1. Bölüm

577 44 44
                                    

DERİN AKTAY

Uzaktan onları süzerken gözlerimde oluşan doluluğun kaybolmasını diledim.

Bakışlarım sabitti, istesem de çekemiyordum işte.

Annem ile abimin ettiği küçük kavga, kardeşim ile babamın maça odaklanarak yaptığı eleştiriler canımı yakıyordu.

Görmemek, duymamak istedim.

19 yıldır dışında bulunduğum bu ailenin içine giremiyordum, olmuyordu.

Kendimi her ne kadar sevdirmeye çalışsam'da onlar beni zaten seviyordu sanırım.

Tek suç benimdi. Ben yıkamıyordum onlara karşı olan duvarlarımı. Bu bir hissiyat mıydı? İsteyerek mi oluyordu?

Sadece izlemek zorunda mıydım? Hiç böyle bir ortamın içinde bulunamayacak mıydım?

Benim bir ailem olmayacak mıydı?

Gözlerim elindeki oyuncak ile bana doğru koşan kıza takıldı. Bir tek onu sevebiliyordum ben, istemsizdi ama bu. Cidden istemsiz...

Yeni örüldüğü belli olan kahve saçları, neredeyse siyaha yakın koyu gözleri, küçük dudaklarına yayılan büyük tebessüm ile koşuyordu bana.

"Abiii!" Dedi heyecanlı sesi ile. Dün gelmemiştim eve. Abimden gelen onlarca aramayı de cevaplamamıştım.

Kendimi çok bencil hissediyorum.

"Herin." İsmini seslendiğimde kollarını belime dolayarak sarıldı bana doyasıyla.

5 yaşındaydı daha. Boyu bana yetişmiyordu normal olarak.

"Derin." Abim gözlerimin tam içine baktığında ben onun tersine bir hareket yaparak gözlerimi kaçırdım. Annem ve babam da bana bakmaya başlamıştı. Hepsinin diyeceği bir şey vardı, emindim.

Gerçekten nefret ediyorum kendimden.

"Neredeydin dün?" Ne diyebilirdim ki? Sadece canımın daha fazla yanmasını istememiştim.

Görmek istemedim onların o mutlu gülücüklerini.

"Arkadaşımda kaldım." İnanmazca bana baktı. Arkadaşım yoktu, bir tek can vardı ama o da şehir dışındaydı, biliyordu bunu.

Ancak annem ve babam bilmediğinden derin, sesli bir nefes aldıklarını işittim.

Medya görse bile ellerinde bir bahane olacakları için rahatlamışlardı.

"Üzerini değiştir ve odama gel abicim." Hesap soracaktı, ve eğer yeterli bir açıklama bulamazsa da azarlayacaktı.

Aramızdaki yaş farkından dolayıydı bu korumacılığı, 32 yaşında bir adam olarak çocuğu falan olarak görüyordu beni sanırım.

"Tamam." Başımı sallayarak konuştum hafifçe. Yeşil irislerim ağlamamak için büyük çaba sarf ediyordu açıkçası.

Sonra annemle göz göze geldim.
Anlamdıramadığım bir duygu ile baktım ona. Özlem miydi?

Babama döndüm sonra, nerede olduğumu duyunca maçını keyifle izlemeye devam etmişti.

İkisi de bırakmıştı benimle uğraşmayı.Onları da bıktırmıştım, sevgisizliğime karşı dayanamamışlardı artık.

UçurumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin