Göğüs kafesi inip kalkarken baba olduğunu unuttun mu baba ?
YAZARDAN : Ceylin bilincini kaybederken onu taşıyan tabii ki Kemaldi ama dönüp bir kez bile Ceylin'e bakmadı korktu uyanır da onu görür korkar diye bakamadı kıyamadı
Polis binasına gitmeden hastaneye götürdü doktorlar onunla ilgilenirken Kemal'in araması gereken biri vardı
Ne kadar haz etmese de Emiri çağırmalıydı çünkü onun önemli bir işi vardı komutanı onu çağırmıştı ağırdı işi gitmeliydi
" Kimsin ?" Dedi Emir Kemal yüzünü ekşitti nefret kusuyordu bu adama çevirmeli telefon arıza yapıyordu ama az da olsa duyuluyordu
" Ben üsteğmen Kemal Aslan Ceylin'le hastanedeyiz buraya gel " Emir korktu Ceylin niye hastanedeydi ?
" Ne hastanesi ? Neredesiniz ?" Çok soruyordu hiç sevmezdi bu tür adamları
" Çok sorma jetonum bitiyor gel deyince gel " dedi Emir kapattı telefonu doktor yanına geldi
" Ceylin Atarin yakını mısın ?"
" Yani sayılır " dedi çok labali olmak istemedi
" Atak geçirmiş bir şey yok " dedi doktor ne yaşadığını bilse neşterle keserdi kendini
" Sağ ol doktor ben gidiyorum başka biri gelecek " dedi oradan kaçarak uzaklaştı
Arabası yoktu ama eski modellerden bir motoru vardı Kemal'in babasının hatırası
Babası yani Emir Aslan Kemale doğum günü hediyesi olarak almıştı bu motoru eskiydi ama güzeldiMotora bindiği gibi evine gitti motordan indiğinde fark ettiği ilk şey yıllardır burayı kullanmıyor oluşuydu
Kemal yazlık ev gibi babasından ve annesinden kalan bu evi hiç kullanmamıştı yıllarca o dağ evindeydi o dağ evi Kemal'e dedesinden kalmıştı
Evin anahtarını almak için eğildi ve tozlu tahtayı öylesine sildi ardından anahtarı aldı tozlu örümcek ağı kaplı ve üzerinde fotoğrafı olan bir anahtarlık annesi babası ve kendisi 3 kişilik mutlu bir aile ama biliniyordu bu ailenin sonu iki ölü bir yaralı
yutkundu ve yıllar önce girdiği o eve tekrar girdi değişen tek şey zamandı
bu ev ona anılar saklamıştı eski yaşlı anılar
" anne " dedi çağırır gibi o sırada önünden bir çocuk geçti
" anne babam geldi " dedi çocuk Kemal yere çöktü o gün kaybolmuştu babası o an aslında silikti ama nedense hatırlıyordu " oğlum açsana kapıyı " dedi Şennur Kemal ayağa kalkacaktı ama çocuk onu geçti tutmak istedi çocuğu ama eli varmadı " babam geldi , babam geldi " dedi çocuk boyu yetişmedi kapıya " geldim baba " dedi tekrar açmaya çalıştı ama açılmıyordu kapı çok uğraştı ama açamadı " anne açılmıyor " diye bağırdı Kemal ayağa kalkmaya çalıştı ama kalkamadı çocuk anıyı değiştirmesine izin vermedi " oğlum yaparsın " dedi annesi " anne açılmıyor" Şennur elinde bez ile geldi kapıyı açtı ama kapıda bir kadın vardı " Şennur hanım " dedi kadın gençti çok gençti o sırada çocuk büyüdü ve odasına kaçtı anı ilerliyordu zaman geçmişti kadın içeri girdi " Emir bey yok" annenin elinden döküldü defterler " kızım ne demek yok" dedi ama anı ilerledi zaman geçti ve kadın kendini astı çocuk kapıyı kilitleyip dedesinin evine kaçtı anı orada bitti önceki 10 sene böyle geçmişti odada hala asılı bir ip vardı ama ne anne vardı ne çocuk ne başka biri
Kemal bunu hatırladı kalbi acıdı ne zaman bu kadar yalnızlaşmıştı ?
" anne kapı açılmıyor " dedi daha çok ağladı yerden kalkmalıydı yerden kalktığında yer çok fazla gıcırdadı Kemal kafasını yere koydu ve bomboş bir ses çıktı Kemal şaşırmıştı ayağa kalktı tozlanmış bir çekiç buldu merdiven arasından yere doğru sertçe vurmasıyla yer yarıldı sakindi hiç olmadığı kadar temkinliydi her zaman ki gibi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZDEKİ 7 BALONCUK
Mystery / ThrillerCeylin atar adında ki 27 yaşında ki dedektif Tekirdağ'da ki bir kayıp vakasını araştırmaya karar verir ama sonuçlar pek iyi çıkmaz