Şirin annesi ile geldiği küçük arazide koşturarak oyun oynuyordu.Parkı sevmezdi onun için çimen ve çiçekler olsa yeterdi.Neşeyle bir oraya bir buraya koşturuyor onun bu halini ise annesi hafif bir tebessüm ile izliyordu.Çok nadir dışarı çıkıyordu küçük kız.
Babası dışarı çıkmasına izin vermezdi.Anneside babası iş için gittiğinde onu dışarı çıkarırdı.O etrafta koşturmaya devam ederken biraz annesinden uzaklaştı.Annesi arkasından seslensede onu dinlemedi.
Koşturmaya devam ederken küçük bir taşa takıldı ve dizlerinin üstüne düştü.Düşmenin etkisiyle sağ dizini küçük çakıl taşlarına sürtmesiyle dudaklarını öne doğru büzdü mavi gözleri dolarken ağlamaya başlayacaktı ki ona uzatılan eli fark etti ve dolmuş gözleriyle elin sahibine baktı.
Karşısında ondan biraz daha büyük kömür gözlü bir çocuk görmesiyle daha da büzdü dudaklarını.Bunu gören kömür gözlü çoçuk bu sefer diz çökmüş ve onu koltuk altlarından tutarak yerden kaldırmıştı.
Yerden kalkan Dirin dizine baktığında yine vişne suyunun aktığını gördü.Bunu görmesiyle gözyaşlarını daha fazla tutamadı ve ağlamaya başladı.Kömür gözlü çocuk mavişin ağladığını görünce paniklemiş ve ne yapacağını bilememişti.
Sonra o her ağladığında annesi ve babasının yaptığı şey gelmişti aklına.Hemen mavişi kendine doğru çekti ve sımsıkı sarıldı.Biraz öyle durduktan sonra mavişi kendinden ayırdı.Ağlamasının durduğunu görünce kocaman gülümsedi ve o anki dörtüyle tontik ve ağlamaktan kızarmış olan yanağı öptü.
Şirin onu öpen kömür gözlü çocoğa gözlerini kırpıştırarak baktı.Onu ilk defa Zinar'dan başka bir erkek öpmüştü.Gözlerini masumca kırpıştırdı.Çocuk bu görüntü ile hafif kıkırdadı.Sonra aklına mavişin dizindeki yara geldi.
Hemen cabinde annesinin onun için yaptığı mendili çıkardı ve küçük kızın dizine bağladı.Tekrar ayağa kalkığında"Biraz daha dikkatli olmalısın maviş etrafta böyle deli danalar gibi koşmamalısın"Şirin kömür gözlü çocuğun dediklerinin hiç birini umursamadı ve omuz silkti.
"Benim adım Şirin bir kere hem sensin deli dana"göz devirdi kömür gözlü çocuk söylediklerinden sadece bunumu çıkartmıştı yani.Hem bu bücür kaç yaşındaydı bilmiyordu ama dili papuç gibiydi."Benimle böyle konuşamazsın maviş ben senden hem büyüğüm hemde ağayım"
Şirin çocuğun bu söyledikleri ile kaşlarını çattı ve ellerini beline koydu meydan okurcasına.Şuan dizinin acısı umurunda bile değildi"Hah sen ağaysan bende hanımağayım akıllım!Hem ben altı yaşındayım gayette büyüğüm"dediğinde Kömür gözlü çoçuk güldü.
"Neye gülüyorsun sen bakayım yarım akıllı maymun"çoçuk duyduklarının etkisiyle kaşları hafif yukarı doğru kaldırdı ve şaşkınlıkla ağzı hafif açıldı.Bu bücür ne diyordu böyle.Tam tekrar söze girecektiki uzaktan ona bağıran babası ile sustu ve arkasına doğru döndü"ARDİL ALÂN HADİ OĞLUM GİDİYORUZ!"
Tekrar mavişe döndüğünde kısaca dizine baktı ve iyi olduğuna karar verdi"Gitmem gerek maviş sakın fazla hızlı koşma ve bir daha düşme görüşmek üzere"arkasını dönüp babasına doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı Ardil.
Arkasında ise sinirden yerinde tepinen bir adet maviş bırakmıştı"GICIIIK BENİM ADIM ŞİRİN NEYİNİ ANLAMIYORSUN KENDİNİ BEYENMİŞ MAYMUN"arkasından gelen bağırma ile yüzünde hafif bir tebessüm oluştu.Babasının yanına vardığında ona sorulan sorulara kısa bir şekilde cevap verdi.
Arabaya bindiklerinde hala aklında mavi gözler vardı.Hayatında gökyüzünden daha parlak bir mavi görmemişti taki mavişe kadar.Biraz çirkefti ama çok tatlı bir kız çocuğuydu.Yüzünde tekrar bir tebessüm oluştu acaba bir daha görürmüyüm diye düşünmeye başladı.
İşte iki çocuğun kaderleri o gün orada yazılmıştı.Tam birbirlerini unuttuklarında kader tekrar onları bir araya getirecekti.Bu karşılaşma ne kadar büyük kayıplar getirsede her sevdanın her yolun ve her karşılaşmanın bir bedeli olurdu ve iki gençte çok ağır bir şekilde bedelini ödeyecekti...
.
.
.
.
EVEEEETTTT GİRİŞ BÖLÜMÜMÜZÜ NASIL BULDUNUUUZZZZ
UMARIM HİKÂYEM TUTAR
YORUMLARINIZI VE OYLARINIZI BEKLİYORUM
BU ARADA HERKESE İYİ BAYRAMLARR BOL BOL HARÇLIK TOPLAMANIZ DİLEĞİYLE KENDİNİZE İYİ BAKINNN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Ateşi
ChickLit"Sana sözüm olsun babasının kızı yanarak öleceksin" Tarih tekerrür eder miyidi? Ardil Alân Şahmaran dediklerinden pişman olur muydu? İki kuraklaşmış kalpte sevda tohumları yeşerir miydi? İşte orasını zaman ve kader gösterecekti.