"Derin burda mısın, hey??"
"Ha?"
"İyi misin?"
"Evet evet, yerimdeyim."
Ömer...Şarkılar devam ediyordu, fakat ben dinleyemiyordum. Kulağıma fısıltı gelmesiyle bir anda gerçek dünyaya geri döndüm.
"Kalkalım mı?" Tolganın sesiyle bir anda duraksayıp düşündüm ve sonradan kafa sallayıp kalktım."Ben artık gidim, uykum geldi."
Saat 22.03
"Tamam, iyi geceler."
"İyi geceler."
"Bende yavaştan kalkiyim bir işim vardı da." Tolgada arkamdan kalkıp geldiğinde ben %100 mutsuz bir halde sahile doğru ilerliyordum."Kim o?" diye sorduğunda duraksadım, ona baktım ve geri önüme döndüm.
"Eski sevgilim."
"O ağladığın gece bu yüzden mi ağladın?"
"Hıhı." onaylar şekilde kafa sallarken dalgın dalgın yürüyordum bir yandan.
Biraz daha yürüyüp şezlonglara oturup sessizliğe büründük iyice.
Daha sonra dayanamayıp bu sessizliğe bir son verdim."5 yıl bir ilişki yaşadık." ben önüme bakarken o konuşmamla birlikte kafasını bana çevirdi.
"Daha sonradan ailesi yüzünden ayrıldık ve 1 ay sonra evlendi, birde utanmaz gibi davetiyeyi kapıma kadar yollamış!"
Bir süre cevap vermedi, önüne döndü ve yine sessizliğe büründük."İntikam almak ister misin?" dedi bir anda doğrulup.
Anlamamış bir ifadeyle ona baktım ve nasıl anlamında kafamı salladım.
"Madem evlenip sana davetiye yollamış, bizde aynı şeyi ona yapalım."
"Pardon!?"
"Hemen celallenme, gerçek evlilik değil. Hatta evlilik bile değil. Farklı şehirdeyiz, tanımadığımız, görüşmecemiz insanlarla birlikteyiz. O yüzden sadece yalandan bir evlilik partisi verebiliriz, kıyafeti uydururuz, parti organize edip davetiye yaparız ve ona götürürüz."
İlkten biraz ön yargılı oldum, sonuçta tanımadığım bir insana ne kadar güvenebilirim? Ama sonradan mantıklı geldi.
"Yapalım."2 Gün Sonra
"Her şey hazır değil mi?"
"Hıhı, sadece davetiye götürmek kaldı."
"Beraber götürelim, el ele."
Duraksadım.
"Tamam." şüpheylede olsa kabul etmek zorundaydım.Tık Tık Tık
"Buyrun?"
"Merhaba, biz bir parti düzenledik. Evleniyoruzda, sizinde katılmanızı çok isteriz. Buyrun." davetiyeyi kadına uzatarak sahte gülümsememe devam ettim.
"Kimmiş o hayatım?" onun sesi..."Gel aşkım gel, evlenen bir çift bizide davet ediyorda."
"Aa ne güz-" beni görmesiyle sözü kesildi. Lafına devam etmeye çalıştı fakat beceremedi. Bizi böyle el ele görünce bozulmuştu ama belli etmiyordu. Oysa ben onu çok iyi tanırdım... İçinden benden bu kadar kolay mı vazgeçti diyordu. Onunla aynı şeyleri mi yaptım diye şüphe duyuyordu."Bizim bu akşam işimiz vard-" hemen sözünü kestim. Oltaya gelmem.
"Lütfen gelin, bu güzel anımızda bizi yalnız bırakmayın." sahte gülümsememle karısına oynuyordum.
"Aşkım lütfen gidelim!"
"İyi tamam."
İşte bu.Hava yeni kararmaya başlamışken insanlar yavaştan toplandı.
"Ben alkol almam bu arada." dedim Tolgaya. Alkollü parti veriyorduk bu arada.
"Biraz içersin, korkma yanında ben varken sana bişey yapamazlar."
Hm...
"Ya sen yaparsan?"
Yüzü düştü.
"Şaka şaka, partiden sonra içerim belki."
"Tamam."O çok soğuk biriydi, duvarları vardı. Aynı benim gibi... Yaralı bir insanı nerde görsem tanırım. Ama onda daha farklı şeyler vardı. Ona karşı içimde bir bağ vardı, sanki uzun zamandır tanıdığım biri gibiydi. Ona içten içe çok güveniyordum ama bir o kadarda korkuyordum.
"Gözlükle girmeyeceksin umarım?"
"Bir sakıncası mı var?"
"Güneş battı."
"Umrumda değil."
Onu hiç gözlüksüz görmedim, her zaman gözlük takıyordu.Parti başlamıştı. Dans etmeler, eğlenceler, müzikler, şarkılar... Böyle sürüp gitti, gözüm hep Ömerdeydi. Oldukça mutlu görünmeye çalışıyor ama içten içe deliriyordu. Parti bitip herkes evlere dağılmaya başlamıştı.
"Yürüyüşe ne dersin karıcım?" Tolga elinde iki birayla bana bakarken kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Ya şaka yaptım, hadi gel."
"Tamam tamam."Birayı alıp birlikte yürümeye başlarken ayağıma bir cam battı.
"Ah!"
"Noldu?"
"Ayağıma bir şey battı."
Beni kucağına aldığında şoka uğramıştım ama ses çıkartmak istemedim. Bir şezlonga yatırıp ayağımın altına bakarken bense öylece duruyordum. Ayağımı temizleyip kolonya sıktı ve ıslak mendille sardı. Karşıma oturduktan sonra bitmiş bira şişesini ortamızdaki masaya koydu."Hadi DC!"
"Of ergen oyunu!"
"Hadi ya!"
"İyi tamam."
Şişeyi ilk o çevirdi ve benim sorma sıramdı."D mi C mi?"
"C."
"Denize gir."
Gerçektende girdi.
Sırılsıklam haliyle gelip tekrar karşıma oturdu.
"Sen?"
"Bende C."
"Güreşe var mısın?"
"Islak olduğun için bunu seçtin dimi!"
Sırıtışıda çok güzel.Güreş yaparken bir anda beni omzuna aldığında inmek için uğraşıyordum, daha sonra tam inicekken ikimiz birden yere düştük. O altta yatarken ben yüz üstü onun üstündeydim. Anı algılama ve garip bir bakışmadan sonra hemen kendimi toparladım.
"Devam mı?" diyerek ona döndüğümde kafasını salladı.
"Ayağın iyi mi bu arada?"
"Üstüne basmadıkça evet.""Evet söyle bakalım?"
"C."
"Gözlüklerini çıkar." dediğimde bir anda suratı düştü. Anlamıyordum ne vardı ki?
"Bak istemiyors-" derken bir anda gözlüklerini çıkardı ve gözlerimin tam içine baktı. Loş ışıktan gözlerini görmek için iyice yakınlaştım.
Gözleri iki renkliydi!
"Çok güzeller! Ama nasıl?"
"Sorma." sadece başımı salladım.
Bu gözler içimi ısıtmıştı. Bu yüz, bu gözler, bu adam bana farklı hissettiriyordu. Çocukken hissettiğim gibi..."Evet?"
"D."
"Bana bir şey itiraf et."
"Aslında ne yalan söyleyim bu karşılaşmalarımızın tesadüf olduğunu sanmıyorum."
"Doğrusu... Öyle değiller zaten."
"Anlamadım?"
"Her şeyi ben planladım. İlk kaza yaptığımız zamanda bilerek çarpmıştım. Karşılaşmalarımızda bilerek."
"Çiğköfteci olarak gelmende mi?"
"Hayır o gerçekten tesadüftü. Benim bir şirketim var ve onun için bir proje yapıyorduk. O yüzden bir günlüğüne oraya girmiştim ve sen çıktın karşıma."
"Peki ama neden?"
"Çünkü seni gördüğüm ilk andan beri hoşlanıyorum. Bana sıcak enerji veriyorsun. Seni gördüğüm ilk zaman... Aramızda bir bağ varmış gibi hissettim."
Yok artık o da aynı şeyleri hissediyormuş!"Daha birbirimizi tanımıyoruz bile."
"Tanışırız."
Daha sonradan beni kucağına alıp evime götürdü. Daha sonradan kendi evine gitti. O çok garipti... Dobraydı, kendini direkt belli ediyordu. Psikopat bir yanı vardı ama aynı zamanda çok masumdu. Nasıl biriydi bu böyle?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serin Dalga
ActionKüçüklüğü zor geçmiş iki insanın karşılaşması ve birlikteliğe başlamalarıyla hikaye başlar. Fakat ikisininde bilmediği gerçekler vardı... Öğrendikleri şeyler karşısında tepkileri nasıl olucak? Bu tepkiler ne sonuç doğurucak? Belkide ikisini yepyeni...