28

146 15 60
                                    

🎁 iyi bayramlar kızlarım hepinizin gözlerinden öpüyorum ❤️
iyi okumalar 📖🩷

Ertesi gün şirketteyken moralim çok bozuktu. Lisa'ya yaptığımız haksızlık yüzünden kendimi affetmeyecektim. Arkama yaslanmış, gözlerimi kapatmış bir şekilde kafamı toparlamaya çalışırken içeriye asistanım girdi.

"Bayan Jennie, babanız sizi odasına bekliyor." dediğinde doğruldum ve ayağa kalktım. "Tamam, giderim şimdi." Dağılmış saçlarımı gelişigüzel at kuyruğu yaptıktan sonra odamdan çıkıp babamın odasına doğru yürümeye başladım. İçeri girdiğimde Taehyung ve babası da vardı.

"Gel Jennie." Babamın seslenmesiyle içeriye adım atıp Taehyung ve babasının oturduğu koltuğun karşısına oturdum. Babamda masasına yaslanmış bize bakıyordu. "Yeni bir yatırımcı bulduk. Onunla güzel bir akşam yemeği yemeyi düşünüyoruz. Hem iş konuşuruz hem de sohbet ederiz." dediğinde sessiz kalıp başımla onayladım.

"Organizasyonu senin yapmanı istiyorum." dediğinde kaşlarım havalandı. "Niye?" diye sordum. "Hem, siz daha iyi bilirsiniz nerelere gidileceğini." diye devam ettim. Babam ve Sehoon birbirine bakıp güldü ardından Sehoon "Öğrenecek..." dediğinde tekrar babama döndüm.

"İş sadece masa başında oturmak değil kızım, bu tarz durumlarda kaliteni gösterirsin." dediğinde cevap vermedim. Taehyung'un küçümseyici gülümsemesinden sonra gözlerimi devirdim ve oturduğum yerde belimi doğrultup duruşumu dikleştirdim. "Okey, gösteririm. Siz bana bırakın."

-

"Ne yapacağım şimdi?" diye söylenmeye başladım. Mingyu "Benim bildiğim birkaç yer var, sana atayım." dediğinde başımla onayladım.

En iyi yeri ayarlamalıydım.

Mingyu'nun önerdiği yerler güzeldi ama yeterince iyi değildi. Çantamı karıştırırken en dibindeki kart gözüme çarptı. Elime aldım.

"Park Seojoon
İletişim: +82 **** ****"

Otelde karşılaşıp pubda tanıştığım adamın verdiği kartı inceledim. Lüks restoranlar işlettiğini söylemişti. Onu aramak fena olmazdı.

Telefonumu elime alıp numarayı çevirdim. Çok geçmeden telefonu açtı.

"Merhaba, ben Jennie. O gün pubda tanışmıştık." dediğimde hemen hatırladı ve nazik bir şekilde bana selam verdi. Ona durumu izah ettiğimde memnuniyetle yardımcı olacağını söylemişti.

Ertesi gün, bana gönderdiği adrese doğru yol aldım.  Restorana vardığımda, kapıda beni karşılayan valeye arabadan inip anahtarımı bıraktım.

İçeri girdiğimde görevlilerden biri yanıma gelip beni bir masaya götürdü. Az sonra da Seojoon yanıma geldiğinde ayağa kalktım ve bana uzattığı eli tuttum. "Hoş geldin Jennie, seni burada görmek çok güzel."

Seojoon, tanıştığımız gündeki gibi nazik ve güleryüzlüydü. Masaya gelir gelmez, benimle ilgilenmeye başladı.

Restoranın en sevilen yemeklerinden bahsetti ve menüdeki özel lezzetler hakkında bilgi verdi.

Restoranlarını nasıl yönettiğini ve gelecek planlarını sordum. Seojoon, masaya oturduğumuz anda işiyle ilgili coşkulu bir şekilde konuşmaya başladı. Restoranlarının nasıl birer aile mekanı olduğunu ve müşterilerine en kaliteli hizmeti sunmak için nasıl bir tutkuyla çalıştıklarını anlattı.

Ayrıca, gelecek planlarını da paylaştı. Yeni bir şube açmayı düşündüğünü ve menülerine yeni lezzetler eklemeyi planladıklarını söyledi.

Stealer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin