Lütfen hayalet okuyucu olmayınnn
İyi okumalarğ
~~~
Ben (bu ani sorudan biraz şaşırmıştım): "2008 (gerçekte 2010 ama gerçeği söylemek istemedim) , neden?" -her kes şoka girdi ve bana aval aval bakmaya başladılar
Jeonjin: "Demek maknae sensin... Lan 2008?! AMA SEN ÇOK KÜÇÜKSÜNĞĞ" -ayağa kalkıp yüzümden makas aldı ve sevdi
Ben (geri adımlayarak): "İyiki gerçek yaşımı söylemedim, o zaman Allah bilir ne olurdu.." -birden başımda biraz ağrı hissettim ve ilacımı almayı unuttuğumu hatırladım, yukarı kata doğru gidecekken kolumdan birisi tuttu
Hyunjin: "Geç yerine otur ve yemeğini ye"
Ben: "İlacımı almalıyım, bırak lütfen" -sesim az öncekiyle kıyasta soğuk çıkmıştı, buna aldırış etmedim ve kolumu kendime çekip yukarı çıktım. Bu olaydan sonra hiç kimse birşey dememişti, onları kırmıştım..
(...)
Ben: "Ben hazırım hadi gidelim" -yeni çıkış yapacağım için son albumun şarkılarında benim içinde yer ayırıyorlardı, sesim heyecanlı çıkmıştı ama hiç kimse böyle görünmüyordu. Sadece sesim biraz soğuk çıktığı için, ve sadece Hyunjine karşı, hepsi incinmişti. Bir şey demeden ayaklandılar, hepsi çok havalıydı ve Stay olduğum için kalbim duracaktı
Hyunjin: "Öyle aval aval bakmada ayakkabılarını giy" -Hayaller diyarında çıktım ve ona bakarak kafamı salladım. Evden çıktık ve arabaya gittik. Tüm yol kameralarla kaplıydı, şirket kapısı daha da beter. Bu kameralardan ve flaşlardan biraz çekiniyordum bu yüzden bana hep ya korumalar yada üyeler yardım ediyordu. Bu sefer ise kendimi korumlara bırakacaktım çünki üyeler bana sinirliydi. Kapıya ilerlerken etraf çok dardı. Yine her kes bana küfürler yağdırıyor ve galiba korece bilmediğimi öğrendikleri için ingilizce konuşuyorlardı.
Hepsi çok iğrenç sözlerdi ve hatta benim üyelerin altında yatmak için gruba girdiğimizde söyleyenler vardı, güçlü olmalıydım ama gözyaşlarım firar etmek istiyordu. Kalabalıkta birisi elimi tuttu, irkilip geri çekmek isterken oraya doğru döndüm
Hyunjin: "Korkma" -göz yaşlarım tam firar edecekken içeri girdik ve kapıyı kapattılar, ne yapacağımı bilmediğim için onların arkasında gidiyordum, daha doğrusu Hyunjin tarafından sürükleniyordum. Dans praktik odasına geldiğimizde her kes orda burda oturdu ve bende koltuğun karşısına çömeldim. Gözyaşlarımı tuta bilmiştim şimdiyse Chanın Bay Parkın odasından gelmesini bekliyorduk. Dizlerimi kendime çektim ve kollarımı doladım, karşımdaki aynaya baktım. Gerçekte kendimden tiksiniyordum, kilolu gözüküyordum, yüzümde bir az sivilceler vardı ve sesim çok kötüydü. Aynadaki kendime bakarken iç çektim, yanımda oturan veya aynada garip hareketler yapan üyeleri fark etmemiştim.
Jisung: "Lily.. üzgünüm" -hm? Birden irkildim ve yanıma döndüm, bakışlarım yumuşadı
Ben: "Ne için?" -Jisung kafasını kaldırıp bana baktı
Jiung: "Sabah için işte, hani sen biraz asabiydin, bizde senin üstüne geldik, sende bize tahammül edemedin, hepimiz üzgünüz ama işte onlar trip atmağı seçiyorlar" -yüzüme küçük bir gülümseme kondurdum, yanıp kül olmaya az kalmış kalbime Jisungun sözleri ve samimiyeti birazda olsa su serpmişti
Ben: "Asıl ben üzgünüm.. Burada aslında sizin suçunuz yok hem senin bile benden özür dilemen gerekmiyor, asıl ben özür dilemeliyim.. Üzür dilerim"
Jisung (gülümseyerk): "Affedildin, seninde beni affettiğini varsayıyorum.. Birde.. Hyunjinin inadı inat, sana kolay gelsin"
Ben (bir az iç çektim ve göz ucuyla ona baktım): "Haklı olan o.. Öyle patlamamalıydım.." -Birden herkes ayağa kalktı ve Chan içeri girdi. Her kes kafasını eğdi, ben artık bundan yorulmuştum çünkü ben müslümandım, biliyorum belkide alakası yok, ama kendimi böyle hiç rahat hissetmyordumü o yüzden başımı her zamankinden az eğdim
Chan: "Hayırdır, sabahın intikam mı alıyorsun?"
Ben (diğerleri gibi dikelerek): "Hayır.."
Chan: "Neden tam saygı göstermedin?"
Ben: "Böyle yapınca rahat hissetmiyorum.. (sesim biraz titremişti, ama neden).. Üzgünüm.."
Chan: "Doğru sen koreli değildin.. Tamam sorun değil" -yüzüme küçük bir gülümseme koydurdum ve Chanında beni gördüğünde gülümsediğini gördüm
Chan: "Tamam hadi hadi, biraz dans pratiği yaparız sonra müzikişlerine bakarız, KİME DİYORUM İKİNCİ MAKNAE KALK YERDEN!"
(...)
Felix: "Böylemi?" -kaç saatir bir dans hareketi yapmayı öğretmeğe çalışıyordum, ama sorun değildi
Ben: "Hayır.. Ama bu az öncekinden çok daha iyi, sonraki defa kolunu biraz daha bük"
Felix: "Böyle?"
Ben: "EVET!!!" -elimi kaldırdım
Ben: "Çak bir beşlik!" -beşlik çaktık ve Chan elleriyle alkışladı
Chan: "Mola zamanı, hadi öğle yemeği yiyelim"
Ben: "Afiyet olsun"
Changbin: "Sen? Sende geliyorsun güzelim, zorluk çıkarma"
Ben: " Bak ben gerçekten aç değilim, gelirken bana bir su alabilir misiniz?"
Jisung: "Gel kendin al, hıh" -gözlerimi devirdim ve odaya geri döndüğümde Hyunjinin koltukta oturduğuu gördüm. Gerçekten çok yakışıklı, terden ıslanmış saçları, haraketleri, telefonu tutuşu.. Drama Queen olabilir ama çok yakışıklı.. Ama hayır! Kimseye aşık olamam!
Ben: "Sen yemiyor musun yemek?" -yanına gittim ama oturmadım
Hyunjin: "Aç değilim"
Ben (gözlerimi devirerek): "Kalk"
Hyunjin (bana döndü): "Nedenmiş o?" -sesi çok soğuktu.. Offf bu kalbimi kırıyordu
Ben: "Çünki kantine oturarak gitemessiniz Hwang Hyunjin hazretleri"
Hyunjin (geri telefonuna dönerek): "Rahat bıram beni, lütfen"
Ben: "Hyunjin! Kalk dedimse kalk! İlla davetiye mi gönderelim?!" -aç olduğunu biliyordum çünkü bu Hyundu ve yemek deyince gözleri parlamıştı
Hyunjin (bana sinirli gözlerle bakarak): "Sen kimsin ki ben senin dediklerini yerine getireceğim?!" -kalbim kırılmıştı.. ama onunki kadar olamazdı..
Ben: "Bak lütfen, git bir şeyler ye, yoksa bayılacaksın, bize iş mi çıkarmak istiyorsun?!"
Hyunjin: "Of yeter be! Sadece başkalarını düşün! Nereye kadar?! Nereye kadar LİLY?! Yapmazsam ne olur? Gidip Chana mı şikayet edersin?!" -... iyi değilim...
Ben: "Sen açsın Hyun, bana yalan söyleme, git bir şey ye, sonra konuşuruz.."
Hyunjin (telefonuna dönerek derin nefesler alıyordu ki ona patlamasın): "Sen sanki değilsin"
Ben: "Hyun.. Ben gerçekten değilim, neden inanmıyorsun..?" -bir şey demedi sadece orada oturdu, bende derin bir iç çekip odanın bir yerine gittim ve duvara yaslandım, daha sonrada iki duvar arasında aşağı doğru oturdum, dizlerimi kendime çektim ve başımı ayaklarım üstüne koydum, belki bu baş ağrısı biraz dinerdi..
Hyunjin: "Kalk yerden hasta olacaksın" -bir şey söylemedim, kafamı bile terpetmedim. Hyun ayağa kalktı ve bana doğru gelmeye başladı, yanımda yere çöktü ve kafamı iki elinin arasına aldı. Ağlamamalıyım..
Hyunjin: "Bak güzelim, sen yemek yemeyince bende, bizde senin gibi hissediyoruz.."
Ben: "Ben sizinle aynı mıyım? Belki benim midem çok yemek kaldırmıyor?" -sesim titremişti
Hyunjin: "Lily.. Sebebi ne..? Neden yemek yemiyorsun.. kendini aç bırakıyorsun...?
Ben: "Kendimi aç bırakmıyorum Hyun"
Hyunjin: "Diyet... Tabi ya.."
Ben: "Ne diyeti be, hayır yok öyle birşey"
Hyunjin (iç çekerek): "Diyet yapıyorsun, değil mi..? Ve bu aslında diyet ismini taktığın ve kendini aç bıraktığın bir rutin.." -gözlerim dolmuştu ama hayır, bir damla bile akmayacak.. akmamalı
Hyunjin: "Lily senin yaşın kaç kilon kaç, sana yakışıyor mu?"
Ben: "Suçlama beni.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Kids 8+1
FanfictionBaşka bir ülkede yaşayan ama idol olmak isyeyen bir kız Koreye gider, ama Korecesi yoktur. Yinede bir çok yönden iyi olduğu için stajyer olarak Jyp şirketine alınır ve bir çox olaydan sonra Stray Kids adlı bir grupa katılır, grup çoktan çıkış yapmış...