bölüm 4

336 22 9
                                    

Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir.Çünkü hayat olduğu gibidir, olaması gerektiği gibi değil.
                                              
OSHO


Yazım yanlışı varsa şimdiden özür dilerim

Keyifli okumalarr


Bölüm şarkısı:Söz(instrumental)Hüzün

●●●●●●●●●●●

Şirinin son sözlerinden sonra Alân ağa bir anda odadan çıkmış ve konaktan gitmişti.Saat gece yarısını geçmesine rağmen hala gelmemişti.Şirin'in umurunda bile değildi o adam, öylece yatakta oturmuş gelinliğinde ki kanlara bakarak göz yaşı döküyordu.Bir senedir mükemmel olan hayatı yine bir anda tepetaklak olmuştu.Göz yaşlarına hıçkırıkları da eklendiğinde nefes alamadığını hissetti.

Banyo yapmak istiyordu.Bütün her yeri kanla kaplıydı, sevdiği adamın kanı...Ayağa kalktı sabah ne hayallerle giydiği gelinliği, şimdi ona ruhunu asan bir urgan gibi geliyordu.Göz yaşlarını elinin tersiyle sildi ve odada ilk gördüğü kapıya doğru adımladı.Kapıyı açtı içeri doğru kafasını uzattıktan sonra buranın banyo olduğunu anladı.İçeri girdiğinde ilk işi gelinliği çıkarmak oldu

Gelinliği çıkardıktan sonra direk duşakabinin içine girdi ve soğuk suyu açtı.Bedenine değen soğuk su ile anlık bir titreme gelse bile umursamadı.Suyun altında öylece dikilirken göz pınarları tekrar doldu.Gözlerini tavana dikti ağlamamak için ama fayda etmedi ve tekrar ağlamaya başladı.

Şimdi ne yapacaktı, Zinarsız bir hayat nasıl yaşayacaktı?Nasıl dayanacaktı bu acıya?Daha Zinar'ın yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyordu.Öldüyse diye geçirdi içinden.Öldüyse sevdiği adamın mezarına bile gidemeyecti.Belki de bu kalpsiz adam ona bir mezar bile yaptırmazdı.Düşünceler kalbine ağır geliyordu.Yirmi bir senelik hayatı boyunca çok acı çekmişti.

Tam mutlu oldum derken Alân Şahmaran üzerine karabasan gibi çökmüştü.Vücudu artık soğuk sudan uyuşmaya başladığında, bedeninin titrediğini daha yeni fark etmişti.Suyu kapatıp duşakabinden çıkmadan önce ıslak çamaşırlarını çıkarttı ve öyle çıktı.Ardından aynanın karşısına geçip arkasını döndü, başını aynadan tarafa çevirdi.

Sırtındaki yara izlerini gördüğünde sanki yaralar tazeymişçesine canı yandı.Bu yaraların sebebi kendi öz babasıydı.Bu sefer ağlamadı, ne olursa olsun babasının olduğu hiçbir konuda göz yaşı dökmemeye yemin etmişti.Boş verdi alışmıştı bu izlere.Kapının arkasındaki bornozu aldı ve üzerine geçirdi.

Banyodan çıkıp odada ki gardıroba doğru adımladı ve kapağını açtı.Gördükleri ile gözleri şaşkınlıkla açıldı.Kendi kıyafetleri asıklıklara asılmıştı.Ne ara yapılmıştı tüm bunlar.En önemlisi konaklarına nasıl girmişlerdi.

Yürek AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin