"Psikoloğa gitmek istemiyorum! Neden bana inanmıyorsunuz"
Yoongi koridorda yere oturmuş çırpınırken Bayan Min üzgünce oğluna bakıyor, Bay Min onu ikna etmeye çalışıyordu."Tamam, madem öyle bize Hoseokun yaşadığını kanıtla"
Bay Min sırtını duvara yaslayıp kollarını bağlayınca ayaklandı Yoongi, göz yaşlarını sildi.
"O yaşamıyor, hayaleti burada ve kanıtlarım. Penelope nin köpeğini içeri alabilir miyiz?"
Penelope şizofreni hastası genç bir kızdı, bir süre hastanede olacağı için köpeğini Min ailesine emanet etmişti, bayan Min kapıyı açıp bahçedeki köpeği içeri alınca konuşmaya başladı Yoongi.
"Fred sadece gerçek insanlara selam vermek için eğitildi değil mi? Yani hayali şeylere selam veremez. Ama bakın!"
Yoongi Hoseok'u gösterdi köpeğe, Hoseok gülümseyerek yere eğildi köpeği sevmek için.
"Fred, selam ver oğlum!"Fred selam verince şaşkınca kocasına baktı Bayan Min, ancak bay Min ikna olmamış gibiydi.
Fred onları boşverip Hoseok'a doğru atladı, onlar oynarken Yoongi hâlâ kendini kanıtlama çabasındaydı.
"Tamam, baba al oyuncağımı benim kesinlikle bulamayacağım bir yere sakla, Hoseok seni takip edip bana yerini söyleyecek. Fredle oynamayı kes Hoseok"
"Bıdı bıdı bıdı!"
Hoseok homurdanarak köpeği rahat bıraktı, Bay Min i takip ederken bir yandan kendi kendine söyleniyordu.
"Ölüyken bile rahat yok arkadaş."Bay Min gizli kasasına ayıcığı atıp şifreyi girdi, yüzünde büyük bir gülümsemeyle dönünce Hoseok'a baktı Yoongi.
"Beni takip et oppa"
Bay ve Bayan Min tereddüt etmeden ilerleyen çocuklarının peşinden geldiler, Yoongi eliyle koymuş gibi kasayı bulup üstüne bir de şifreyi girince ikiside duraksamıştı.
Bu gerçek olabilir miydi? Yoksa sadece tesadüf müydü?
Ayıcığa bakıyordu Hoseok, ölmeden önce tuttuğu son şey, kanının olduğu son şey...
Yavaşça Yoonginin elinden ayıcığı aldığında Bay ve Bayan Min in bakış açısından oyuncak uçuyor, Hoseok ve Yoongi açısındansa Hoseok sonunda bir şey tutabiliyordu!
"Aman Tanrım... Kutsal İsa! Sen bizi koru"
"Anne korkma! Hoseok hâlâ aynı Hoseok, burada, yanımızda. Ama sadece ben görebiliyorum"
"Ama... Ama böyle bir şey mümkün değil!"
"Neden mümkün olamasın, Tanrının istediği her şey olur demiştiniz. Demek ki Tanrı bunu istedi"
"Yoongi baban Platon muydu be kardeşim"
Hoseok'un gururlu alkışlaması ile şaşkınca ona baktı Yoongi."Sen Platon'u nereden biliyorsun be velet?"
"Benim annem felsefe hocası geri zekalı"
"Anne Hoseok bana geri zekalı dedi!"
"Hayaleti mi döveyim Yoongi ne istiyorsun!"
Şok ve korku içinde onlara bakan anne babasına göz devirip odasına ilerlerken bağırdı Yoongi.
"SİZ ANCA HOSEOK'U SEVİN ZATEN!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hayalet Seok (Sope)
FanfictionKendisini kurtarmak için hayatını feda eden arkadaşının dönmesi için Tanrı'ya dua eden Yoonginin duası farklı bir şekilde kabul olur ve bu onun başına iş açar.