HASRET

18 7 0
                                    

"Seni çok özledim, anne. Seninle geçirdiğimiz her anı özlüyorum. Seni yeniden görebilmek için sabırsızlanıyorum."

Artık bu hasret son bulsun istiyordum daha fazla dayanamayıp telefonuma uzandım tereddüt ederek aramalar kısmından özel numara ile annemin numarasını tuşladım her bir rakamı daha da ağlamama sebep oluyordu en son arama tuşuna basıp çaldırmaya başladım yavaş yavaş göz yaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı 2 defa çalmasını sonucu beklediğim o ses "alo" demişti boğazım düğümlenmişti sadece göz yaşlarım akıyordu "alo konuşun artık kimsiniz" sesimi çıkartıp anne bile diyemiyordum sesim sanki bedenimi terk etmişti en son dayanamayıp telefonu kapatmıştı ' annem çok özledim seni sesini gülüşünü kızım değişini unutmadın beni demi unutmadın annem 8 yıl geçti aradan hiç mi özlemedin beni, anne sevgisine hasret kaldım be annem yanaklarımdan öpüp beni bağrına bastığın geceleri bile çok özlüyorum sana bunları daha demin demeyi çok istedim ama olmadı dilim varmadı yüreğim kaldıramadı bunu diyemedim affet beni anne affet ne senin karşına çıkacak cesaretim nede seninle konuşacak yüreğim var çok özledim seni ama babama olan nefretim öfkem kinim buna engel oluyor herşey için özür dilerim annem babam senin canını yaktığı geceler yanında olamadığım,seni dövdüğü geceler sana destek olamadığım için özür dilerim annem'

Konuşmaktan boğazım ağlamaktan gözlerim anneme olan hasretim yüzünden kalbim ağrıyordu. Artık yaşamak dahi istemiyordum arabanın camı tıklatılmaya başlayınca kafamı kaldırıp cama baktım 13 14 yaşlarında sarı saçlı güzel bir kız sevimli sevimli bana bakıyordu kız bana o kadar tanıdık geliyordu ki sanki daha önceden onu görmüş gibiydim onun karşında benim akmış rimelim dağınık saçlarım kızarmış yanaklarım ile karşında resmen ucubeye benziyordum fazla bekletmemek adına camı indirdim

"Merhaba bir şey mi oldu ufaklık" dedim ay ben ne diyorum ya ağlamaktan konuşmayı bile unutmuşum

"İyimisiniz abla ağlama sesi geliyordu bende ondan seslendim rahatsız ettiysem kusura bakmayın" hızlıca elimle yüzümü gözümü silip arabadan indim.

"Yok ablacım ne kusuru iyiyim ben bir şey yok ailen falan nerde senin" deyip sağa sola bakındım ama arabalardan başka bir şey yoktu tekrardan kıza dönüp soran gözlerle kıza baktım kız biraz düşünüp

"Biraz ilerdeler sizede iyi günler" deyip koşar adımlarla yanımdan uzaklaştı. Aklıma birden bundan 8 yıl öncesi geldi tabi ya bu kız o idi hastahane gibi bir yerde tutulduğum zamanlar bana kapıdan bakıp gitmişti bu kız kimdi?, fazla düşünmeden tekrardan arabaya bindim ve eve doğru arabayı sürdüm eve vardığımda saat daha 19.45 di oturma odasında Kuzey Ayaz İnci oturmuş TV izliyorlardı onlara bakmadan yukarıya odama çıkmaya başladım arkamdan "Ayça hani konuşacak tık " dedi inci ama ona bile bakmadan yukarıya çıktım ve odama girdim üzerime eşofmanlarımı çekip yatağa uzandım. Aklım çok karışmıştı o kız, annem, şirket,teklif ne yapacaktım bilmiyordum aslında emin olduğum tek bir şey vardı cesaretsiz korkak olduğumdu güçlü bir kızdım belki ama cesaretim yoktu elime bir dal sigara alıp camın önüne gittim ucunu alevlendirip dudaklarıma götürdüm her bir duman çekişim ciğerlerimi ferahlatıyordu sanki işte benim yaşamımda böyleydi normaldr her nefesi öldürüyor olan duman bana ferahlatıyormuş gibi geliyordu sigarayı bitirip izmaritini camın önüne katıp karşımda duran büyük boy aynasının karşısına geçtim üzerimde ki herşeyden kurtulup tüm çıplaklığımla, benliğimle aynanın karşısında durdum.

Baştan sona kendimi süzmeye başladım saçlarım sarıydı, doğuştan sarıydım babam yüzünden ilk zamanlar hiç sevmezdim saçlarımı babam saçımı çeker ne kadar iğrenç bir renk bu derdi ama artık seviyordum saçlarımı babamın bende sevmediği tüm özelliklerimi artık sevmeye başlamıştım yavaşça gözlerimle yüzüme gelmiştim yüzüm oval gibiydi ama değildide sivri bir çene hattım vardı gözlerim yeşil ve mavi karşımı bir renkti burnum fındık burundu çok tatlı duruyordu dudaklarım pembe etli ve dolgundu yavaşca gözlerim vücuduma dolanmıştı gözüm vücudumda tek bir noktada takılı kalmıştı o da sol göğüsümün biraz sağ tarafının alt kısmında ki tahmini 7 8 cm lik bıçak iziydi bu iz ben daha 17 yaşına girmeden 2 saat önce babam akşam eve içip gelmişti bende doğum günüm olduğu için babama bunu söylemeye odasına çıkıyordum ki babam ile annemin odalarından bağırma sesleri geldiğini duymuştum annemin "bugün kızın doğum günü üzme onu git doğum gününü kutla" dediğini duydum babamın ise "Allah sizinde kızının da belasını versin gidin lan başımdan " demesini o mutluluğumun içinden resmen dünyam başıma yıkılmıştı tam arkamı döndüm çıkacaktım ki bir tokat sesi ve annemin feryadıyla odaya daldım annem yerde yanağını tutmuş ağlıyordu babam ise yatakta oturmuş beddua ediyordu "anne iyimisin " deyip yanına çöktüm onu yerden kaldırıp kapının önüne çıkarttım içeriye tekrar girip " sen ne yaptığını sanıyorsun çık git evden git yeter artık " ağlayarak bunları diyordum ki babam daha da sinirlenip ayağa kalktı " lan sen mi bana posta koyuyorsun " deyip bana tokat atıp tekrardan üzerime yürüdü komidinin üzerinde ki bıçağı bluzumun yakasından sol göğüsümün yukarıdan aşağıya doğru yavaş yavaş sürttü ağlamaktan boğazım ağrıyordu yapma demekten güçsüz düşmüştüm en son dedigim şey ise "Allah belanı versin " olmuştu gerisi karanlıktı düşüncelerimde uzaklaşıp tekrardan aynaya baktım. Sol gözümden bir damla yaş ayaklarıma düşmüştü daha fazla dayanamayıp üzerime tekrardan giyinip yatağa girdim ağlamaktan vücudum halsiz düşmüştü kafamı kattığım anda uykunun kollarına kendimi teslim etmiştim.

KÖR SIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin