gözler birbirlerine kenetlendiğinde mi başlar aşk ? kalpler kenetlendiğinde mi ?
hastane odasından çıkmıştım tabii ki o sırada yanımda ki adamın elini tutuyordum ve bu adam Kemalden başkası değildi bana yalan söylemeyen güven veren tek adamdı Emiri çok ağır dövmemişti doktorlar bir iki güne çıkış yapabileceğini söylemiştiler onunla konuşmalıydım Kemal motorla gideceğini ve benimde onunla gitmek isteyip istemediğimi sormuştu ama ben bunu ret etmiştim motordan korkuyordum hem bugün Ceylanla buluşacaktım ona bunu söylediğimde oda gelmek istediğini söylemişti bunu kabul etmiştim en son Emirle çıktığımız gezi çok güzeldi ama eminim ki Kemal bana herkesten daha iyi gelecekti
" Ceylin hanım sizin ailenizle zaten tanışığım " dediğinde yüzüm belli belirsiz sırıtmıştı o zaten beni tanıyordu belki benden daha çok tanıyordu beni ama ben onu tanımıyordum bana kendini hiç açmamıştı ama açacaktı buna inancım tamdı
" doğru ama ben değilim seni daha iyi tanımak istiyorum" dedim ona yaklaşarak ona garip bir şekilde bağlıydım benden ne o gidebiliyordu ne ben ondan
" beni tanıma ben buyum dümdüz bir adam askerim bir abim vardı " dediğinde şaşırmıştım onun tek çocuk olduğunu düşünmüştüm
" abin mi var ? " dedim şaşkınlıkla
" evet benden 2 senden 5 yaş büyük " abisi düşündüğümden de büyüktü sadece o değildi kemalde benden oldukça büyüktü hem yaş olarak hem boyut olarak
" nerede ? " dedim merakla
" hastanede görmedin mi ? "
" doktor mu ? "
" evet tam adını söyleyeyim Kerem Aslan " dediğinde şaşkınlığım artmıştı bu adamı tanıyordum bu adam benim doktorumdu yani o öyle demişti
" benim doktorum "
" evet o abim "
" sen mi istedin ? " benim doktorum olmasını Kemal istemiş olabilir miydi ? olabilirdi
" evet seninle en iyi o ilgilenirdi "
" onunla tanışmalıyım"
" evet iyi anlaşırsınız " dedi ve arabanın kapısını açtı
" buyurun baloncuk hanım" dedi gülümsedim
" sen asker değil misin? göreve gitsene " dedim ve arabaya bindim
" askerim ve benim görevim bu cinayetler ve sende görevimin bir parçasısın "
" doğru atla gidelim"
" tamam ama düzgün kullan "
" ayıp çok ayıp "
" bunlar hep fazla sevgiden baloncuk" dediğinde güldüm fazla sevgi nelere kadirsin ?
" fazla sevgi öyle mi ? "
" çok çok fazla sevgi baloncuk "
" çok çok fazla sevgi asker " dediğimde güldü o güldü ben güldüm gamzesinde uyumak istedim
" beni ne zamandan beri tanıyorsun ? " dedim
" doğduğundan beri" dediğinde şaşırmıştım
" nasıl ? "
" ben anlatmalara doyamam sen sormalara doyamasın baloncuk "
" anlat yoksa ağaca çarparım ikimizde ölürüz "
" yıl 1950 22 Şubat günlerden salı acayip kar yağıyor saati tam hatırlamıyorum bende 3 yaşındayım abimin bana anlatmasıyla biliyorum zaten babam ve annem odada yani hepimiz ortak salondayız ben ve abim benim oyuncaklarımla oynuyormuşuz oda büyük değil 5 yaşında çocuk kapı çaldı baloncuk bak orayı o kadar net hatırlıyorum ki beynimden kimse silemez pembe bir kundaktaydın ablan tutuyordu seni baban bir garip mutlu zaten geldiği gibi benim başımı öptü içeri girdi babamla sarıldılar eski dostlar yani ablan geldi yanıma oturdu tabi ben de abimde çok heyecanlıyız hadi abimi geç ben ilk kez bu kadar güzel bir bebek görüyordum baloncuk çok güzeldin anlatamam o kadar güzel bir bebektin ki şaşkındım ablam ve abim oyun oynadılar eğlendiler ama ben hep sana baktım inanmasan abime sor ben sana hipnoz olmuştum aslında hala öyleyim de neyse "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZDEKİ 7 BALONCUK
Mistério / SuspenseCeylin atar adında ki 27 yaşında ki dedektif Tekirdağ'da ki bir kayıp vakasını araştırmaya karar verir ama sonuçlar pek iyi çıkmaz