Merhabalar
Bölüm hiç atmak istemiyorum. Hevesli hevesli bölüm atarken, hevesimi kıranlar var ne yazık ki.
Onceki bölümleri, diğer bölümlere esitleyelim kdocjwwjxjwknd çünkü alan okumaya göre o kdr az ki oylama.
Ayrıca söz veriyorum smut gelecek 👀👀
Kitap 20K oldu neredeyse. 2 hafta da başardık hehehe
••
Jungkook bugün heyecanlıydı. Ortak olduğu projesini bugün sunacaktı. Fakat onu heyecanlandıran tek olay bu değildi. Yani doğrusu şunu demek gerekirse, bunun için heyecanlı değildi.
Heyecanlı olduğu konu; taehyung ile uzun aradan sonra ilk defa yüz yüze gelecek olmalarıydı. Ona tüm gerçekleri anlatacağı o gündü, bugün. Maksimum bir buçuk, iki hafta görememişlerdi birbirlerini.
Bu süreçte Jungkook çok düşünmüştü. Çok düşünmekten kafayı yemişti. Bazı günleri uykusuz, bazı günlerini yemeksiz, bazı günlerini de içkili geçirmişti. Duyguları darmadağınık olmuştu. Kendi ettiğini kendi bulmuştu ne yazık ki.
Amma ve lakin çok geç olmadan duygularını ifade edebilecek kadar akıllanmıştı genç çocuk. Gerçeklerle elbette bir gün yüzleşecekti, gerçeklerden kaçamazdı. Bunun pekâlâ farkındaydı.
Taehyung ise, Jungkookun onu red etmesinden dolayı bir süre boyunca -2/3 gün- evde kendini yalnızlığa adamıştı. Jungkookun onu red etmesini sindirmeye çalışmıştı aslında. Uzun aradan sonra girmek istediği bir ilişkide red yemek, hele de aşık olduğu çocuktan red yemek bünyesini zayıflatmıştı.
Ona hak veriyordu elbette. Ona bu durumda kızacak değildi. Tek kızdığı ve kırgın olduğu konusu, ona anlatmamasıydı. Beraber sarabilecekken yaralarını, Jungkook elinin tersiyle itip atmıştı. Ama taehyung yine ona hak vermişti ki.
Düşünmüştü. Çok düşünmüştü. Paris'teyken bile neden böyle davrandığını en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü. Belki bir ihtimal demişti, babasının yaptıklarından dolayı mı diye. Onu da cebe almıştı taehyung. Ama işin aslının farklı olduğuna kanaat getirmişti esmer adam.
Jungkook üzülmüştü, üzmüşlerdi onu. Ne yaşadıysa mahvetmişti genci. Koca bir enkaz bırakmışlardı aslında... Ama genç adam emindi. Saracaktı onu, sevecekti kollarının arasında. Her inci tanesini ellerine hapsedecekti. Meleksi yüzünün her bir yanını alevleriyle öpecekti, çiçekler açtıracaktı.
İşte bundan sonrasında tek istediğiyde, Jungkookun ona tüm gerçekleri tek bir cümlede anlatmasıydı...
Jungkook, tek ayaklı masanın üstünde ellerini birleştirmişti kenetlercesine. Piercingli küçük alt dolgunluğunu dişler arasına alıyordu, stresle sağ ayağını titretiyordu.
Onu gören çoğu kişi projenin verdiği heyecandan dolayı stresli olduğunu düşünürken, farklıydı oysa tüm işler.
Jungkook, Taehyungu bekliyordu.
Lansmanın başlamasına kısa süre kalmıştı ve genç adam hâlâ yoktu. -ki içki almaya gidip bir türlü yanına gelemeyen jimin onu daha fik strese sokuyordu.Sahi neredeydi bu çocuk?
Jungkook stresle gözlerini kapatıp, kaşlarını çattığında gelen mırıltılarla kapalı gözlerini saniyesinde aralamıştı. Gelen bu mırıltılara sebebiyet veren kişiye bakmak için kafasını girişe çevirdiğinde, kesinlikle nefesinin tekleyeceğini düşünmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Damn it, Rector | Taekook|
FanfictionÜniversitesinin serseri çocuğu jungkook, kız arkadaşını rahatlatmak için kayda aldığı inlemelerini yanlışlıkla yeni atanan rektörü Kim Taehyung'a atar (+18) Semetae! ukekook!