I Became a God in a Horror Game

Siren Kasabası Bölüm-5

⊹ ࣪ ────── 𓆝 𓆟𓆞 𓆝𓆟──────⊹ ࣪

Bai Liu sırtı kapıya yaslıyken sessizce durdu ve kendisini beyaz örtüyle kapattı.

Mermerin kapıya çarpma sesini duydu, kapı kolu iki kez oynamıştı. Kapı kilitliydi, denizkızı heykeli kapı kolunu büktü ve adi metal çatladı. Bu gidişle kapı kolu hurdaya dönecekti, kapı bir anda sallanmaya başladı.

Bu yaratık gerçekten içeri girmek istiyordu. Ölü beyaz gözler Bai Liu'nun odasını aradı, kimseyi bulamamış gibi görünüyordu. Daha sonra oda ve koridor tamamen sessizliğe gömüldü. Kapı kolu uzunca bir süre hareket etmedi ve öbür taraf gitmiş gibiydi.

Bai Liu hala nefesini tutuyordu. Bu yaratığın etrafta hareket ederken aşırı rahatsız edici bir sürüklenme sesi çıkardığını hatırladı. Bir şeyler yanlıştı, etrafta hiç ses yoktu. Heykel aslında hiç ayrılmamıştı kapının arkasında sessizce nöbet tutuyordu.

Bu şey onu kandırıyordu ve dışarı çıkmasını sağlamaya çalışıyordu. O şey bir süre bekleyene kadar pes etmedi. Hala içeri girmek istiyordu. Kapı kolu aniden bükülerek yerinden çıktı, iyice şekli bozuldu ve kapıdan düşmek üzereydi. Denizkızı heykeli içeri giriyordu!

Bai Liu'nun yayınının önündeki bazı izleyiciler dayanamadı ve gözlerini kapattı.

"Yetenekli bir oyuncu görmek çok nadir... Ne kadar yazık."

"Asıl sebebi Siren Kasabası zindanının iğrenç olması. Aslında acemi için aşırı zor bir zindan değil. Tamamen yeni gelenleri öldürmek için olan bir zindan."

"N'oluyor kardeşim? Ben hala onun için umutluyum. Akıl sağlığı 100 puan olan bir yetenek."

"Akıl sağlığı 100'se nolmuş? Öbür özellikleri gayet sıradan. Bırakın yeni gelenleri, ilk oynadığımda Siren Kasabası zindanı hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Buradan kurtulanlar eğer -biz- heykellerin zayıf noktasını bilmeseydi çoktan ölmüş olurduk. Yeni gelenler zindanı geçmeden önce ne kadar sorunla yüzleşecek..."

Nefesini yavaşlattığında Bai Liu'nun başı çok hızlı dönüyordu.

Oyun bizzat, bu canavarların zayıf bir noktası olduğunu ve onların ellerinden kaçmak için oyuncuların bu zayıflıkları kullanması gerektiğini söylemişti. Oyunu temizlemenin şuanki yolu heykellerin zayıflıklarını ve onların hareketlerini kısıtlayan şeyi bulmaktı.

Bai Liu bu gece olan her şeyi gözden geçirdi.

Bu bir oyundu yani bir çözüm yolu vardı. Çözümü olmayan oyunlar çöpten farksızdı. Bai Liu yıllardır korku oyunu tasarlıyordu ve bu heykellerin kesinlikle bir zayıf noktası olduğundan emindi.

Ama tam olarak neydi?

Bai Liu denizkızı heykelleriyle karşılaştığı her anı en baştan düşündü.

İlk kez otelin dışındaki çeşmedeydi. Jeff heykeli hareket ederken gördüğünü haykırmıştı. Hareket usulcaydı ve araba dönerken olmuştu. Heykel direkt onlara bakmıyordu ama suyu izliyordu.

İkinci kez otel lobisindeydi. Sayılamayacak kadar denizkızı heykeli hareket etmeden onları izliyordu.

Üçüncü kez ise otel odasındaydı. Aynayı tutan büyük heykel dışında diğer bütün heykeller Bai Liu'ya bakmıştı. Bai Liu uyuduğunda ise hareket etmişlerdi. Aynayı tutan heykel en hızlıydı. Bai Liu uyandığında ise hepsi hareket etmeyi bırakmıştı.

Açıkçası, Bai Liu'nun ondan uzak durması kapıyı kırıp içeri girmek üzere olan heykelin hareketlerini kısıtlamaya uygun değildi. Oyunun çözülmeyecek bir kısmı olamazdı. Bai Liu'nun heykellerin hareketlerini sınırlandırabilecek bir şeyi olmalıydı. Bu odada veya bu otelde değilse o zaman yanında getirdiği bir şey olmalıydı. Çünkü odalarda ve otelde olan şeyler heykellerin hareketlerini kısıtlamıyordu. Denizkızı heykelinin Jeff'in odasına özgürce girip çıkması bunun kanıtıydı.