Herkesin bir ilacı vardır derdi babam hiç görmediğim bir ilacım vardı benimde ama hissetmiyordum dokunamıyordum o ilaca belki de o çok uzaktaydı
1965 Tekirdağ
" Komiserim " dedi Kemal uzun ince bir adamdı yaşlı değildi 30 una yeni girmişti
" Gel Kemal " komiser Orhan Tekirdağ ın en başı bir olay olduğunda koşulan kişiydi genelde kayıp davalarına da o bakardı tıpkı bu davada da olduğu ve olacağı gibi
" Biri daha kayboldu " yıllardır belirli zamanlarda birileri kayboluyordu Orhan hiç bir şekilde suçluyu bulamıyordu suçluyu geç daha kaybolan insanlardan birini bile bulamamıştı bu kariyerinin kırılma noktasıydı
" Kemal nerede bu insanlar ?"
" Halkta onu soruyor isterseniz İstanbul emniyetine hatta jandarmalara haber verelim " bu onu riske atardı bunu kabul etmedi
" Hayır bu bizi sarsar bulacağız kayıpları mecburuz " dedi sinirle
Kemal çıktıktan sonra saate baktı 7.00 doğru geliyordu çıkma vakti gelmişti ama içinde istemsiz bir sinir vardı amirleri ona bu konuda sadece 2 yıl vermişti ve bunun bir buçuk yılı gitmişti
Artık yapılacak tek bir şey vardı
Dedektifi çağırmalıydı
Kızını çağırmak zorundaydı ama içinde ki kin ona her seferinde ki gibi engel oluyordu
Kızına olan nefreti onu bu hayattan soğutan hatta nefret ettiren tek ve en önemli detaydı
Eve vardığında kapıyı tıklatamadı çünkü evde kimse yoktu
Pazardaydı büyük ihtimal Gül çiçek
Kapıyı açtı karanlıktı ev her zamanki gibi kızı gittiğinden beri
Ama yapılacak bir şey yoktu
Cebinde ki telefonu çıkardı arama sayfasına girecekti ama kapı çok sert bir şekilde çalındı
" Aç kapıyı Orhan efendi " diye bağırdı bir erkek sesi
" Geliyorum " dedi Orhan ve kapıyı açtı kapıda boylu boyunca insanlar vardı
" Nerde benim oğlum ?" Dedi bir anne
" Şöyle Orhan efendi nerde benim güzel kızım " dedi bir baba
" Kardeşim kimin yanında Orhan abi ? Nerede benim kardeşim ?" Diye bağırdı bir abla ne diyebilirdi bulamıyorum diyemezdi
" Ahali sakin sakin " dedi son çabayla
" Ne sakini be ne sakini ? " Diye çıkıştı bir başkası
" İstanbul'dan bir dedektif çağırdım gelecek bulacak " ahali sessizleşti doğruyu söylerdi Orhan hep ama güvenemediler yıllardır hasret kaldıkları sevdiklerine o kadar uzaktılar ki anne baba abi abla hepsi can yakıyordu artık
" Doğruyu söylüyorsun değil mi ?" Dedi bir çocuk ailesinden birini kaybetmiş olmalıydı
" Evet hem daha 10 kişi kayboldu ve eminiz ki 3 u yaşıyor " diğer 7 si peki diyemedi halk sustular
" Bu 10 kişiden hiç biri benim akrabam değil ama hepsinin canlı olmasını istiyorum Orhan efendi işini doğru yap o İstanbul'dan gelen kişiye şöyle bizim sabrımız kapıya dayandı " Orhan yine sustu haklıydı hepsi ne diyebilirdi kaç yıl olmuştu bu dava başlıyalı ?
" Merak etmeyin " dedi sadece ve içeri girdi halk tatmin olmamıştı farkındaydı ama şimdilik idare etmelilerdi telefonu açtı ve numarayı girdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZDEKİ 7 BALONCUK
Mystery / ThrillerCeylin atar adında ki 27 yaşında ki dedektif Tekirdağ'da ki bir kayıp vakasını araştırmaya karar verir ama sonuçlar pek iyi çıkmaz