Heyecanlandım
Bismillahirrahmanirrahimİyii okumalar küçük trexler (bune)
İlk bölüm kısa, düz ve text karışıktır.
•
Jungkook patlama noktalarının son demlerini yaşıyordu şu dakikalarda. Önü fena halde sızlıyordu, beline bağladığı kemer yüzünden daha da zor durumlar yaşıyordu. Bu durumu yaşayan tek kendisi değildi. yan tarafında oturan kız arkadaşı da kendisinden daha fena bir durumdaydı.
Kız arkadaşının dün yanlışlıkla doğum kontrol hapı içmek yerine, annesinin kullandığı bir azdırıcı hapı içmişti. İlk başlarda kendi kendini halletmeye çalışsa da başaramamıştı.
Dün geceden beriJungkooka yanaşıyordu, ondan yardım istiyordu bu yüzden. Ama Jungkook onun aksine bunu istemiyordu. İstenilmeyen durumlar meydana gelebilirdi. Genç olan ne kadar serseri biri olsa da bu konuda düşünce yapısına sahipti.
Kız arkadaşının bu durumdan dolayı en arkada oturan iki genç rahat durmamış doğrusu genç kız rahat durmamış ve jungkooku sürekli olarak tahrik etmişti. Bacak aralarını ellemişti! Tahrik etmesiyle birlikte onun azgın ruhu ortaya çıkmış, şuan ise şişkinlikten geberecek duruma gelmişti.
Kendini sıktığı için yüzü kıpkırmızı oluyordu, sınıftaki öğrencilere ve profesörüne belli etmemek için uğraşlar veriyordu...Genç çocuk içinden, dersin çabucak bitmesi için küfürler ederken kız arkadaşı ise ayaklarını sallamaktan başka bir şey yaptığı yoktu.
Ders bittiğinde herkes okuldan ayrılmış olacaktı. O yüzden hızlıca boş bir tuvalet kabinine gidip kendini çekeceği aşikardı.
Kendisi yapsa bile kız arkadaşı nasıl rahat olacaktı emin de değildi. Ah sikinde değildi.Tek sikinde olan kendi sikiydi. Rahatlaması gereken erkekliği önemliydi onun için. Kız arkadaşını siktir etmişti. Ah, edemezdi değil mi? İnleyerek ve ses kaydı atarak kız arkadaşını rahatlatmaya ihtiyacı vardı.
"Bugünlük bu kadardı gençler. Hafta sonuna kadar sizlere verdiğim projeyi kesinlikle bitirin. İyi günler."
Profesörün duyduğu sesiyle birlikte hızlıca oturduğu yerden kalkmıştı. İçinden ettiği küfürleri defetmiş, hocaya minnet duygularını belli eden cümleler kullanmıştı bu sefer. Tabi dersi öncekilerin aksine geç bitmişti. Olsun, yapacak bir şeyi yoktu. Buna da şükredecek konuma gelmişti.
Kendini hızla sınıf dışına attığın da, okulun çok kullanılmayan katına çıkmıştı hızlı adımlarla. Merdivenleri ikişer üçerli çıkarıyordu önünü tişörtü ile kapatarak. Çıkarken de birkaç öğrenciye çarpıyordu. Acil durumu olmasaydı o öğrencilerin ona ettiği küfürleri kıçlarına sokardı da, neyse. Şuan sikine şükretmeleri gerekiyordu.
En üst kata nefes nefese ulaşmıştı. Düşündüğü gibi bu kat bomboştu. Ama yine de kontrol etmekte fayda vardı. O yüzden daha fazla beklemeden kapalı kapıları kontrol etmişti. Çoğu kilitliydi. Ki zaten iki üç tane kapı vardı, tuvalet kapısı haricinde.
Derin nefesi ciğerlerine çekerek nüfuz etmiş, elini kapının kulbuna atarak çektiği nefesi tutmuştu. Ya kapı kilitliyse? diye düşündü genç karamsarlığını ortaya çıkarırken.
Ama onun aksi olmuştu. Kulbu aşağıya indirdiği gibi açılmıştı ve kapalı gözlerini mutlulukla açarak içeriye girmişti. Burası temizlik malzemelerinin bulunduğu bir alandı. Ne yani? Kutuların üstüne çıkarak mı çekecekti kendini? Bu onun kurallarına aykırı bir davranıştı Tanrı aşkına!
"Şuan bunu düşünme Jungkook, şuan bunu düşünme. Düşüneceğin tek sikin ve rahatlatacağın kız arkadaşın olsun."
Genç oğlan Jungkook kendi kendini motive ettikten sonra cebindeki cep telefonunu çıkarmıştı ve bir kutunun üzerine bırakmıştı. Elini çabucak tutması gerekiyordu. Her an okul temizlikçileri buraya gelebilirdi ve bir eli sikindeyken basılma durumu oldukça yüksekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Damn it, Rector | Taekook|
FanfictionÜniversitesinin serseri çocuğu jungkook, kız arkadaşını rahatlatmak için kayda aldığı inlemelerini yanlışlıkla yeni atanan rektörü Kim Taehyung'a atar (+18) Semetae! ukekook!