Bölüm ⁷ ( Düzenlendi)

12.4K 582 48
                                    

DÜZENLENDİ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

DÜZENLENDİ

✨✨✨✨✨✨✨✨

İçimdeki boşluğu, yangını kim söndürecekti? Tutunabileceğim dalım var mıydı? Onların o son konuşmalarını duymamın üzerinden iki gün geçti. İki koca gün, kırk sekiz saat... Ayça hala bu evde kalıyordu. Bu kızın burada olmasını anlamıyordum. Neden buradaydı? Ne işi vardı? Yaşanan onca şeyden sonra hangi hakla, yüzle gelebiliyordu? Tek sığınağım babamla konuştuğumuz konu oldu. İstemsizce rahat bir nefes alıyordum.

Yaşanan o okul faciasından sonra bir hafta rapor almışlardı bana. Okula gitmeyecektim. Gerçi ne fark edecekti? Tamam, şimdi gitmedim. Ayça o okulda olduğu müddetçe ne kadar kaçabilirdim ondan. Kaçmak da istemiyordum ayrıca. Gününü göstermek, kime bulaştığını ona anlatmak istiyordum. Bu evden çok kaldığım oda evim olmuştu. Çıkmıyordum. Yemekler hariç kimseyle yüz yüze de gelmiyordum. İçimden gelmiyordu bu durum.

Konuşacak ortak bir noktamız yoktu. Evet, o gün benim yanımda durmuşlardı ama bu kadardı. Ben Bora için hala varlığı hata olan o kızdım. Kardeş yerine koymayacaklarını anlamıştım. Dinçer bile yumuşuyor gibi olsa da sertti. Arın yanıma gelip merhaba bile dememişti. Tek yaptığı bazı geceler ben uyuduktan sonra yanıma yatıp sabah ben uyanmadan yanımdan kaçmaktı. Oysa insan yemediğimi düşünürdüm. Tek bir bakışı dahi yeterdi onu anlamam için ama aksi gibi buna engel olmak için ellerinden geleni yapıyorlardı.

Hazar tam bir muammaydı. Benimle yakın olmak istediğini anlıyordum. Bazen hamle yapsa da kendisini bir anda geriye çekiyordu. Bir soğuk bir sıcaktı. Emir ise tam bir komediydi. Onu en son beni kucağında taşıdığı gün görmüştüm. Beyefendi yemeklere bile katılmıyordu. O olmasa da olurdu hayatımda. Zira bir yer kapladığını da söyleyemezdim zaten.

Kapım tıklatıldığında göz devirdim. Klasik sabah kahvaltısı için çağrılacaktım.

" Gir!" Keşke girmesen...

Kapı açıldığında Itır Hanım'ı gördüm. Sahi o neden bana bu kadar uzaktı? Yakın olsun istiyordum. O gerçek bir anne gibi kokuyordu. Demek ki annem olmak istemiyordu ama o da. Kalbimi kırsa da bir şey demedim.

" Kızım sofra hazır. Bugün seni ben çağırmak istedim. Beraber inelim mi? Belki kahvaltıdan sonra beraber bir şeyler yaparız." Başımı salladım.

" Olur." Diye mırıldandım. Evde sıkılıyordum zaten.

Beraber aşağı indiğimizde herkes garip bir şekilde beraber oturuyordu. Kimin yanı boş diye baktığımda dişlerimi sıktım. Emir'in yanı boştu. Onun diğer yanında da Ayça oturuyordu. Ne büyük keyif ama! Yanına oturup kollarımı göğsümde birleştirdim.

" Ah Emir! Ne kadar şanslısın abiciğim sen öyle. İki yanına da kız kardeşlerin oturmuş. Biri nex sisterın. Diğeri de ex sisterın." Ayça harbiden boş konuşuyordu. Yüzümü ekşiterek bir şeyler yemeye başladım.

Kader Oyunu ( Gerçek Ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin