22

374 30 28
                                    

" yavrummm!" Jisung un babaannesi onu sarıp sarmalarken gülerek ikisini izliyorduk.

" babaannemmm"

" ne iyi ettinizde geldiniz! Deden çarşıdan size balık almaya gitti! Akşam ziyafet var sizin için!" Deyince Chang, ben ve Felix aynı anda eğilip teşekkür ettik.

Ben saygısı sonsuz olan bir insanımdır. Ikinci bir kez eğilip
" bizi ağırladığınız için çok teşekkür ederiz" dedim. Kadın Jisung u bırakıp tam karşıma geldi ve ellerini uzatıp yanaklarımı sıktı.

" sen ne centilmen bir şeysin öyle!" Bana da kendi torunuymusum gibi sarılıp geri çekildi. Eh babaanne sevgisi biraz da olsa içimi rahatlatmıştı.

" e ne bekliyoruz? Hadi girelim içeri." Çantalarla içeri girdik.

-

" sıkıldım!" Felix in koltukta zıplayarak sarf ettiği cümleleri onayladım.
" bende!"

" of çocuk musunuz?!"

" ne var çocuksak?!"

" Jisung gelsin öyle gezmeye gideriz. Hiç bilmiyoruz buraları."
Jisung babaannesi ile bir kaç bina ötedeki komşularını ziyarete gitmişti ve bize bir kaç dakikaya döneceğini söylemişti.
Ama paşam! Aradan resmen bir buçuk saat geçmişti!

Felix ile mızmızlanmaya devam ederken dış kapının sesi duyuldu ve Jisung odanın kapısında belirdi.

" bir sorun mu var?" Yüzü bembeyaz olmuştu ve tedirgindi.
" ne? Hayır yok."

Changbin de ondaki sorunu fark etmişti. Koltuktan kalkıp yanına gitti ve yanaklarını avuçladı.

" bir sorun mu var Ji?"
Ama Jisung ellerden kurtulup başını olumsuz anlamda salladı.

" hadi gezmeye gidelim. Burda bir sürü turistlik yer var."

-

Minho

" Minho!"

" efendim anneanne?"

" gelmen gerek acilen." Elimdeki tabağı lavaboya bırakıp anneannemin yanına gittim.
Odaya girdiğimde elindeki örgüyü bırakıp bana baktı.

" birazdan misafirimiz geliyor canım. Onun haberini verecektim"

" misafir mi? Kim?"

" bir arkadaşım ayol! Sanki söylesem bileceksin!" Gülümseyip yanına oturdum.

Aradan çok vakit geçmeden kapı çaldı. Hızlıca yerimden kalkıp kapıya doğru yürüdüm.

Kulbu aşağı indirip kapıyı açtığımda...
" Jisung?" Diyebildim. O da beni gördüğüne pek şaşırmıştı.
" Minho?" Yanındaki yaşlı kadın bir bana birde ona baktı.
" ay siz tanışıyor musunuz!!" Deyip içeri girdi.

Bir süre ikimizde birbirimizi göz hapsinde tuttuk. Ne ben bir şey dedim ne de o.
Ardından anneannem seslenince sadece bir baş selamı verip arkamı döndüm ve salona gittim.

" anneanne ben markete gidiyorum bugün malzemeler gelecekti. Annem tek başına halledemez." Kadın kaşlarını çatsada anneme olan düşkünlüğünden dolayı beni onayladı.

Hızlıca misafire baş selamı verip odaya yeni giren Jisung un yanından geçtim ve ceketim ile evden çıktım.

Içime doğan enerji ile bir anda koşmaya başladım. Uzun bir süre koştum. Markete varana kadar koştum ve daha markete varamadan takılıp yere kapaklandım. Kanamaya başlayan dizimi hiçe sayarak ayağa kalkıp koşmaya devam ettim ve sonunda markete vardım. Dizimi ceketim ile kapatıp kasaya geçtim.

-
Chan

Gangnam da nereler varsa hepsini gezip yorgun argın eve dönüp hepimiz direk uykuya dalmıştık. Gerçi ben insomnia yüzünden gecenin yarısına kadar gözüm açık olmuştu.

Saat gece üçe gelirken yatağimdan doğrulup su içme hevesiyle mutfağa gittim.

Ama mutfağın ışığı açıktı ve içerden fazlasıyla tanıdık iki kişinin sesi geliyordu.

" Changbin o burada!" Kim?

" imkanı yok Jisung!" Fazla meraklı olduğum için içeri girmek yerine duvar kenarında kulak misafiri olmaya karar verdim.

" o burada Chagbin! Yemin ederim! Babannemle gittiğimde canlı canlı gördüm onu!" Kaşlarımı çatıp anlamaya çalıştım.

" Minho nun burada olması neler doğurabilir biliyor musun Jisung?!"

" Ne?" Kafamı çıkarıp ikisininde bana bakmasını sağladım. Dehşetle ayağa kalkıp birbirlerine baktılar.

" Mi..Minho burda mı?"

--

ÖLÜRÜM ÖLÜRÜM /

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ÖLÜRÜM ÖLÜRÜM /

Oy verir misin yavrem?

Don't Panic I'm Gay / Minchan / Banginho / textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin