17.

47 9 2
                                    


  "Acıların göz ardı edildiği,
  çığlıklar ile tatmin edilen,
  Karanlığa esir düşenler..."

O gece gözleri kan çanağı olmuştu, o ağlamış gök yarılmıştı. O feryat etmiş babası gülmüştü,o ölmek istemişti hayat ona daha da acımasız olmuştu.

Ayakları yalın ahşabın üzerinde yürümüş üzeri ince, camı açmıştı soğuk bir gecede gökyüzüne lanet etmişti. Arkasındaki kapı esarete kucak açar gibi yavaş yavaş açılıyordu artık korkmuyordu dünden sonra korkacak birşey kalmamıştı onun için artık o yaşayan bir ölüydü beden vardı ama ruhu babasının ayaklarının altındaydı.

     
     Kapı açılmıştı ama odaya kimse girmemişti. Aslında merakta etmemiştim ama içimdeki bu his dönmem gerektiğini söylüyordu. Gözümü kapatıp derin bir nefes aldım ve arkamı döndüm kapının önünde tahmini 5 yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Bakışlarında masumluk bir o kadarda tanıdık bir samimiyet seziyordum. Sarı saçları özenle taranmış ve iki kulak yapılmıştı üzerinde temiz parlayan bir elbise ayaklarında küçük pembe bir sandalet vardı. Çok özenilmiş duruyordu. Uzun uzun baktıktan sonra kapının önünden çekip gitmişti. Keşke biraz daha kalsaydın be sevimli çocuk, lanet evden kurtulduktan sonra iki gündür hastahaneye benzer bir yerde kalıyordum daha doğrusu tutuluyordum beni kimin getirdiğine dair hiçbir fikrim yoktu en son o evde, o odada... Yine gözlerim dolmuştu devamını kendi zihnimde bile getiremiyordum o gece canımı çok yakmışlardı istemediğim herşeyi o gece kan kusarak yapmıştım.

   Ağlamanın zevk sanıldığı bir yer, feryatların, acıların para karşılığı benliğini kaybettiği masumluğunun  öldürüldüğü bir evdi orası oraya girenin bir daha çıkamayacağı bir boşluktu. Ben nasıl mı kurtuldum ordan kendi canıma kıyarak öldüğümü sanmıştım ben oysa ki herşey bitti demiştim ama gel gör ki hala yaşıyorum üç defa kalbim durmuştu ama ben lanet olsun ki hala yaşıyorum. Bunun bir işaret olduğunu düşünüyorum artık babam olacak kansızı bu hayattan def etmedikçe bana ölüm yoktu.
 

     Daha 17 yaşında ben ne yapmıştım ki bunlar benim başıma geldi tek suçum baba olamayacak bir herifin kızı olmaktı. Döl israfından başka bir şey değildi o 5 dakikalık bir zevk için benim hayatımı yakmıştı beni o eve vererek beni öldürmüştü. Sadece paraydı onun derdi sırf para için okutmak dahi istemezdi beni ' çalış para kazan ' derdi bana ama annem öyle değildi o 'oku kızım oku bak halimize görüyorsun baban olacak adam yakında para için bizide satacak belki bilemeyiz bunu oku ki hayatını kurtar annem' der ardından beni bağrına basıp sabaha kadar hüngür hüngür ağlardı bu sırada babam ne mi yapardı sağda solda kazandığı üç beş kuruşuda hayat kadınlarıyla harcar annemi çaresizliğe sürüklerdi.


Uzun zamandır yazmak istediğim bir kurguydu seveceginizi umuyorum umarım da öyle olur ilk yazışım değil daha öncedende yazıyordum ama hoşuma gitmiyordu yada üşenip yazmamazlık yapıyordum ama bu sefer başladığım kitabın sonunu getirmeye karar verdim sizde beni bu konuda desteklerseniz herşey daha da iyi olabilir  yinede herşey için teşekkürler :)

KÖR SIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin