Son Karar

7 3 0
                                    

    
     Yeni bir sayfa açmak için maalesef şatolarından girmek istiyordum. Bunu acaba Henry söylesem mi diye düşünüyorum. Bundan emin değilim. Bunu bilmiyorum.

      -Şuna karar verdim bence şatolarından girmeliyiz. Yeni bir gizem sayfası açmak için bu müthiş olur.

       -Şimdi de ben tam tersini düşünüyorum. Biraz ürktüm. Işık tek ştonun olduğu tarafta yok.

      Feneri ona gösterdim. Ve elinden tutup şatolarından yöneldim. Bir dakika ne yapmıştım ben böyle? Hava soğuk ama ben yanıyorum. Elime baktım Bir el daha vardı üzerinde. Sıcaklamıştım. Kalbim deli gibi atıyordu. Ve yürümeyi kestim. Artık şatonun içindeydik.


       Etrafımıza bakındık. Sadece... çöplük vardı. Başka birey göremiyorum açıkçası. Beni omuzumdan tutup kendisine çekti ve fısıldadı.

         -Belki burada başka biri daha vardır bundan sessiz adımlarla çıkmalıyız bence.

         Nefesine karşılık veriyordum sanki ben sadece gözüne bakıyordum. O da benim gözüme bakıyordu. Hayır. Aşırı yakındık,fazla yakındık! Hemen geri çekilmeye kalkıştım.

          Pıt pıt pıt pıt pıt pıt pıt pıt

         Çok hızlıydı. Kendime engel olamıyordum. Daha doğrusu kalbime.


           -Streslenmişe benziyorsun Henry. Sorun yok.


            Teninden akan terler yere dökülüyor ve şatonun zemini ıslanıyordu. Çok streslenmişti sanki.

             -Ah hayır.

            -Ama ellerin titriyor. Sesinde de bir gariplik var sanki.


            Şatonun çatısı sökülüyordu. Bir kağıt uçuştu. Üzerinde isim ve yazılar yazıyor gibi gözüküyordu. Henry kağıdın olduğu yere doğru yöneldi ve kağıdı eline aldı. Yazıları okumaya başladı.

             -Merhaba ben prenses Enna. Daha 19 yaşında aşık oldum hem de deli gibi. Fakat ailem Bunu istemiyordu. Çünkü... aşım olduğum prens onların anlaşamadığı bir krallıktandı. Bizim krallığınımızın adı TALKIES. Benim prensimi adı Checkel. Ah prensim neredesin acaba.  Bir gün prensipleri bu şatoya gelip kaçmayı planladık burad asürwkli dans ederdik. Ama bunların hepsi tuzla buz oldu. KATIL BABAM yüzünden... kaçmayı planladığımız gün babam bizi görmüş ve takip etmek istemiş. Takip etmişte. Ben prensipleri dans ederken bir anda durdu. Yere çöktü. Ve arkasında babam belirdi. Bende yere çöktüm. Kanlar her tarafa saçılmıştı prensimin kalbini yok eden yani kalbinden bıçaklayan BENIM BABAM olmuştu. Ve bu şatolarından öldü... Ve sonra

Devamı yazmıyor dedi Henry

      Ne? Ama bu gerçekten gerekmiyor buna inanamıyorum. Şok oldum açıkçası. Ağlamak istiyordum. Hangi baba kızına Bunu yapabilirdi. Bu kırık dökük şatolarından neler yaşanmıştı böyle. Ne anılar vardı burda böyle. Aklım almıyordu. Sanki biri beni boğuyordu. Bu işe çoktan bulaşmış gibi hissediyordum. Çok garip hissediyordum.

      -Aa bir tarafı unutmuşum en üst sağ köşede "Senden bu sırrı bulmanı istiyorum." yazıyor.

 

      -Ciddi misin sen? Bunların hepsi gerçek mi yani?

      -Evet.

      -Bak ne diyeceğim. Maden buraya kadar geldik bu kağıdı okuduk. Bu işe bulaştık. Bence bu şatonun sırrını çözmeliyiz. Ve bu karanlık kapıları el ele birlikte almalıyız. Ne dersin?


      -Bundan pek de emin değilim fakat maceralara kapılarım hala açık.





4. Bölüm Sonu
Bence aşırı heyecanlı oldu diye düşünüyorum elim koptu 420 kelime bile zor yazıyorum ama aralıksız yazdığım için bu gayet normal. 5. Bölüm bence gayet maceralı falan olur heyecanlı gizemli falan olur. Hepinizi bekliyorum o yüzden. Yani 5. Bölümde biraz daha fazla kelime yapacağımız söz. 5. Bölümde 500,600'e falan çıkarırım kelime sayısını. Daha fazla olur bu sefer. Ama ellerim kopmazsa tabii ama duygu sömürüsü yapmicam hdhdududj. Bence 420 kelime elime göre gayet ideal,rahat ve güzel.

Kömürden ŞatoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin