı bir şeyler hissediyormuşsun gibi gözüküyor. Bu ses nereden geliyor?
Elini kalbime koydu bak işte böyle yaparsa daha fazla hızlanacaktı. Ama hayır ondan hoşlanmıyordum. Ne kadar böyle hissetsem de içten ondan hoşlanmıyordum. Bundan eminim.
Elini kalbimden kaldırdım.
-Herkeste böyle oluyor.
-Peki,öyle olsun.
Hemen gözümü kaçırdım
Bu ben
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kömürden Şato
AdventureKendini gizemli bir şatonin sırrını cözmekle bulan Ruby, arkadaşı Henry'ide bu olaya katınca ailesi çok büyük bir olayla karşı karşıya gelir. Ama Ruby maceralara dur demez ve karanlığı yok etmeye çalışır