Seni anlamsız özlüyorum; korkunç, derinden ve sonsuz
-Franz Kafla
Zinar'ın şu bir ayda neler çektiğini yazmak aklımda vardı o yüzden bu
bölümü atmak istedimUmarım bölümü beğenirsiniz
Yazım yanlışı varsa şimdiden özür dilerim
Yorum ve vote yapmayı unutmayın
Ve yavaş yavaş okumalarımız yükseliyo destek olan hesrese çoook teşekkür ederimm
Keyifli okumalaar◇◇◇◇◇◇◇◇
Bölüm şarkısı:HiraiZerdüş/Yara bere
**************
Hastahaneden çıktıktan bir gün sonra:
İçi içine sığmıyordu genç adamın.Acı çekiyordu, acısı omuzundaki yaradan değil yüreğindeki yaradandı.Bir insanı en çok yürek ateşi yakardı.Zinar Şeroğlu iliklerine kadar bu ateşi hissediyordu.
Dün kendi düğününde vurulmuş ve sevdiği kadın Mardin'in zalim ağasıyla evlenmişti.Şuan elleri kolları bağlı duvarı izliyordu.Yapacağı başka bir şey yoktu.Elinden hiçbir şey gelmemesi onu bitiriyordu.
Şimdi o konağa gidip sevdiğini o konaktan almak istiyordu lakin daha konağa varmadan sokakta öleceğini biliyordu.O sokağa hiç bir Şeroğlu giremezdi.Girse bile kendi ölüm fermanını yazardı.
Daha hastahaneden çıkalı bir gün olmuştu.Ne yapacağını bu acıya nasıl dayanacağını bilmiyordu....
••••••••••••••
İki hafta sonra:
Zinar yine bir meyhanenin duvarına yaslanmış yarım kalan sevdasına içiyordu.Hak etmemişlerdi böyle bir acıyı.Yüreğinin ateşi şu iki haftada daha da çoğalmış yaşamasını imkânsız hale getiriyordu.
Bu acı nasıl çekilirdi.Gözünün önünde sadece onun için denizi andıran mavilikler vardı.Onun kurak topraklarını yok eden maviliklere ihtiyacı vardı.Şuan ne halde olduğunu bile bilmediği sevdiği yüreğinde başka bir acıya yol açıyordu.
Bardakta dolu olan rakıyı tek seferde içti ve bardağı masaya geri koydu.Meyhanede ki birçok göz ondaydı.Bütün Mardin neredeyse Zinar'ın yarım kalan sevdasını konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Ateşi
ChickLit"Sana sözüm olsun babasının kızı yanarak öleceksin" Tarih tekerrür eder miyidi? Ardil Alân Şahmaran dediklerinden pişman olur muydu? İki kuraklaşmış kalpte sevda tohumları yeşerir miydi? İşte orasını zaman ve kader gösterecekti.