36

263 34 27
                                    

Aga okunma düşmüş la😡

Kendimi dünyanın en bok çukuruna düşmüş gibi hissediyordum. Evet aptalca bir benzetme ama öyleydim.

Bir buçuk aylık ilişkim bitip depresyona girdiğim için kendime kızıyordum. Genelde bunu arkadaşlarım yapardı ve bende onlara kızıp üzerlerine oturacağımı söylerdim. Şimdi durum tam tersine dönmüştü.

Hyunjin yakında gece uyurken boğacaktı beni. Jeongin arada bir gelip bana okuldaki olayları anlatıyordu çünkü okula da gitmiyordum. Hatta onu geçtim provaları bile aşmıştım. Evet bu kadar batmıştım. Aslında ara verdiğimiz için değildi üzüntüm. Resmen yanlış anlaşılmıştım ve doğruları bile sormadan yarıda kesmişti beni. Bu yüzden depresifliğin ardında büyük bir öfke yatıyordu.

Ne yapacaktım bilmiyordum. Otuz kere yapay zekaya sordum ne yapmam gerektiğini ama site çözmüştü.

O kadar çıkmazdaydım ki hayatımda hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Nedensizce Chan a karşı nefret duymamıştım ama kırgındım. Ve ona kırıklığımın hattini bildirmek istiyordum. Ve ben Lee Minho ydum. Ne istersem yapabilecek bir egom vardı.
Tabiiki bunu kullanmayı düşünmüyordum.

Intikam benlik değildi.

Ben kara kara bu aptalca şeyleri düşünürken cam tıklatıldı. Hyunjin benim yerimden kalkmayacağımı adı gibi bildiği için cama gidip kulbu aşağı indirdi ve camı açtı.

Okul çıkış saati olduğu için Jeongin gelmiş olmalıydı. Yoksa başka kim gelebilirdi ki?

" Seungmin?" Hyunjin in aniden sarf ettiği kelime elimdeki kalemin elimden kaymasını sağladı.
Ama şaşkınlığımı iki saniyede silip cama bakmadım bile.

Seungmin tahminimce içeri girdi ve selam verdi. Hyunjin ona sarılırken dikkati benim üzerimdeydi. Ve ben bunları karşımdaki aynadan görüyordum.

" nasılsınız?" Dedi. Hyunjin cilveyle şakımaya başlarken yatağa oturdular. Ce umursamıyormuş gibi yaptım. Sinirim bozulmamıştı veya rahatsız olmamıştım ama gitmesini istiyordum. Bana bir şey söylemek için geldiği barizdi çünkü.

--
Saatler önce
Yazarın müthiş anlatımı.

Seungmin kalabalık koridorda yürürken Changbin i gördü. Usulca yanına giderken boğazını temizledi. Changbin onu daha yanına varmadan fark etmiş ve genişçe gülümsemiş ve elini sallayıp buraya gelmesini söylemişti.

" naber Seung?" Diye sordu. Seungmin başını sallayıp gülümsedi.
" iyidir hyung sen?" Changbin bende iyi dercesine başını salladı.

Seungmin bir süre etrafı taradı ve merakla ona bakan hyunguna döndü.

" Chan hyungu gördün mü? Projem için fikrini almalıyım." Dedi tek seferde. Chang başlarda şaşırsada tekrar gülümseyip az ötedeki bilgisayar sınıfını işaret etti.

" kafasını bilgisayardan kaldırmıyor beyefendi. Git kaldırabilirsen kaldır ve al fikirni, ha sonrada gelmesini söyle." Dedi kendinden emin bir şekilde.

Bir bakıma Chan da depresyona girmişti. Büyük bir pişmanlık duyuyordu ve bunu nasıl telafi edeceğini bilmiyordu. Bu yüzden kafa dağıtmak için bilgisayarla uğraşıyordu.

Seungmin Changbin e veda edip koşar adımlarla sınıfa gitti.

Sınıfta kamburlaşmış halde ergen tablet cocuklar gibi bilgisayara bakan Chan ı görünce göz devirdi.

Ağır ağır yanına gidip onu fark etmesi için omzuna dokundu. Ama fps i düşük olan Chan onu yarım saat sonra fark etti.

" hyung konuşmamız gerek." Dedi. Ama Chan başıyla reddetti. Seungmin bu sefer burun kemerini sıkıp iç geçirdi. Bunu neden yapıyordu bilmiyordu ama içinde kalsın da istemiyordu.

" konu Minho, hyung." Dedi Bıkkınlıkla. Ama Chan saniyesinde bilgisayarı kapatıp ayağa kalktı.

" ona bir şey mi oldu?!" Diye sordu endişeyle. Seung başıyla reddederken derin bir oh çekti.

" o zaman?"

Seungmin yine gözdevridi ve Chan ın yakasını kavradı. Chan bu ani hareketten dolaylı neye uğradığını şaşırsada Seungmin ne yaptığını gayet Iyi biliyordu.

" bana bak." Dedi. Çok tehdikar ve katı halini Chan ilk defa görüyordu ve bunun üzerine yutkundu.
" Minho yu ne hale soktuğunun farkında mısın sen?" Diye devam etti.

" aptal gibi onu azarlayıp gerçeklere kulak kapamak hiçte senlik bir hareket değil hyung?"
" neden? Me suçu vardı Minho nun? Sırf haz etmediğin bir kız yanlışlıkla ona dokundu diye evi başına yikmadigin kaldı?" Öfkeyle solurken şaşkın şaşkın kendisine bakan Chan ın  yakasını bıraktı.

" bak sorununun farkındayım hyung ama... inan bana Minho gerçekten aklından geçirdiğin bin bir senaryodaki gibi değil. Olayı onun ağzından dinlemedin bile. Sadece kendi istediklerini duydun sen. Ve al sana sonuç. Harabe. Ikinizde yıkıldınız. "

Chan geriye adım atıp sandalyeye oturdu. Şakaklarını oValayıp derin bir iç çekti.
" özür dileyip harabeyi tekrar cennet bahçesine çevirmek istiyorum Seungmin ama yapamıyorum."

" hatalıyım! Cidden hatalıyım ve bunun için kendimden ıgreniyorum. Minho nun beni aldatma dercesine gelebileceğine gram inanmadım hiçbir zaman ama oan ne oldu anlamadım bile! Kıskandım! Kıskançlık bedenimi benden izinsiz kullandı resmen." Derin bir nefes aldı.

" pişmanım, kendime sövüyorum her gece yakında ağlamaktan beter olacağım. Yoonie nin mezarına bile gidemez oldum. Vijdan azabından yerimden bile kalkamıyorum ben. " gözünden bir damla inci döküldü. Seungmin bu hâline üzülsede Minho yu aklına getirdi. Küs olduğu arkadaşı daha kötü durumdaydı.

Arkasını dönüp kapıya yürüdü ve harebe olan Chan a omzunun üstünden baktı.
" bence çok geç olmadan her şeyi telafi etmelisin. Yoksa o çok sevdiğin yüzü görebileceğini sanmıyorum." Deyip tam kapıdan çıkacakken aniden durdu ve mahcupca güldü.
" ya yakan için kusura bakma." Dedi ve çıktı sınıftan.

-
Agalar sa✌
Nassınız?
Fic 7k olunca mutlu oluverdim biran ve gecenin yarısı hem de hafta içi yb attım. Bu yuzden bir adet oy kabulumdur🤚

SANIRIM ÖLÜCEM😳MAVI SACLI CHANG FAVORİM OLDU

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SANIRIM ÖLÜCEM😳
MAVI SACLI CHANG FAVORİM OLDU

Don't Panic I'm Gay / Minchan / Banginho / textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin