Elimde hoparlörle mutfağa girdim.
"Bu ne?" dedi Yağız.
" Hoparlör" dedim
" Ha şimdi biz yemek yapacaz ya bide kurabiye pasta vs yapacaz bunları yaparken de şarkı dinleyecez" dedim
" Tamam telefondan da dinleyebiliriz"
" Olmaz burdan dinleyecez" dedim itiraz ederek.
"Tamam ne yapacaz?" dedi.
" Yemek " dedim
" Onu demiyorum civciv. Ne Yemek yapacaz" dedi
" Sensin civciv. Pizza ve patates kızartması"
" Bana uyar" dedi
" Tamam o zaman ben pizza hamurunu yoğurayım sende şu malzemelerin içinden sucuk biber kaşar ve zeytinleri al doğra"
" Tamamdır şefim" dedi .
Ardından şarkı açtım. Ve durdurdum
" Noldu ?" dedi
" E üstümüzü değiştirmedik. " dedim
"Sen git değiştir. Ben mecbur böyle kalacağım " dedi
" Ya ben sana veririm bende sana göre kıyafet vardır." dedim
" Sen demi güldürme beni civciv" dedi.
Kolundan tutarak yukarı kata çıkardım
Sonra dolabımı açıp
" Ne istiyorsan bulabilirsin " dedim
" Çüş bu kadar kıyafeti napıyorsun"
" Giyiyorum" dedim. Tam kendisine göre bir şeyler ararken onu durdurdum.
" Duur ! " diye bağırdım
" Euzubillahimineşşeytanirracim"
Aklıma Kumsal la giyeriz diye aldığım ama Kumsal a daha göstermediğim tom ve jery lı Sweatshirt takımı geldi. Onu giyecektik.
" Bekle. Ha buldum. Bunu giyecez" dedim elimdeki takımı göstererek. Ve kahkaha atmaya başladı.
" Tamam ver civciv ver " elimde ki jery lı Sweatshirt i tam alacaktı ki eline vurdum
" Hoop o benim " dedim ve tom lü Sweatshirt ı gösterdim
" Bu senin " dedim ve verdim.Sweatshirt
Sweatshirt lerin altında iki tane aynı beyaz eşofmanın vardı. Bir tanesini Yağız'a verdim
" Sen bunları burada giyin." dedim daha sonrada odamın için de bulunan banyoyu göstererek " Ben de orada giyinicem. Sen giyindiğinde bana seslenirsin ben öyle girerim odaya" dedim
O da eliyle Tamam işareti yaptı.
Aynadan kendime baktığımda tipimin yamulduğunu gördüm. Hemen kıyafetlerimi kirli sepetine attım. Yüzümü yüz yıkama jeliyle yıkadıktan sonra kuruladım ve dişlerimi fırçaladım.
Sonrada da kıyafetlerimi giydim. Sabah çıkardığım beyaz bandanayı görünce örgülü saçımı açıp taktım. Saçlarım bukle bukle olmuştu. Çok güzel durdu bandana.
Yüzüme biraz renk vermek istedim bu yüzden güneş kremi sürdüm, kaşlarımı taradım, kirpiklerime şeffaf maskara sürdüm ve yanaklarıma hafif şeftali tonlarında allık dudaklarıma da şeftalili lip balm sürdüm. Artık hazırdım. Ayağıma panduflarımı da giydikten sonra Yağız'a seslendim.
" Yağız giydin mi?"
" Çoktaan " dedi
İlerleyip kapıyı açtım.
" Çok güzel olmuşsun" dedi.
" Efendim?" Sanırım lal olmuştum. Nasıl bu kadar rahat ve sakin söyleyebiliyor du bunları gerçekten anlayamıyordum.
Tekrarladı
" Çok güzel olmuşsun civciv"
" Te-teşekkürler " dedim kekeleleyerek.
O sa bana bakıp kıkırdıyordu hafiften.
Bir şeyim eksikti gibi hissettim. Tabii ya kolyem. Ay yıldızlı kolyem yoktu. Hayır hiç bir zaman boynumdan çıkarmazdım ki ben kolyemi. Acaba düşmüşmüydü.
" Yağız kolyem yok" dedim telaşla
" Hangi kolyen" dedi gülerek. Bu çocuk niye hep gülüyordu ya
" Ay yıldızlı kolyem yok" dedim tekrar aynı endişeyle.
"Sakin civciv. Voleybol oynarken düşürdün ben de aldım. Sana vermeyi unuttum." Dedi elinde ki kolyeyi göstererek. Ben de Bi rahatlamıştım.
" Gel takayım" dedi
" Yok ben takarım" dedim
" Naz yapma gel hadi işimiz var "
" Tamam " dedim ve yanına gidip Arkamı döndüm. Saçlarımı hafifçe tutup önüme koydu. Sonra da kolyeyi taktı. Önümde ki Saçlarımı tekrar alarak arkaya attı.
" Tamamdır" dedi
" Hadi mutfağa marş marş" diyerek ellerimi birbirine vurdum.
Evet artık şu yemeği yapma vakti gelmişti. Tüm malzemeler tezgahtaydı. Ellerimizi de yıkamıştık. Başlayabilirdik. Derken bana mesaj geldi. Mesaja tıklayıp ne geldiğine bakmak istedim. Bastım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAMBAŞKA
ChickLit" Merak etme senin o bal gözlerinden başka yere bakmıyorum ben" dedi bana Ben gerçekten de bu çocuğun sözlerine düşüyordum. Bu kadar güzel konuşan birine nasıl düşülmez ki ... ☀️🌙 Giydiği o sarı elbise çok yakışm...