Ağağağa ilk vote ve yorumumu aldımğğğğğğğğğğğğğğ. Bunun şerefine yeni bölümğğğ AĞĞAĞAĞAĞ
"Değilsin.." -Seungmin odaya girdi. Minhodan başka tüm üyeler içerideydi, ama ben onları fark etmemiştim. Seungmin yanıma gelip bana sarıldı.. Ne alaka ya... Maalesef ona geri sarılma gücünü kendimde bulamadım.. Diğer üyelerde gelip bana sarıldı.. Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum.. ama ağlamamalıydım..
Jisung: "B-biz gerçekten üzgünüz Lily.. Gerçekten" -nasıl emin olabilirim bununda bir oyun olmadığına?..
Jeonjin/Felix: Biz şahsen özür dilemiyoruz bunu hakkında çünkü biz hep seni savunduk Lily -yüzümde küçük bir gülümseme oluşmuştu..
(...)
Aradan bir kaç saat geçmişti ve biz salonda oturuyorduk. Chan Aleksandr midir nedir işte o varlığı aradı tüm herşeyi sildi ve bana tüm planları anlattı. Hepsi çok tatlış ve samimiydiler.. Ama Minho burada değildi.. Hepsi olayı tam anlattıktan sonra baş salladım, bu onları affettiğim anlamına geliyordu.. Hepsinin yüzünde herkesin kendine haz olan o tatlış gülümseme belirdi. Minho elinde benim telefonumla geldi ve ağzında mırıldandı
Minho: "Ne zor bir dil ya bu" -BİR DAKİKA ŞİFRE?!
Ben: "LEE KNOW!" -hemen onu koştum ve telefonumu elime aldım, ona sinirle dönüp türkçe saydırdım (sorry guys, ama haketti). Minho sırıttı ve bana yaklaşıp fısıldadı
Minho: "Ben o kadar seksi miyim be ya?" -ne......? Yutkundum ve onu dövdüm (sadece omzuna hafif geçirdim, sorun yok)
Ben: "BAŞKALARININ ÖZELİNE KARIŞMA-"
Minho: (yine fısıldadı) E ama sen bizim tüm özelimizi biliyorsun, o nasıl olacak? -yutkundum ve geri adımladım
Ben: "Sen ağlıyormuşsun, bak bunu bilmiyordum mesela"
Minho: "E bir zahmet" -diğer üyelerine dönüp karnını ovuşturtu. "EE YEMEĞE NE VAR EY AHALİİ!" -yüzde yüz eminim bana inat korece konuşmuştu
Ben: "Git kendini ye" -türkçe sırıtarak söyledim
Minho: "Maalesef kendimi yiyemem Lily" -NE?!
Ben: "NE?! NASIL?!"
Minho: (güldü) Kendimden bir şey attım ya sakin ol -ingilizce söylemişti bu arada. Bir oh çektim. Başım yine dönmeye başlıyordu.. Yukarı kata çıkmaya karar verdim. İlk merdivene adımı bin saatten (!) sonra atmıştım maşAllah! Tam ikinci adımı atacakken belimde ve ayaklarımda birisinin ellerini hissettim, bu kişi beni kucağına alıp merdivenleri çıkmaya başladı. Dönüp baktığımda ise bu.. Seungmindi..
Ben: "N'apıyorsun?! Belin ağrıya bilir! Aklınımı kaçırdın?!"
Seungmin: "Evet, kaçırdım, sonra? Hem neden belim ağrısın, kuş tüyü gibi hafifsin"
Ben: (şaşkın suratla) N-ne..? -odama vardık. Baş ağrısı ağır bastırdı.. Hemen ilacımı içip yerime yattım. Hemencecik uykuya daldım.. Ama aslında ilk praktik günüm olacaktı.. Yani Skz ile..
(...)
Uyandığımda have daha aydınlıktı. Telefonuma baktım, saat 3:23 dü. Sevinçten uçacak gibiydim, çünkü tüm gün uyumamıştım. Banyoya gidip diş, saç, azıcık makyaj, birde kıyafetler, heh tamamdır. Aşağıya inip mutfağa benzer bir yer aradım. Changbini gördüm yolda, elinde GİANT MEGA SUPER sandwich (!) vardı. Changbine baktım
Ben: "Mutfak nerde?" -diye sordum
Changbin: "Şurada" -eliyle bir yeri işaret etti. "Ya da bekle, al, bu senin, senin için yapmıştım zaten" -elindeki sandwichi bana uzattı
Ben: (sahtecikten ağlamak) Seo Changbin.. -Binnie endişelendi ve hemen omzuma elini koydu
Changbin: "HEY NEDEN AĞLIYORSUN?!" -yazık lan ciddiye aldı bu. Minho, Seungmin ve Felix, ardından da Jeonjin endişeyle geldi
Ben: "Lan noluyo, noluyo?!"
Felix: "Changbin shi ağlamıyor ama bu?!"
Changbin: "Ben ne bileyim, birden böyle olunca bende bir şey oldu sandım" -Minho gözlerini devirip salonu gitti, bende gülüşümü tutamadım..
Ben: "Ben sadece Binni-" -aha ayvayı yedik..
Seungmin/Jeonjin: "Binnie?" -kahkaha atmaktan öldüler desem yeridir
Ben: "Yani Changbin.. Yani Seo Changbin.. Yani oppa.. Yani.... AAA YETER BE" -her kes gülmekten yerlerde sürünüyordu, sanki çok komik a*k. Birden bir müzik sesi yükseldi.. RED LİGHTS! Hepimiz müziğin geldiği yere gittik. Hyunjin salonun ortasında Minhoysa arkasındaydı ve Hyunjin Minhoya zorla dans ettiriyordu..
Bundan komik bir şey olamazdı. Kalıp izlemek istiyordum ama açlıktan bayılmak üzereydim (HER ZAMANKİ GİBİ ksksks). Changbinin bana tarif ettiği mutfağa gittim ve buzdolabından malzemeleri çıkardım, daha sonrada kendime bir sandwich yapmaya başladım.Sandwichim hazırdı ve leziz görünüyordu. Dolaptan bir tabak çıkardım ve tabağın üstüne koydum ki, etrafı rahatça temizleyebileyim, daha sonrada sandwichi afiyetle yiyecektim. Tam her şeyi yerine koyup sandwichime döndüm ki.. Bir dakika sandwichim nerde?!..
Jisung: "Ellerine sağlık çok lezzetliydi" -Sen ne zaman geldin lan sincap?!
Ben: "Sandwichi sen mi yedin, Sincap?!" -Jisung gülümseyip arkasında tuttuğu sandwichi geri tabağa koydu ve sırıttı
Jisung: "Hayır, işte o değerli sandwichin" -Gözlerimi devirdim ve kendime çay (tabikide çay başka ne olacak aa?!) süzdüm ve tabağı elime götürüp oturma odasına gittim. Kanapede oturdum ve telefonumu elime götürtüm. Ama Minhoyla Hyunjin hâla dans ediyorlardı ve müziği full açmıştılar. Sandwichimi yiyip bitirdim, çayımı afiyetle içtim ve tabakları hallettikten sonra odama çekildim.
Chan: "Tüm her kes hemen oturma odasına!" -ilk başta pek takmadım ve ilaçlarımı içmeye karar verdim. Tam ilacımı atıp suyumu içecekken birden kapıda Chanın durduğunu gördüm. Az kalsın suyu püskürtecektim ama onun yerine yutkundum ve su boğazımdan garip bir şekilde de olsa geçince öksürdüm
Chan: "Kim Do-Yun! Şu anda içinde olduğun grubun lideri seni bir dakika önce ciddi bir ses tonuyla oturma odasına çağırdı ama sen beni dinlemedin..?!" -Su boğazımda kaldı lan sen neden bahsediyorsun?
Ben: "Üzgünüm, ama ilacımı almam gerekiyordu.."
Chan: "Tamam bu kabul edilebilir. Şimdi hazırlan ve on dakika içinde aşağıda ol, ofise gitmemiz lazım" -başımı tamam anlamında aşağı yukarı salladım ve Chan odayı terk edince giyinme odasına gidip hazırlandım.
Kendimle getirdiğim kıyafetleri giydim ve aşağı indim. Jisungdan başka herkes oradaydı. Bende onların yanına gittim ve oturup Hanı bekledim. Aradan bir kaç dakika geçti ve sonunda grubun süslü püslüsü geldi. Minho alkışlayama başladı
Minho: "Sonunda Paşamız aşağı inmeye lütf etti" -Hepimiz güldük, ama Han gözlerini devirip arabaya doğru ilerledi. Bizde ayağa kalktık ve arabaya doğru gittik. Arabada oturunca cam kenarı istemiştim ama orasını Minho kaptı, bunu bilerek yaptığına yemin edebilirdim, ama kanıtlayamazdım.
Bende gidip onun yanında oturdum daha sonra Seungmin bindi, ve sonrada Jeonjin maknaemiz. Diğerleride karşımızda oturdu. Neden bilmiyordum ama ben ne zaman araba yolculuğuna çıksam her zaman uykum geliyor. Cam kenarı isteme sebebimde buydu, rahatça kafamı cama koyup uyuyacaktım.
Aradan bir kaç dakika geçmişti ama biz hale yolculuktaydık. Gözlerim kararmaya başlamıştı. Kafamı arkaya attım ve kollarımı birbirine dolayıp gözlerimi kapadım.
HEY YOU WANNA COME İN?!
Bu bölümde böyle olduğuğu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Kids 8+1
Fiksi PenggemarBaşka bir ülkede yaşayan ama idol olmak isyeyen bir kız Koreye gider, ama Korecesi yoktur. Yinede bir çok yönden iyi olduğu için stajyer olarak Jyp şirketine alınır ve bir çox olaydan sonra Stray Kids adlı bir grupa katılır, grup çoktan çıkış yapmış...